En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Caner Canlıer
Takipçi
37 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
23 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
Bu filmi türkçeye kim çevirdiyse saolsun daha filme başlarken zaten spoiler yiyerek başlıyorsun. Filmdeki oyunculuklar ve çekim açıları diğer filmlerden oldukça sıradışı ve güzeldi. Bazı sahnelerde "herkes keşke susup uyusa" diye kendi kendime konuşmama rağmen genel olarak film akışı mantığa uygun ilerliyordu. spoiler: Filmde en çok sevdiğim kısım savaştıkları kişilerin kendilerinin kötü versiyonlarının olduklarını düşünmeleri ama aslında hiç birinin kendi best versionları olmamasıydı. Ana karakterin kendisinin en doğru seçimleri yapıp en iyi versiyonu ile karşılaştığında yaşadığı kıskançlık ve yerine geçme çabası gerçekten çok acınasıydı. O kıskançlık hissi çok güzel verilmiş olsada sonu biraz bayağı geldi. Ama genel baktığımızda güzel ve izlenmeye değer bir filmdi. 8/10
İyi kurgulanmış sıradışı bir film. İzlerken bana tuhaf hisler yaşattı. Lakin sonlara doğru film biraz daha olağanlașmaya başlamış Malesef. İyi bir başlangıç yanlız Malesef sona doğru o hisler o tempo biraz düşüyor. Ona rağmen yinede izlemeye değer.
1 buçuk saat tavanı izleseydim şu an daha mutlu olurdum kesinlikle izlemeyin hayatınızda 1 buçuk saati daha iyi bir şekilde değerlendirebilirsiniz bi arkadaşınız hadi izleyelim derse kesinlikle İZLEMEYİNNN ben ettim siz etmeyin CAİLLOU izleyin daha iyi EFE TAVUKÇU SENDEN NEFRET EDİYORUM
Bu film, kalabalık kadrosu ve sabit duramayan kamerası ve fazlasıyla diyaloğa dayalı senaryosuyla ilgi çekici ve aslında benzerlerini izlemiş olduğumuz hikayesini biraz harcıyor. Filmin son on dakika kadar olan kısmı sürekli hareket eden ve gerçeklik hissi artırmayı hedefleyen kamerasıyla giderek karmaşıklaşan hikayeyi en baştan zorlamaya başlıyor. Varlıkları hikayeye bir katkı sağlamayan karakterlerle film gerçekten bir gürültüye dönüşüyor. Bu konunun bir benzeri ispanyol filmi Los Cronocrimines (Zaman suçları)’nda işlenmişti ve hem ne de güzel işlenmişti. Burada ise esas hikaye son on dakikada ortaya çıkıyor, filmin geri kalanında karakterlerin ne olup bittiğini anlamak için telaşlanıp endişelenmesini bir tiyatroya daha çok yakışacak bir senaryo sebebiyle heyecansız, kuru bir şekilde izliyoruz, evet konu ilginç ama bunu yaşama biçiminin anlatılma tarzı ilginç değil. Bu anlamda Coherence filminin iyi bir film olduğunu söyleyemeyeceğim. Kendi adıma Zaman Suçları ve Triangle adlı diğer benzer temalı filmin kesinlikle çok ama çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. İki filmi de kesinlikle öneririm.
filme yarım saat dayanamadım ve kapattım. tamam düşük bütçeli bir film olabilir fakat çok kötü bir oyunculuk mevcut. ara geçişleri sanki kes böl yapıştır felan tarzı olmuş. çekim kameralarının titremesi hareket etmesi de cabası. abuk subuk ilerleyen bir film olmuş bana göre. dediğim gibi yarım saat izleyip kapattım.
Canınız sıkıldığında arkada bir film açık kalsın diye düşündüğünüz zamanda bile açıp izlediğinize değmeyecek fevkaledenin fevkinde bir film... hayatımda izlediğim en kötü 3 film arasında
Uzay,zaman,paralel evren gibi konulara ilginiz yoksa filmi sıkıcı bulup beğenmeyebilirsiniz. The Man from Earth gibi tek mekanda çekilmiş ve diyalogların ağırlıkta olduğu bir film. Paralel evrenlerin kesişmesine dair düşük bütçesine rağmen güzel bir film olmuş.
