Hesabım
    Sağ Salim 2: Sil Baştan
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Sağ Salim 2: Sil Baştan

    Ne yardan, ne serden...

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Bundan yaklaşık olarak 2 yıl önce izleme şansı bulduğumuz Sağ Salim filmi, hikayesine kaldığı yerden devam ediyor. Saf ve iyi yürekli Anadolu köylüsü Salim, ilk filmde yaşadığı bitmek bilmeyen aksiliklerin ardından kendini ülke çapında aranan bir seri katile dönüşmüş olarak buluyor. Kendini aklamayı bile düşünemeyen zavallı Salim, hayatını kurtardığı Nihal ile birlikte tekrardan yollara düşüyor.

    Bir ölüyü başka bir kente götürmek mecburiyetine düşen Salim'in, onu öldürmek isteyen babasından kaçan Nihal'i yanına almasıyla başlayan hikaye, ardında 10 ölü bırakan "gariban seri katil" Salim'in serüvenine evriliyor. Peki ya Burçin Bildik'in üst seviyedeki performansı sayesinde, dahil olduğu her sahnede yüzlerde fark etmeden oluşan o muzır gülümseme, Sağ Salim 2: Sil Baştan filmine de yansımış mı derseniz, işte bu sorunun cevabı olabildiğine karışık; aynen kahramanlarımızın yaşadığı absürd macera gibi.

    Nihal'in ölmek bilmeyen babası Halit (Yakup Yavru), ikiz olduklarını öğrendiğimiz mafyatik Gucur'ların son üyesi, bu sefer telefon yerine hikayeye direkt olarak dahil olan Nihal'in annesi ve sadece filme "bel altı silahı" olma görevi gören üç sevimli zenci, bizim bahtsız ikilimizin hikayesini genişleten, bunu yaparken de bütün yapımı dibe sürükleyen öğeler olmuş. Nihal'in ağzı bozuk "Aman Tanrım dedim" babası bu sefer hikayeye hizmet etmek yerine arada bir karşımıza çıkan, lüzumsuz bir yüke dönüşmüş. Oysa ki ilk filmde olmadık yerde bir ölüp, bir ölmeyen karakter senaryoya adeta can katıyor, hikayenin sürekliliğine destek oluyordu. "Kızıma or***u deme" feryatlarıyla seyircisini güldürmeyi başaran anne karakteri (Nazlı Tosunoğlu) ise hızlı bir giriş yapıp, ardından savaş boyalarını sürünmesiyle her şeyi batıran, sakilleştiren bir karaktere dönüşüveriyor. Sağ Salim 2'nin en büyük sıkıntısı burada baş gösteriyor.

    İzleyenler hatırlayacaktır, Salim ve Nihal'in ilk filmdeki serüvenine katılan yan karakterler hikayeyi desteklerken, kahramanlarımızdan rol çalmıyorlardı. Ancak bu sefer işleri büyüteyim diyen yönetmen Ersoy Güler bir çuval inciri "çürümeye bırakıyor". Seyirci olarak kendinizi sürekli olarak oradan oraya savrulur halde buluyorsunuz. Salim'in olduğu sahneler genel olarak ne kadar eğlenceli ve ince espirilere sahipse, sıra diğerlerine geldiğinde filmimiz adeta akıl tutulması yaşıyor, son dönem Türk komedi filmlerindeki sulu espirilere bel bağlıyor. İkide bir kalçasını gösteren ve elinde tüf tüfü ile sıradan Yeşilçam mamulü yamyamlara indirgenen üç zenci, Rambo'ya dönüşen saf ama cevval bir Anadolu annesi, hatta ardarda harika espriler patlatan üç hırsız maganda. Siz de ne oldum diyip, ne olacağını düşünemeyen, gülmekle sıkılmak arasında gidip gelen üçüncü kişiye dönüşüyorsunuz.

    Oyuncu yönetiminde genellikle başarılı olan yönetmen Güler, iş mizansenlere geldiğinde işi aceleye getiriyor, bir iki dakika bile izleyemediğimiz figüranlar, olan bitenin içinde eriyip gidiyor. Gaza basıp kaçan kamyoncu, köy meyhanesinden can hıraş uzaklaşan yerliler sizi güldürmek yerine sakil hava ile ucuz bir Türk komedisi izliyorsunuz hissi yaşatıyor.

    Kıssadan hisse, ortada ne yardan, ne de serden geçen bir film var. İlk Sağ Salim'in köklerine tutunmaya gayret ederek o samimi havayı devam ettirmeye çalışan bir hikaye, diğer yandan gişe kaygısı ile eklenmiş "gaz çıkartmalı" espriler. Gidenin izlemekten pek sıkılmayacağı ancak hikayenin öncesini bilenler için "daha iyi olabilirmiş" diye hayıflanacakları bir film olmuş Sağ Salim 2. Biz komedi meraklılarına da, filmin adında da yer aldığı gibi, gelmesi muhtemel üçüncü film için "Sil Baştan" demek kalıyor.

    Küçük bir not. İlk projede Burçin Bildik'in performansını aşağıya çeken Fulya Zenginer'in yerine geçen Ezgi Asaroğlu film için verilmiş en doğru kararlardan biri olmuş.

    Burçin Aygün

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top