Karakterleri Marvel tarafından yaratılan “Wolverine üçlemesinin” sonuncusu olan “Logan” ı kısaca, senaryosunu da Scott Frank ve Michael Green ile birlikte yazan James Mangold’un yönetmen koltuğunda oturduğu aksiyon dozu yüksek bir bilim – kurgu drama olarak tanımlayabiliriz…
Yıl, yakın bir gelecek olan 2029…
Film El Paso, Texas’ta 2024 model Chrysler’i ile nüfusta kayıtlı olan James Howlett adını kullanarak “Uber” tarzı çağrılar karşılığında limuzin hizmeti veren Logan’ın (Hugh Jackman), bu aracının lastiklerini sökerek çalmaya çalışan Meksikalı serserileri güzelce silkelediği ve üçünü de öldürdüğü oldukça hareketli bir sahne ile başlar…
Yine bir müşterisi için gittiği bir mezarlıkta, önceden tanımadığı Gabriela Lopez (Elizabeth Rodriguez) isimli bir kadın yalvar yakar kendisinden yardım ister…
Ama Logan oralı olmaz…
Hastaneden el altından, doksan yaşındaki dostu ve hocası Charles Xavier (Patrick Stewart) için ilaç alırken aracına Alkali – Transigen’in güvenlik şefi Donald Pierce (Boyd Holbrook) binerek Logan’dan, Gabriela’yı bulması hususunda kendisine yardımcı olmasını ister…
Tepesi atan Logan, Meksika sınırından geçerek artık kullanılmadığı gibi tamamen bir hurdalığa dönmüş olan bir haddehane de yaşayan eski mutant avcısı Caliban (Stephen Merchant) ve iğnesini yaparak sakinleştirdiği Charles ile buluşur…
Bu arada Charles ile yaptıkları sohbet esnasında yirmi beş yıldır herhangi bir mutantın doğmadığını da öğrenmiş oluyoruz…
Neyse…
Yeniden işine dönen Logan’ın telefonuna, şimdi de iki kişilik bir müşteri grubundan mesaj gelmiştir…
Köhne bir otelin yer aldığı verilen adrese gittiğinde karşısında, gün içinde mezarlıkta kendisini sıkıştırarak bayağı bir sinirlendiren Gabriela ile kızı olduğunu söylediği küçük Laura’yı (Dafne Keen) bulur…
Bu kez yaralı ve daha da çaresiz olan Gabriela, 20 bini peşin kalanı da vardıklarında ödenecek olan 50 bin dolar karşılığında Logan’dan kendilerini, Kanada sınırını geçecekleri Kuzey Dakota’daki “Cennet / Eden” denilen yere götürmesini istemektedir…
İkna olan Logan yol hazırlıklarını tamamlayıp, durumdan Charles ile Caliban’ı da haberdar ettikten sonra anne ve kızı almak için geri döndüğünde ne yazık ki Gabriela öldürülmüş, Laura’da kayıplara karışmıştır…
Şaşkına dönen Logan, gerisin geriye Charles ile Caliban’ın yanlarına döner…
Fakat o da nesi…
Peşinde olduğu Laura’nın Logan’ın himayesinde olduğunu düşünen Pierce’da aynı yere gelerek çocuğu istemesin ve üstelik de Logan’ı tehdit etmesin mi…
İşte bu, Laura’nın yeniden ortaya çıkacağı ve Logan, Laura ve Charles’dan oluşan kahramanlarımızın önde Alkali – Transigen’in de arkalarında olacağı uzunca bir yol hikayesinin başlayacağı bir andır aynı zamanda…
Hepsi bu kadar mı?
Elbette değil…
Henüz dakika 30…
137 dakikalık filmin gerisinde yanıtlanması gereken daha pek çok soru vardır…
Örneğin:
Gerçekten de son yirmi beş yıl içinde hiçbir mutant doğmamış mıdır ve kuzeyde “cennet” diye bir yer bulunmakta mıdır?
Bir bioteknoloji şirketi olan “Alkali – Transigen” de aslında ne yapılmaktadır ve o tesiste hemşire olan Gabriela ve küçük Laura’nın peşine neden düşülmüştür?
Tabii en önemlisi, Laura kimdir?
Bütün bunlar ve daha da fazlası Dr. Rice (Richard E. Grant) ile X-24’ün de (Hugh Jackman) dahil olacağı aksiyonun tavan yaptığı bölümlerde çok net bir biçimde açıklığa kavuşacak…
97 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek 619 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşmış olan bu filmin perde arkasındaki kahramanlarıysa bize göre:
“Ford v Ferrari” (2019) ile Academy ve BAFTA ödüllerini kazanarak “haklı” şöhretini perçinlemiş olan editör Michael McCusker ile görsel efekt cambazları ve hareketli sahnelerdeki şovları gerçekleştiren dublörlerdir…
Bugüne kadar izlememiş olan adrenalin meraklılarına hararetle önerilir…
Keyifli seyirler,