“Ya da bağlamayın” diye başlamak gerekiyor yazıya aslında. Ferzan Özpetek’in Serseri Mayınlar sonrasındaki düşüşünü ivmelendiren Kemerlerinizi Bağlayın için daha olumlu ne söylenebilir, gerçekten bilmiyorum. Kendisinin de daha önce defalarca işlediği ucuz romantizm öykülerinden bir diğerini barındıran ve duyguları sömüren yapısı, alışılmış işlenişi hesaba katıldığında belli ki İtalyan ve Avrupalı seyircilerden ziyade trajediye bayılan Türkiye izleyicisi için yapılmışa benzeyen film, yasak aşkla başlayan bir ilişkideki çiftlerden birinin amansız bir hastalığa yakalanması sonucu gelişen öyküyü anlatıyor.
umarım filmlerindeki eşcinsel seks tabusundan kurtulur bu yönetmen diye düşünmüştüm ama karşımıza gene klişe bir heteroseksüel ilişki çıktı - öncelikle filmin özünde karamsar olduğunu söylemeliyiz,kanser olan elena nın oda arkadaşı her ne kadar ortamı yumuşatmaya çalışsa da olmuyor çünkü elena nın içinde bulunduğu durum izleyiciyi fazlasıyla geriyor.şu antonio denen tipten bahsetmeye bile gerek yok - zaten böylesine depresif bir filme bu dallama karakter hiç yakışmamış.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.