Hesabım
    Eyyvah Eyvah 3
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Eyyvah Eyvah 3

    Öykü ve espriler uyumlu...

    Yazar: Banu Bozdemir

    Ata Demirer ve Hakan Algül'ün başarıyla devam ettirdikleri Eyyvah Eyvah serisi oturmuş öykü yapısı, belli bir düzeyi olan esprileri ve başarılı yönetimiyle seri olmanın hakkını verdi. İlk iki öyküde yakalanan duygusal komedi burada yerini biraz Demet Akbağ'ın canlandırdığı Firuzan karakterinin şovuna bıraksa da öykü bu şova ısrarla tutunmaya çalışıyor. İkinci öyküyle baraber İstanbul'dan taşraya doğru yol alan filmin en büyük kurtarıcısı başarılı bir biçimde filme yedirilen durum komedileri. Arka arkaya çekilen iki filmin arasına bir de Berlin Kaplanı sıkıştıran ikili umduklarını bulamayınca daha garanti ve başarılı komedisi olan Eyyvah Eyvah'ın ipine asılmış görünüyor ki isabetli tercih.

    Eyyvah Eyvah 3'te Firuzan ve Hüseyin Badem'in ayrılan yolları Firuzan'ın gönül kırıklığını dindirmek için Geyikli'ye gelmesiyle tekrar kesişiyor ve öykünün kahramanları teker teker bu taşra kasabasında toplanıyor, başları derten kurtulmayan ikili bu kez asıl hedef olmayıp, oyunu bozmaya çalışan küçük 'çakalllar' kıvamında ortalıktalar.

    Hüseyin ve Müjgan'ın aşkını doğan çocukla pekiştirmek yerine bastıran film hikayeyi ilerletmek için isabetli yeni roller yaratmış ki, Serra Yılmaz'ın canlandırdığı Mercedes karakteri bir hayli orijinal diyebiliriz. Özellikle de Yılmaz'ın yılandan kaçarken kendisini yuvarladığı, toza toprağa atıp üstüne bir de takla attığı sahneler bir hayli konuşulacak gibi, şimdiden kült bile olmuş olabilir! Tabii kasabaya dadanan üçkağıtçı organizatör rolünde Cengiz Bozkurt'u da unutmamak gerek.

    Ama filmin asıl kozu gerçekten de Firuzan karakteri. Demet Akbağ Hükümet Kadın'da ortaya koyamadığı yeteneğini burada adeta döktürüyor ve filmin komedisini Demirer'le beraber sırtlanıyorlar. Fakat yine de bu seriden başka bir film çıkar mı ki diye düşünmeden edemedim izlerken. Çünkü öyküyü kasabaya taşıyarak bir anlamda kısıtladı, şimdi ya orijinal karakterlerle güçlü bir şekilde desteklemesi gerekecek ya da kendi karakterinin duygusal komedisini biraz daha fazla ön planda tutması gerekecek Ata Demirer'in. İlk iki filmde komedi daha hakimdi.

    Bu filmde dikkatimi çeken başka bir şey de Firuzan karakterini bir anlamda "Recep İvedik" karakteri gibi görmem oldu, o da şöyle; Recep İvedik'in eleştirdiği tüm yapı ve insan modelini üzerinde taşıyor ve oradan mesaj yolluyor adeta. Gittikçe deforme olan yüzü bunu daha da hissettiriyor. Bu olumsuz bir durum değil, karakteri ve hikayeyi güçlendiren bir şey.

    Eyyvah Eyvah Yeşilçam öykülerinin sıcaklığını, dokunaklı ve kesinlikle samimi esprili algısıyla aktardığı için bu denli sevildi, tutuldu. Bir de Demirer'in sulu sepken komedi anlayışı yerine Zeki-Metin tadında partneriyle samimi bir şekilde paslaştığı bir komedi anlayışını benimsediği için. Üçüncü filmde bu formül biraz sekteye uğramış görünse de filmin bir hayli eğlenceli olduğunu söylemek isterim. İzleyeni güldürecek, öyküsüyle değil ama yarattığı durum komedisiyle seyircisini memnun edecek bir üçüncü film var karşımızda. Bu da yetkin bir başarı gibi duruyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top