Hesabım
    Dünyanın Sonu
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Dünyanın Sonu

    Bu bir hastalık değil, tedavisi yok..

    Yazar: Hande Kara

    2013'ün indie korku filmlerinden biri olan Dünyanın Sonu, iki başrol oyuncusunun senaryoyu ve de yönetmenliği üstlenmeleri ile ortaya çıkan bir buluntu film. Aslında buluntudan ziyade bir kurgu belgesel. İşte tam da bu yüzden buluntu filmin Blair Cadısı ya da Chronicle gibi örneklerinden sıyırılıyor. Çünkü yönetmenler filmde bir bakıma kendilerini oynuyorlar ve bir dünya turuna çıkıp bir video blogda yayınlamak üzere kendi belgesellerini çekmeye başlıyorlar.

    Derek ve Clif uzun zamandır yakın iki arkadaş. Derek'in beyninde var olan bir damar sıkışması onu her an ölümle burun buruna getirebilir. Ancak o bunu umarsamıyor ve en yakın arkadaşı ile bir yıl sürecek bir dünya turu için ilk adımı Barcelona'ya atıyor. Turun başlaması ile birlikte, Derek'te de bir takım gariplikler başlıyor. Arkadaşlarının gazıyla Audrey isimli kızla bir gece geçiren Derek, bu gecenin sabahında kendini bambaşka bir halde buluyor ve olaylar başlıyor.

    Olaylar diyorum çünkü daha fazla sürprizleri açık etmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim ki Dünyanın Sonu, küçük bir bütçe ve abartısız efektleri ile hem buluntu film türünün izlerini takip ederken, hem de bir başka korku-gerilim öğesini kullanıyor. Bunları yaparken de hiç zorlanmıyor, abartmıyor ve bizi peşine takıyor. Filmin ilk yarım saatinde açık edilmeyen Derek'in gizemli durumu bir nebze de olsa açıklığa kavuştuğunda bu gerilim öğesinin, bir buluntu filmde karşımıza çıkmadığını da farkedip Derek ve Clif'in dehşetine biraz daha ortak oluyoruz.

    Bir ilk film olarak bu türün seçilmesi gayet yerinde bir karar olmuş aslında. Bir el kamerası ile değil de, normal bir şekilde anlatılmak istenseydi bu hikaye, hiç şüphesiz böyle bir etki bırakmazdı. Ayrıca ikilinin oyunculuklarını da böylesi bir tür ile sergilemeleri bir çok açığı kapatıyor. Ancak iş senaryonun mantık hatalarına geldiğinde artık pek de görmezden gelememeye başlıyoruz izleyici olarak ve filmden yavaş yavaş uzaklaştığımızı hissediyoruz. Zira film bir gizemle başlayıp, bunu kısa sürede açıp edip aksiyona göz kırparken, sonlara doğru daha insani duygular tattırmaya başlıyor.

    Dünyanın sonu büyük bir korku vaat etmiyor, ancak türün meraklılarını tatmin etmeye çalışmasıyla bile, bir ilk film olarak takdire şayan.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top