BEYİN YAKAN FİLMLER LİSTESİNDE İLK SIRAYA ÇIKARILACAK BİR BAŞYAPIT
Bu filmi düşünmeden izleyin.Uzun süredir bu kadar hayran kaldığım film izlemedim galiba. Anlamadığım nokta ise film hakkında her yerde ''Senaryosuz,doğaçlama'' yazması. Bu ne demek? Ne yazarsa yazsın gayet te üzerinde düşünülmüş ,kafa yorulmuş bir film. Bu kadar basite indirgenecek bir film değil.Neyse gece sakin başlayacak ama çoook uzun olacak.Yüksek dozda gerilim,beyin yakan bir bilim kurgu...Siz olsaydınız ne yapardınız? Mutlaka ama mutlaka izleyin
Kuantum fiziği, olasılık ve paralel evrenler gibi konulara az da olsa ilginiz varsa bu film izlenecekler listenizde en ön sıralarda saf tutmalı. Kısaca paralel evreni de tanımlayacak olursak eğer, bir para havaya atıldığında evren ikiye bölünür. Bir tane evrende o para yazı gelmiştir diğerinde de tura. Böylelikle iki ayrı paralel evren oluşur ve her yeni bir olasılık için yeni bir evren oluşur ve böylelikle bildiğimiz evren devamlı genişler. Sabit değildir paralel evrenler devamlı oluşur durur tıpkı filmdeki gibi binlerce olasılığa varıncaya kadar. Her şey masumane bir dost meclisinde masumane bir yemekle başlar ama o akşam masum olmayan tek bir şey vardır; o da dünyanın yakınından geçen kuyruklu bir yıldız. Filmde bahsi geçen TUNGUSKA'DA "KUYRUKLU YILDIZ" olayı da doğrudur. Merak edenler google amcadan araştırabilirler. Filmin başında ki girizgah bölümünde boş muhabbetler ve sanki 1. tekil şahısın gözünden oradasınız hissi uyandıran kameramanın yakın çekimleri ve kamerayı sallaması sizi filme biraz geç ısınıdırabilir. Elektriklerin kesilmesi ve sokakta ışıkları yanan esrarengiz bir evin görülmesiyle de start verilmiş olur. Filmin 5. vitese taktığı nokta da ''kapıya gelen bir adam ve kapıya bırakılan not''kısmıdır. O sahneden sonra film son sürat akmaya devam ediyor. Ben kuantum fizik, olasılık, evren ve paralel evrenle hobi olarak ilgilendiğim için filmde bahsi geçen ''Schrödinger'in kedisi'' gibi terimlere yabancı değilim ama filmden tam anlamıyla tat alabilmek için paralel evren kavramını az çok duymuş olmanız gerekiyor. Hoş yönetmen işin bilim kısmını yeterli seviyede tutarak neredeyse her karaktere yaşadıkları durumun ne olduğunu ve neden kaynaklandığını lise de ders anlatır gibi anlattırıyor. Film hem bilimkurgu hem de çok yüksek dozda gerilim içeriyor. Aynı durumda ben ve biz olsaydık ne yapardık sorusunu size sordurtuyor çünkü az öncede belirttiğim gibi paralel evrenler arasında binlerce olasılık bulunmakta. Eğer siz ying'seniz içinizdeki yang'ınız olan kötü tarafla karşılaşmanız mümkün. Olaydan bihaber olan ve sabaha kadar şaraplarla koyu muhabbete devam eden ''senle'' karşılaşman mümkün. Seni öldürmek isteyen senle karşılaşman mümkün. Bundan sonrasına ---spoiler diyelim--- Filmi izleyenler anlayacaktır ama gecenin başından beri filmdeki karakterler içten içe birbirlerine garezleri var gibi duruyordu. Filmdeki sarışın kadının da kendi olmadığı evi değil de mutlu olduğu yere dalması da insan karakterinin net özeti. Em ile Mike konuştuğu sahnede karanlık yoldan geçenler sanki bir rulet tekerleğinden geçmiş gibi rastgele bir gerçekliğe yani eve götürülüyor. Bu yüzden karanlık yoldan geçenlerin tekrar aynı evrene (eski evine) gelme ihtimali çok düşük. Hatta elemanlardan biri bunu hesaplıyor tekrar aynı yere gelme olasığı: 5038848 Yani evden bir kere çıktın mı bir daha aynı eve gelemezsin ilk çıkanlar ve geri gelenler aynı değildi. Bunu bildiği halde Em bir olasılık bütün evleri geziyor fakat hiçbirinde kendi evini bulamayacağını anlıyor ve aradığı evi değilde kendisinin yerinde olan kişinin mutlu olduğu yere dalıyor. Sabah uyandığında (kuyruklu yıldız geçtiğinde) aynı evde aynı kişiden iki kişi var yani tek paralelde sıkışmışlar. ---spoiler--- Filmde karakterlerin varyasyonları artınca sizde o girdapta boğuluyorsunuz ve filmdeki karakterler gibi birbirinize olan güveniniz sıfıra inerek gerilim hat safhaya çıkıyor. İşte bu tarz filmlere ''mind fuck'' yani beyin yakan filmler deniliyor. Beyin yakan filmler listesi; 1-) Coherence 2-) Mr. Nobody 3-) Kelebek Etkisi 4-) Run Lola Run 5-) The Man from Earth... Filmle ilgili ilginç bir not: Filmde senaryo olmadığı için karakterler arasındaki diyaloglar tamamen doğaçlamaya bırakılmış. Filmi bu bilgiyi bilerek izleyin istedim.10/10
Rastlantı üzerine izlediğim bir film olmasıyla beraber bu rastlantının hangi düzeyde ve hangi olasılıkta gerçekleştiğini bile sorgulatan bir film oldu benim için. Sonsuz olasılıklar teması üzerinde durulmuş tipik bir bilim kurgu filmi olmaktan çok daha ötede. Senaryonun olmaması ve doğaçlama bir yapıt olması filmi daha da bir ilgi çekici kılıyor açıkçası. spoiler: Filmin sonunda ince bir detay olay iki yüzüğün de elde tutulduğu sahne aslında filmin tamamını anlatıyordu. Em aslında içinde bulunmadığı evi aramak için karanlık yola girdiğini düşündürttü bize, ama sonunda mutlu olan yansımasının evini tercih etti. Yüzüklerden biri aslında evden hiç ayrılmamış olan Em i temsil ederken, diğer yüzük ise mutlu olan Em i temsil ediyordu bana göre. Ve seçimini aslında birbirinin aynı olan yüzüklerden ikincisini seçerek yaptı. Her ne kadar yaklaşık olarak 5 milyon yüzük olsa da :)...! Tam bir mindfuck örneği, kesinlikle izleyin derim. Şimdiden keyifli seyirler :)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.