"Eğlenceli ve Öğretici Bir Animasyon"
Yazar: Başak BıçakAmerikalı yazar ve çizer Dav Pilkey’nin, dünyaca ünlü çocuk kitapları serisi nihayet küçük sinemaseverlerle buluşuyor. Dünya çapında 80 milyonun üzerinde satan ve 20 dile çevrilen Kaptan Düşükdon’un (Captain Underpants) maceraları, tıpkı yazarın kendisi gibi hikâye anlatan ve resimleyen iki küçük kafadarın eğlenceli serüvenine ortak ediyor.
Kaptan Düşükdon’u (Captain Underpants: The First Epic Movie), hafta sonu seansında sinemaya aileleriyle gelmiş çocuklarla birlikte izledim. Hitap ettiği yaş aralığı 13 yaş ve altı olan filmlerde, seyirci tepkisini görmek önemli olabiliyor zira filmin, oldukça zeki bir mizaha sahip olmasına rağmen esprileri çocuklara geçirme konusunda bazı noktalarda tıkandığını gözlemledim. Evet, Kaptan Düşükdon yüzde yüz kahkaha vaat eden bir film değil. Ama sıkıcı bir film hiç değil. Çünkü anlatmak istediği, tam da üzerinde durduğu tema gibi “kahkahanın” çok ötesinde, çok daha derinlikli…
Kaptan Düşükdon, bir kere eğitim sistemini ve okul yaşamını kıyasıya eleştiren bir yapı üzerinde şekilleniyor. Öğrencilerin okulun zorunlu etkinliklerinde heba olduğu, öğretmenlerin olabilecek en sıkıcı biçimde ders anlattığı, her türlü yaratıcılığın engellendiği köhne düzenleriyle okullar ve onların yönetim biçimleri bu eleştiriden paylarını fazlasıyla alıyorlar. Hatta bazı sekanslarda okula gidiş epey karanlık tasvir ediliyor.
Zaten Kaptan Düşükdon adını alan kahramanımız da, okulun katı disipliniyle ünlü müdürü… Dav Pilkey’nin kendisinden ilhamla yarattığı iki muzip afacanı George Beard ve Harold Hutchins ise bu düzene şakalarıyla karşı gelen karakterleri… Ağaç evlerinde eğlence ve zekâ dolu çizgi romanlarını yaratırken, okulun müdürü Bay Krupp tarafından sınıflarının ayrılma tehdidiyle karşı karşıya kalınca muziplik durumunu biraz abartıyorlar ve müdürlerini bir süper kahramana çeviriyorlar.
İşte bu noktadan itibaren, serinin 2000 yılında yayımlanmış “Captain Underpants and the Perilous Plot of Professor Poopypants” isimli kitabından hareket eden film, hikâyesini Profesör Poopypants’in, dünyada kahkahayı bitirme çabalarının Kaptan Düşükdon ve iki kafadarımız George ile Harold tarafından engellenme girişimleri üzerinden şekillendiriyor. Tabii, bolca mizah ve eğitici mesajlarla…
Kaptan Düşükdon’un, muadillerinin ötesinde bir film olmasının altında ise söz konusu sebep yatıyor. Çocuklar için salt öğretici mesajlarla donatılmış basit bir animasyon değil Kaptan Düşükdon. Aynı zamanda özenle yaptığı eleştirileri, çok zekice harmanlanmış mizahı, süper kahraman kültüne yaptığı komik göndermeleri, karakterlerinin salt yaramazlık yapan iki afacan olmanın ötesinde çizgi roman tasarlayabilecek kadar yaratıcı olmaları ve dikkate değer sistem eleştirisiyle övgüyü hak ediyor. Elbette Kaptan Düşükdon da, alt metninde çocuklar için iyi ve anlaşılabilir mesajlar barındırıyor. Fakat sadece bunlarla yetinmemiş olması ilgiyi hak etmesini sağlıyor.
Kaptan Düşükdon tasarımına gelince… Dav Pilkey’nin, Superman ve Batman’i tiye alarak bir süper kahraman kurguladığı su götürmez bir gerçek. Superman’in tayt üzerine giydiği çamaşır kostümüyle ve Batman’in meşhur yarasa siluetini gökyüzüne yansıtmasıyla epey dalga geçiyor. Hatta Superman’i salt kostümüyle bırakmıyor ve Kaptan Düşükdon’un dünyaya geliş hikâyesini, Kripton gezegeninden ailesi tarafından gönderilen Clark Kent’le benzer bir fikir üzerinde inşa ediyor. Bana göre en komik olanı ise, küçük bir kaplumbağanın devasa boyutlara ulaştırılarak Godzilla’ya atıf yapılmasıydı… Filmin, giderek absürtleşen mizahına fazlasıyla yakışan bir sekans olmuş bu gönderme…
Özetle, Shark Tale (2004) ve Madagascar 2 (2008) gibi filmleri yöneten David Soren’in imzasını taşıyan Kaptan Düşükdon: Destansı İlk Film, ailelerin çocuklarını gönül rahatlığıyla götürebileceği bir animasyon. Yetişkinler içinse, serinin takip eden varsa, kaçırmamalı…
Başak Bıçak – basakbicak@gmail.com