Hesabım
    Logan: Wolverine
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Logan: Wolverine

    Wolverine'nin Logan vedası...

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Yeni ve Hugh Jackman’lı son Wolverine filmi Logan hakkında ne düşünürsek düşünelim, ekibin cesaretini alkışlamak lazım. Genelde 13 yaş civarında seyirciye pazarlanan süperkahraman türünü, hem de bu kadar popüler olan bir efsanevi seriyi alıp bu denli karanlık, vahşi ve her anlamda yetişkin bir deneyime dönüştürmek ultra şiddetli çizgi roman filmlerinin daha kabul edilebilir olduğu günümüzde bile kutlanması gereken bir risk.

    13 yaş seyirci derken bu numarayı rastgele seçmedim. Mega bütçeli blockbuster filmlerin gişesinin çoğunluğu halen Amerikan seyircisinden geliyor (Son yıllarda yükselmekte olan Çin gişesi bu dinamiği yakında alaşağı edecek gibi, ama o başka bir mesele), ve bu yüzden süperkahraman filmlerinin çoğu PG-13 denilen sınıflandırmaya oturmak zorundaydı uzun zamandır. Genel anlamda 13 yaş üstü seyircinin gitmesinin önerildiği bu sınıflandırmada türe uyan şiddetli elementler yine de olabildiğince kullanılıyordu, fakat aşırı kan, küfür, ve derin yetişkin meseleler kullanılmadan.

    Geçen sene vizyona giren Deadpool’un gişe ve eleştirel başarısı bu kuralı bir bakıma alaşağı etti. Deadpool, bol kanlı ve küfürlü olmasıyla 17 yaş altı seyirciye yasak olan R sınıflandırmasıyla vizyona girmişti. Bu risk yüzünden zaten türe kıyasla düşük bir bütçe ile çekilen film, beklenmedik bir başarıya sahip olduktan sonra Hollywood’un olabildiğince R-tipi süperkahraman filmini vizyona sokacağını tahmin etmek zor değildi. Fakat bu başarının ardından bir korku gelmedi de değil, çünkü Hollywood genelde beklenmedik bir biçimde para kazanan bir filmin ardından genelde olabilecek en basit ve yersiz dersi alır ve bu başarıyı en abes ve oturaksız projelerle tekrarlamak için kendini rezil eder. The Matrix fenomeninden sonra konuya uygun olsun olmasın binlerce Matrix benzeri özel efektli klonların vizyona girdiği 2000li yılların başını hatırlayalım mesela.

    İşte bu yüzden içerdiği karaktere uygun olsun olmasın Deadpool tarzı bol kanlı ve küfürlü olmanın yanında kendini parodiye alan oynak bir tona sahip filmleri merakla beklemiyordum açıkçası. İşte belki de bu yüzden Deadpool’un R sınıflandırmasından esinlenen, fakat bu sınıflandırmanın verdiği özgürlükleri Deadpool’dan tam tersi bir tonal yaklaşıma oturtan Logan, artık bütün klişelerini ezbere bildiğimiz süperkahraman türüne ihtihacı olan orjinalliği ve ferahlığı getiriyor, her ne kadar hayranların daha maceracı ve hafif X-Men sinema serisine aşık olduktan sonra Wolverine ve Profesör X gibi ikonik karakterlerin bu denli karanlık, distopik, ve neredeyse nihilistik bir filme oturtulmasından birazcık travmaya gireceğini düşünsem de.

    Deadpool ve Logan’ın ikisi de R sınıflandırmasına sahip, aşırı kanlı ve küfürlü birer X-Men filmi. Fakat benzerlikler burada bitiyor. Deadpool yetişkinler için çekilmiş absürdist bir çizgi film havasına sahipken, Logan’ın yönetmeni James Mangold, olabildiğince ciddi ve oturaklı bir hava ediniyor. Filmin yetişkinlere daha uygun olmasının tek sebepleri içerdiği küfür ve şiddet değil, tematik bakımdan daha yetişkin meselere değinirken ritm bakımından daha sabırlı bir yaklaşım edinmesinde de saklı. Yani Logan, Deadpool’un başarısından doğru dersi alıyor, Deadpool’u adımı adımına takip etmek yerine açtığı bazı özgürlükleri kendi hikayesini kendi şekliyle anlatmak için kullanıyor.

    İlginçtir ki, Logan’dan bahsederken akla diğer X-Men filmleri yerine Alfonso Cuaron’un distopik bilim-kurgu şaheseri Children of Men geliyor. Hatta bir bakıma Logan’a Children of Men’in X-Men versiyonu olarak bakabiliriz. Yakın bir gelecekte geçen Logan’ın dünyasında 25 yıldır yeni bir mutant doğmamış, Children of Men’de aynı zamandır yeni bebeklerin doğmadığı gibi. Logan, aynen Clive Owen karakteri gibi yorulmuş ve ümitsiz bir kişilik olmuş, ve mutantların geleceği hakkında umit veren Laura isimli bir mutant kızın (Son yılların en güçlü çocuk performanslarından birini veren Dafne Keen) peşinden gelen sintetik mutant tarzı kötü adamlardan onu korumak zorunda kalıyor ister istemez. Filmin konusunun Children of Men’e benzemesinin dışında karanlık ve distopik havası da Logan’ın yeni elden geçirilmiş X-Men şablonuna mükemmel bir biçimde oturuyor.

    Filmin orjinal isminin Wolverine 3 değil de Logan olması gayet yerinde olmuş aslında, çünkü Logan, karizmatik Wolverine efsanesinin altındaki insanı türe göre şaşırtıcı bir oranda incelik ve empatiyle inceleyen bir yapım. Yüz yıllardır profesyönel bir silah olarak kullanılmış olan Logan, ümitsizliğinin ve depresyonunun zirvede olduğu bir dönemde Laura’nın varlığı sayesinde insanlığını ve ruhunu kurtarmak için son bir şansa sahip oluyor. Jackman son kez bu karakteri canlandıracağını bildiği için duygusal bakımdan en derin ve oturaklı bir Wolverine yaratıyor.

    2008’de bir süperkahraman filminde kötü adamı canlandıran Heath Ledger Oscar’ı kapmıştı, belki 2017 yılında aynı türden bir filmde bir kahramanı canlandıran Jackman, aynı şansa sahip olabilir, performansı o kadar başarılı. Diğer yandan kendine ait aşırı tehlikeli bir mutant bunaklığından yakınan Profesör X’i canlandıran Patrick Stewart ise bu ikonik karakteri trajik bir biçimde göstermeyi başarmış.

    Aman diyeyim çocukları götürmeyin bu filme, sırf içinde Wolverine ve Profesör X var diye. Ultra kan ve şiddetin yanında Logan, gerçek anlamda yetişkin bir film, yani tipik süperkahraman uyarlamalarından daha karakter bazlı ve oturaklı bir deneyim. Bu filme gidecek çocuklar hem şiddetli sahnelerde travmaya girecektir, hem de daha yavaş ve karakter bazlı sahnelerde sıkılacaktır. Diğer yandan yetişkin seyirciyi son yılların en orjinal ve başarılı süperkahraman filmlerinden biri bekliyor. Old Man Logan grafik romanının tıpatıp aynısı değil tabi, ama hayranlarını da memnun edecektir.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top