Bir tiyatro oyununu sadece metinsel olarak üslup olarak da beyazperdeye uyarlamış olması bu filmin en önemli özelliği belki de. Zira salt metin değil, oyunculuklar, replik ve diyaloglar ve de dekor tamamen tiyatro sahnesi mantığında kurulup, işlenmiş, "sinema filmi öğeleri" özellikle kullanılmamış. Yoksa İlksen Başarır sinemanın 5N 1K'sını bilmeyen insan değil, dahası sıkı bir feminist olarak karakterlerine okuttuğu metin ile baştan aşağıya dalga geçen bir kadın. Nasıl ki bir önceki filminde şair bir babanın aile içi cinsel istismarını övmek için o filmi çekmediyse küfrü, kadınların erkeklere meze olmasını vs. de övmek için bu filmi çekmemiştir. Film, seyircinin duyduğunun tam tersini söylüyor aslında "evet bu erkek muhabbeti yüzde yüz gerçektir, ve evet erkeklerin peşinden gittiği testosteron hormonun sonuçları buralara kadar varabilir. Bu yapımı bir sinema salonunda değil de, tiyatroda seyrediyormuşçasına izleyebilirseniz o zaman keyif almak daha olası. Şu da var böyle bir film çekilmeseydi bu tiyatro oyunundan daha geniş kitlelerin haberi olur muydu, oyuna karşı daha çok merak oluşur muydu? Dip not olarak filmi beğenmeyenler için tiyatro oyununun aslı halen Kadıköy Oyun Atölyesi sahnesinde oynanmaya da devam ediyor.