En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
cemertem
Takipçi
55 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
10 Ocak 2016 tarihinde eklendi
Tarantino benim çok sevdiğim ve saygı duyduğum, orijinal ve sanatını konuşturan bir sinemacı. Daha ötesinde bence çok iyi bir senaryo ustası. Daha önceki filmleri de bu filmi ile paralel değerlendirildiğinde Tarantinonun özünden hiçbir şey kaybetmediğini, hatta üstüne ekleyerek çok daha iyi hikayeler çıkardığını görebiliyorsunuz. Bu filme gelirsek yaklaşık 3 saatlik bir sinema şöleni desem abartmış olmam sanırım. Hiçbir sahnesinde sıkılmadım. Şiddeti estetik bir açıdan hikaye ile ilintili olarak sunabilen çok nadir bir film olarak görüyorum. Tarantino bu filminde bizi ABD'nin tarihine götürüyor. Özetle filmin hikayesinde çıkış noktası olarak 1861 yılında ABD'nin Washington'daki yönetimi ile bu ülkeden ayrılmak isteyen 11 güney eyaleti arasında (Konfederasyon) çıkan iç savaş var. Abraham Lincoln'un köleliği ortadan kaldırmak amacıyla seçimlere girmesi ve 1860 yılında başkan seçilmesiyle patlayan gerginlik 1865'de Birleşik Devletler'in zaferiyle sonuçlandı ve kölelik kaldırıldı. Akabinde de konfederasyon yıkıldı. Filmin pek çok sahnesinde Lincoln'e ve ABD tarihine atıflar mevcut. Radikal tercih ve söylemleri pek çok kez kullanan usta yönetmen yine geri durmamış ve odak noktasına ünlü siyahi sanatçı Samuel L. Jackson'ı koyarak ve söylemlerini bu karakter üzerinden realize ederek tarafını belli etmiş. Filmin kurgusu Kill Bill'e çok benziyor. Kendi içinde pasajlara ayrılmış, her birinde çok başka hikayeler var, karakter tanımlamaları mevcut, her biri birbirine baya ustaca bağlanmış ve gerçekten epik bir tadı yakalamış. Kurgu bana çok kaliteli geldi bilhassa sıkılmadan izlettirmesi ve mistik havayı hiç kaçırmayacak şekilde ilerlemesi çok hoş. Bu seferki işi uzun ve diyalogları da uzun ama Tarantino eğer senaryo koltuğunda da oturuyorsa senaryosunda en çok karakterlere odaklanmanız gerekecektir. Her biri yine oldukça marjinal ve muhteşem bir cast seçimi ile birbirini tamamlamışlar. Sizi bilmem ama ben Michael Madsen'ın canlandırdığı Joe Gage karakterini çok sevdim. Yani başrol oyuncuları zaten üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirmişler onlar için söylenecek pek bir şey yok ama yan rollerde çok usta seçimler yapılmış. Michael Madsen'ı Rezervuar Köpekleri filminden de tanıyoruz. Diyaloglara gelince gerçekten filmin tam manasıyla diyaloglar üzerine oturtulduğunu gördüm. Diyaloglardan çok iyi replikler çıkmayabilir belki ama filmin bütün gücü diyaloglarda gizli. Vahşi Batı temalı filmleri adeta ters yüz ediyor ve usta Tarantino aksiyon yerine diyalog kullanarak daha doyurucu bir şekilde filmi sembolize ediyor. Görüntü yönetiminde 70mm'lik şahane makineler adeta o muhteşem Wyoming atmosferini beyazperdeye aktarmış. Ayrıca bir hatırlatma bir röportajda filmin kadrajının bu denli geniş olmasının filmdeki bütün oyuncuların her an sahneye girmesine aracılık ettiği ve herkesin arka planda yapacak bir rolünün olduğu söylenmiş. Tarantino’nun da amacı tam olarak bu olsa gerek, her karakterin yapacak olduğu şey var. Hiç konuşmasa dahi. Ses tekniği her zamanki gibi çok sağlam. Karlı ve fırtınalı hava ile iç mekan sesleri fazlasıyla gerçekçi. Kostümlere değinmek gerekirse her zamanki gibi usta işi tercihler, aksesuarlara kadar dönemin ruhunu içselleştirmiş, erkeksi ve sert havayı yansıtmayı başarıyor. Filmin müzikleri çok iyiydi ama ben ilk yarım saatteki tercihleri çok daha kaliteli buldum, ikinci yarı bu açıdan daha sönüktü. Sanat yönetimi ise bunca kısıtlı mekan ve alana rağmen bence çok başarılıydı. Örneğin Minnie's Haberdashery pasajında aktarılan sıcacık ortam, battaniye, şömine gibi seçimler, ikram edilen yahni ve kahve kısımları dekor ve ışık ile birleşerek o kadar hoş bir atmosfer yaratmış ki bir anda dahil olmak isteyebiliyorsunuz. Neyse sonuç olarak çok başarılı bir film. Gerçi birkaç saat evvel bu gözler Tarantino filmi esnasında salondan çıkan dört beş kişiye denk geldi. Dikkat edin sanıyorum ki dünyanın hiçbir ülkesinde bu gibi durumlarla karşılaşmazsınız. Zira hemen yan salonda oynayan yerli ucuz komedi yapımları varken Coen biraderleri, Nolan ve Scorsese gibi sinemacıların filmlerinde de çıkacak çok sayıda kişiye şahitlik edebilirsiniz... Tarantino'nun bir sinema dili var. Bu açıdan ender sayılan bir sinemacı ve o nedenle değerli, bu adam size flashbacklerle, dış sesle ve kadrosu ile bir mesaj veriyor zaten. Tek bir mekanda bile geniş açılı objektif kullanarak daha önce deneyimleyemeyeceğiniz bir görüntü yönetimi keyfi sunuyor. Teşekkürler ve tebrikler usta Tarantino. Umarım daha çok filmlerini izleriz hep birlikte...
