Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,5
23 Puanlama
Aşk Uğruna hakkında görüşlerin ?
5
0 Eleştiri
4
1 Eleştiri
3
1 Eleştiri
2
0 Eleştiri
1
1 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
Sadece aşk...
İşte bu kadar güzel bi film. Aşkı o ilk hissedişi çok güzel yansıttılar. Evet yavaş ama aslında hissede hissede ilerlememizi istiyor film. Ben çok beğendim bence harikaydı
İşte bu kadar güzel bi film. Aşkı o ilk hissedişi çok güzel yansıttılar. Evet yavaş ama aslında hissede hissede ilerlememizi istiyor film. Ben çok beğendim bence harikaydı
Konu güzel fakat birçok soru ile izleyiciyi boşlukta bırakıyor. Atmosfere çok fazla dikkat çekiliyor ancak filmin asıl konusu aşk ve dram. Eğer öyle değil de bilim kurgu ise gelmiş geçmiş en kötü bilim kurgu filmlerinden birisi olabilir. Yeni dünya konsepti de bana hiç sıcak gelmedi. Kristen Stewart'ın yardırdığı ancak yönetmenin buna pek izin vermediği film olarak değerlendirebileceğim, ortalamada ve kategorisi pek belli olmayan bir film.
Equals, son dönemin parlak oyuncuları Kristen Stewart ve Nicholas Hoult'un başrolünde olduğu, neredeyse bütün klişe yasak aşk filmlerinden ve de The Giver'dan esinlenmiş, zayıf bir romantik film. Bu filmi ancak ve ancak böyle özetleyebilirim.
Equals aslında değişik bir bakış içeriyor, gelecek dünyasına karşı. Filmin bütün atmosferini 2014 yapımı The Giver adlı filme çok benzettiğim için (o filme bayılmıştım bu arada, tavsiye ederim) bu filme karşı biraz ilgi duydum. Çünkü bu filmin başrolündeki genç oyuncular, kendilerini kanıtlamış oyuncular. Ayrıca bir aşk hikayesi de bu dünyaya tam otururdu.
Oyunculuklar iyi, güzel de, filmde ilgi çekici hiçbir şey yok. İlk 30 dakika oldukça gereksiz bir şekilde yavaş geçiyor ve neredeyse hiçbir şey olmuyor. Sadece tekrar eden diyalog ve senaryodaki boşluklar gözünüze çarpıyor. Romantik olay, daha sonra geliyor. Normalde filmler bizi dünyaya alıştırıp, karakterleri ve aralarındaki bağı gösterip ondan sonra bizi dahil ederler. Bu film ise bunu o kadar tembel işliyor ki, bundan sonraki 30 dakika iyice sıkıcı olmaya başlıyor.
İlk 1 saatten sonra filmden umudum kesildi ve filmi biraz sarmaya başladım. Diyalogların ilk cümlesini okudum sadece ve gerisini kendi kafamda tamamladım. Daha sonra birkaç tane sıra dışı klişe olaylar oluyor ve film mutlu ve anlamsız bir final ile sonlanıyor. Böylece de yaklaşık 2 saatiniz boşa gitmiş oluyor.
Tamam, filmin yapmaya çalıştığı şeyi ve Stewart ile Hoult'un kimyasını takdir ediyorum ama kayda değer bir şey yoktu ki! Film hep aynı tonda ilerliyor. Normal bir şey olsa da, sıra dışı bir şey olsa da hiçbir heyecan, adrenalin, duygusallık içermiyor ki! Bu yüzden filmi izlerken seyirci sıkılıyor. Film, kendini gereksiz yere uzatıyor.
Kısacası, Equals filmini izlemenizi hiç tavsiye etmiyorum, hele de sinemada. Şu an sinemalardan önce internette var, eğer bu filmi çok merak ediyorsanız, bir göz atabilirsiniz. Ama hayal kırıklığına uğrayacağınıza eminim.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Stewart ve Hoult.
+ Film bir fark yaratmaya çalışıyor...
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- ...ama çoğunlukla başarısız oluyor.
- Klişe sahneler, zayıf diyalog, ilgi çekmeyen, uzatılmış hikaye.
- Tahmin edilebilir bir final.
- Temponun hiç yükselip düşmemesi, hep aynı ilerlemesi.
TOPLAM PUAN: 2.2/10
Equals aslında değişik bir bakış içeriyor, gelecek dünyasına karşı. Filmin bütün atmosferini 2014 yapımı The Giver adlı filme çok benzettiğim için (o filme bayılmıştım bu arada, tavsiye ederim) bu filme karşı biraz ilgi duydum. Çünkü bu filmin başrolündeki genç oyuncular, kendilerini kanıtlamış oyuncular. Ayrıca bir aşk hikayesi de bu dünyaya tam otururdu.
Oyunculuklar iyi, güzel de, filmde ilgi çekici hiçbir şey yok. İlk 30 dakika oldukça gereksiz bir şekilde yavaş geçiyor ve neredeyse hiçbir şey olmuyor. Sadece tekrar eden diyalog ve senaryodaki boşluklar gözünüze çarpıyor. Romantik olay, daha sonra geliyor. Normalde filmler bizi dünyaya alıştırıp, karakterleri ve aralarındaki bağı gösterip ondan sonra bizi dahil ederler. Bu film ise bunu o kadar tembel işliyor ki, bundan sonraki 30 dakika iyice sıkıcı olmaya başlıyor.
İlk 1 saatten sonra filmden umudum kesildi ve filmi biraz sarmaya başladım. Diyalogların ilk cümlesini okudum sadece ve gerisini kendi kafamda tamamladım. Daha sonra birkaç tane sıra dışı klişe olaylar oluyor ve film mutlu ve anlamsız bir final ile sonlanıyor. Böylece de yaklaşık 2 saatiniz boşa gitmiş oluyor.
Tamam, filmin yapmaya çalıştığı şeyi ve Stewart ile Hoult'un kimyasını takdir ediyorum ama kayda değer bir şey yoktu ki! Film hep aynı tonda ilerliyor. Normal bir şey olsa da, sıra dışı bir şey olsa da hiçbir heyecan, adrenalin, duygusallık içermiyor ki! Bu yüzden filmi izlerken seyirci sıkılıyor. Film, kendini gereksiz yere uzatıyor.
Kısacası, Equals filmini izlemenizi hiç tavsiye etmiyorum, hele de sinemada. Şu an sinemalardan önce internette var, eğer bu filmi çok merak ediyorsanız, bir göz atabilirsiniz. Ama hayal kırıklığına uğrayacağınıza eminim.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Stewart ve Hoult.
+ Film bir fark yaratmaya çalışıyor...
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- ...ama çoğunlukla başarısız oluyor.
- Klişe sahneler, zayıf diyalog, ilgi çekmeyen, uzatılmış hikaye.
- Tahmin edilebilir bir final.
- Temponun hiç yükselip düşmemesi, hep aynı ilerlemesi.
TOPLAM PUAN: 2.2/10
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler