"19. yüzyılın başarılı avcılarından birisi olan Percy Fawcett, Londra Coğrafya Cemiyeti tarafından ufak bir ekiple birlikte Amazon'a gönderilir ve görevleri o civarda bulunan gizli kabileleri bulmaktır. Percy, uzun yıllar boyunca bu yeri aramaya çalışır ve bu sırada da ekibiyle birlikte büyük maceralar yaşarlar."
Aynı adlı kitabından uyarlanan The Lost City Of Z, oldukça popüler bir hikaye aslında. Ve bu yeni uyarlaması da büyük övgüler alınca, filmi izlemeye karar verdim. Ama filmle ilgili tek endişem, 141 dakikalık uzun süresiydi. Sonuç olarak filmi ortalama buldum. Hikayede ve prodüksiyonda kesinlikle takdir edilmesi gereken şeyler var ama genel itibariyle senaryodaki bazı bölümlerin kesilmiş olduğunu gördüm. Bu da filmin potansiyelini azaltmış ve uzun süresi yüzünden biraz çekilmez bir hale gelmiş.
Önce iyi yanlardan başlayalım. Oyunculuklar iyiydi. Çoğunlukla arka planda kalan Sienna Miller, Tom Holland ve Ian McDiarmid oldukça başarılıydı. Pacific Rim ve Crimson Peak'den hatırladığım Charlie Hunham, kariyerinin en iyi performansını sergilemiş. Hunham, karakteri Percy'yi oldukça gerçekçi ve samimi bir şekilde canlandırmış. Benim için filmin en büyük sürprizi, bu filmde olduğunu bilmediğim Robert Pattinson'dı. Twilight'dan sonra Kristen Stewart gibi Robert Pattinson'ın da başarılı performanslar sergilediğini görmek çok iyi doğrusu. Pattinson'u bu filmde resmen tanıyamadım, bambaşka birisi gibiydi. Onun karakteriyse çok duru ve ilgi çekiciydi. Pattinson'ın şu ana kadarki en iyi performansı.
Aynı zamanda senaryonun derinliği hoşuma gitti. Hikayenin bu kabilelere parmak bastığı noktalar ve 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başları arasında geçen zamana yolculuk etmek çok ilginçti. Bu arada, manzaralara bayıldım. Filmin görüntü yönetmenliği kusursuzdu. Kostümler, dekorlar... Kısacası her şey, dönemin havasını en etkileyici şekilde yansıtmayı başarmış.
Yine de filmin bu kadar başarılı yanlarına rağmen hala ortaya çıkan sonuç ile ilgili birkaç sorunum var. Bunlardan birisi de bariz bir şekilde, süresi. Uzun süreyle birlikte, filmin ilk yarısında hikayeye giriş yaparken iyi bir sonuç ortaya çıkıyor ve ağır ilerleyişi ile konuya dair ilgi duyuyorsunuz. Fakat filmin ikinci yarısında birden fazla olay tekrara sarmaya başlıyor ve sizi sürekli filmden koparıyor. Ayrıca, filmin finali oldukça gereksizdi. Filmin uzun süresi ve hikayeye verilen bu kadar emeğe karşılık daha etkileyici bir final yapılabilirdi.
Filmle ilgili başka bir sorunum da, zaman geçişleriydi. Hikayenin büyük bir kısmı Amazon'daki görev ile ilerliyor ama bu sırada da bazı ilginç detayları atlıyor. Özellikle de Percy'nin evine yaptığı kısa yolculuklar çok zorlama hissettiriyor ve seyirciye istediği dramatik etkiyi veremiyor.
Peki sonuç olarak film nasıldı? Bütün zayıf yanları ve eksikliklerine karşın The Lost City Of Z, tekrar izleyebileceğim bir film olmasa da içerdiği temalar ve iyi yanları ile size göz atmanızı tavsiye edebileceğim bir film. Eğer boşta 2 buçuk saatiniz varsa ve bu tarz filmlere ilgi duyuyorsanız, kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Eğer ağır ilerleyişini sorun etmezseniz, sonuçtan bir hayli memnun olacaksınız. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Charlie Hunham ve Robert Pattinson'ın harika oyunculukları.
+ Ağzınızı açık bırakan manzaralar, görüntü yönetmenliği.
+ Senaryonun parmak bastığı ilginç noktalar.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Gereğinden fazla uzun süresi ve ağır temposu.
- Bazı sahneler seyirciye gereken etkiyi veremiyor.
- Finali biraz zayıf kalmış.
TOPLAM PUAN: 6.6/10