Tarantino'nun 8. filmi "Hateful Eight", çılgın yönetmenin en farklı filmi olmuş. Farklı bir atmosfer denemiş, ve gerçekten çok başarılı olmuş. Her zamanki gibi doğal diyaloglarla bezenmiş bu filmi izlerken, adeta oradaymışsınız ve olayları canlı izliyormuş izlenimine kapılacaksınız. Tarantino ile özdeşleşmiş "abartılı kan" sahneleri de filmi ayakta tutan kısımlardan. Tarantino çıldırmış olmalı...
1.5 saatlik sıkıcılığa - durağanlığa dayanabiliyorsanız gidin derim. İlk araya kadar neredeyse hiç birşey yok. Tarantino hala Pulp Fictionun ekmeğini yiyior. Vasatın altı film. Diyaloglar falan tırt aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorlar. Filmi izledikten sonra keşke herhangi bir filme gitmiş olsaydım diyeceksiniz. Ben keşke fragmanını izlediğim murat bozun filmine gideydim dedim = D
Tarantino gibi adamların sinemayla ve seyirciyle dalga geçmesini artık midem kaldırmıyor. Filmi izledikten sonra ben bu filmden ne aldım yada bu film bana ne verdi ? İnanın sorusuna vereceğiniz en kestirme yanıt : koca bir SIFIR olacak bir kaç görsel efektle süslenmiş saçmalıklar yığını ,senaryo da mantıklı bir şey bulmak için kendinizi paralıyorsunuz ama nafile...
sirf tarantino filmi diye degil abdulcabbarin filmi de olsa helal olsundur. filmin kesinlikle icindesiniz. yaklasik 3 saatlik bir transa giriyorsunuz. goruntu,kurgu,ortam,oyunculuk ve tabiki diyalog... bir filmden isteyebileceginiz hersey ve fazlasi.
Tarantino'nun bence en kötü filmiydi. Django Unchained'ten sonra beni ciddi hayal kırıklığına uğrattı. Umarım Kill Bill 3'te bu hayal kırıklığını unutturabilir.
"-Kimse kolay olacağını söylemedi." Manyak bir film. Gerçek anlamda manyak bir film. İlk sahnesinden son sahnesine kadar hakiki bir Tarantino filmi. Yukarıda söylediğim üç unsur en ön planda olan unsurlar. Eğer tek mekanda geçen filmler ilginizi çekiyorsa bu film onlardan birisidir. Eğer sohbet ağırlıklı ve bol replikli filmleri seviyorsanız aradığınız film. Eğer kan ve silah unsurlarını arıyorsanız işte tam üstüne bastınız. Eğer bu kış aylarında içinizi biraz ürpermek ve soğuğu hissetmek, o karların içinde fırtınada kaybolmak istiyorsanız film burada arkadaşım. Eğer bir TARANTİNO hayranı isen git bir bilet al ve şu filmi sinemada izle.
Benim için ayrı bir heyecan oldu, çünkü bir Tarantino filmini ilk defa sinemada izleme şansı buldum. Ve iyi ki gitmişim dedim. 2015'in başından beri beklediğim, yılın en çok izlemek istediğim filmini hele şükür izledim. Ve başım göğe erdi. Bu film bu yıl izlediğim en iyi bir veya ikinci film diyebilirim. Tarantino filmleri arasında ise ortalama bir yapım. Adamın standardı o kadar yüksek ki böyle bir film için onun ortalama filmi diyorum. Mesela bir Django, bir Reservoir Dogs veya Pulp Fiction değil ama kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Tarantino yaşayan en iyi 2 veya 3 yönetmenden birisidir. Ve daha kaç film çekeceğini bilmiyoruz. Bu yüzden hiçbirini kaçırmamak lazım.
Filmde tam anlamıyla bir oyunculuk resitali var. Oyunculuğu ortalama diye nitelendirebileceğim yok neredeyse hepsi üst kalitede. Özellikle başı çekenler Samuel L. Jackson, Kurt Russell, Jennifer Jason Leigh, Tim Roth ve Walton Goggins. Bunun dışında da çok iyiler ama bunlar benim en çok beğendiklerim. Samuel Jackson ve Tim Roth aksanlarıyla resmen şov yapıyorlar. Düelloya girmişler resmen. Diğer bir taraftan filmin çok büyük bir kısmında tek olan kadın oyuncu Altın Kürede En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu adaylığı bulunan Jennifer Jason Leigh. Umarım kazanır o ödülü.
Film aynı zamanda En İyi Senaryo dalında da Golden Globe (Altın Küre) ta aday. Gerçekten çok orjinal bir senaryosu var. Tamamıyla kendine has bir yapısı var. Ayrıca müzikler ve o görsel şölende filmin artıları. Süre olarak biraz değil, çok uzun tutulmuş. Süreden kısılabilir miydi acaba ? Ses ve görüntü mükemmel kullanılmış. Geçişler oldukça iyi. Söylenecek pek bir söz yok. İzleyin, izletin. Yaş sınırına dikkat yalnız.
Bir iki gün sonra Altın Küre var. Bu filmden en iyi senaryoyu alıp gelmesini umuyorum. Ve böylece bir Tarantino hikayesinin daha sonuna geliyoruz. Bir daha ki Tarantino hikayesinde buluşmak üzere. İyi seyirler... 8.3/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.