Belki yaşı 20'nin altında olanlar hatırlamaz ama, Tolkien ve Yüzüklerin Efendisi eseri, bizler için 2000'lerin başına damga vurmuş, başlı başına bir kültür yaratmış, üçleme anlamında anında Star Wars, The Godfather vb. mertebesine erişmişti. Zaten Akademi Ödüllerinde de rekorlar kırdı. Sonrasında bilgisayar oyunları yapıldı, kitaplarını okumamış olanlar bu seriyi ve Hobbit, Silmarillion, Hurin'in Çocukları gibi Tolkien'in diğer eserlerini de okumaya başladı. Nereye baksanız Yüzüklerin Efendisi ve Orta Dünya vardı. Yüzükler satıldı, Legolas posterleri duvarları süsledi. Kısacası, sanırım anlaşıldı, popüler kültürde bir anda fantastik filmler ve hatta fantastik edebiyat patlaması yaşandı. Tabii ki bu külliyatın başlangıcı 2001 değildi, ancak sinemanın etkisi yine ön plana çıktı ve edebiyatın beyazperdeye uyarlanması, hele de çok çok başarılı bir şekilde uyarlanması, daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı ve bahsettiğim gibi koskoca bir kültür olayını tekrar diriltti. Sonrasında zaten yakın dönemde Hobbit üçlemesi geldi ve önümüzdeki sene de Orta Dünya'yı artık bir televizyon olayı olarak takip edeceğiz. "Tolkien" filminden, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarında Orta Dünya'yı yaratma sürecini ele almasını, hatta büyük ölçüde bu kısımdan bahsetmesini bekliyordum. Fakat belki beklentimden de iyi bir şekilde, bu yaratım süreci çok da göze sokulmadan, flash backler eşliğinde, genel akışa ufak ufak ama çok güzel yedirilmiş olarak çıktı karşıma. Bazı sahnelerde kısa kısa verilen referanslar zaten takipçiler tarafından fark edilecektir. Beklentimin yerine, Tolkien'i başlı başına bir sanatçı, ve ondan da önce genç bir erkek olarak ele alarak, hatta çok güzel bir dönem atmosferi içinde, hiç Orta Dünya'yı bilmesek bile bu adamın hikayesini takip etmeye çağırdı bizi film. Dediğim gibi daha yerinde bir karar olmuş. Son derece sürükleyici. Belli kısımlarda sinema klişelerine başvursa da, genel olarak senenin izlenmesi gereken filmlerinden. Önceden yazar ve eserleriyle tanışmış olanlar için anlamı tabii ki daha fazla olacaktır.