Ortalama puan
3,3
89 Puanlama
Kızıl Serçe hakkında görüşlerin ?
2,5
26 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
“Red Sparrow”, yönetmen koltuğunda “Constantine” (2005) ve “I Am Legend” (2007) gibi filmlere de imza atmış olan Francis Lawrence’ın oturduğu bir casusluk hikâyesi… Filmin senaryosunu, Jason Matthews’un aynı isimli romanından (2013) uyarlayarak Justin Haythe yazmış…

69 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olan ve sonuçta 152 milyon dolarlık bir gişe yapabilen filmin çekimleri Macaristan, Slovakya ve Avusturya’da gerçekleştirilirken, Jennifer Lawrence, rolündeki bale sahnelerine New York Şehir Balesinde (New York City Ballet - NYCB) hazırlanmış…

Prömiyeri, 15 Şubat 2018’de Washington, D.C.’deki Newseum’da yapılan ve 2 Mart 2018 tarihinde vizyona giren filmin, 6.6/10 (108.289 oy) ve 3.1/5 (7.406 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 5.6/10 (257 yorum) ve 53/100 (51 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, vasat bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

Gelin isterseniz, bu puanların etkisinde kalmadan, filmimizi, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle mercek altına alarak bizzat kendimiz incelemeye ve sonrasında da puanlamaya çalışalım…

Her ne kadar, pozitif ayrımcılık yaparak yılların usta oyuncuları, Avrupa Film Akademisi Yaşam Boyu Başarı ve César ödüllü Charlotte Rampling ile 1 Academy, 2 Golden Globes, 3 Primetime Emmy ve 1 César ödüllü Jeremy Irons’ı eleştiri oklarının dışında tutmaya gayret etsek de, filmin oyuncu kadrosundaki anormalliği gizlenmenin neredeyse imkânsız olduğunu görüyoruz…

Özellikle de kadroda, hikâyenin Rus karakterlerini canlandıran bir tek Rus oyuncu yoksa…

Bu hatayı, yönetmen Francis Lawrence’mı yoksa casting direktörü Denise Chamian’mı yaptı (veya hata olarak görmeyip ikisi birden bunu hiç önemsemediler mi) bilinmez ama sonuçta yapılmış bir kere… Bize göre bu hata karşısında durumu, Jennifer Lawrence’ın seksi görünümü ile Joel Edgerton’ın karizması da kurtarmaya yetmemiş…

Eğer castingdeki bu hatayı (veya ayrıntıyı) önemsemediniz ve halen koltuklarınızı terk etmedinizse, 1990’lı yıllarda çekilen soğuk savaş dönemi casusluk filmlerini andıran Amerikan yapımı yeni nesil bir casusluk filmini izlemeye hazırlamalısınız kendinizi…

Castinge ilişkin bu küçük değerlendirmeden sonra, şimdide kısaca işin teknik ayağına bir bakalım…

Bu bağlamda, filmin görüntü yönetmenliği koltuğunun, “The Hunger Games” (2013 – 2014 – 2015) film serisinin de görüntü yönetmeni olan Jo Willems’e, editörlüğünün ise yine aynı film serisinin editörü olan Alan Edward Bell’e teslim edildiğini görüyoruz…

Aslında filmin dekor, kostüm, makyaj, efekt vs. gibi teknik işlerinde de herhangi bir sorun yok… Kesinlikle her şey yolundaymış gibi duruyor… Ki zaten bu haliyle de filmde, sorun olması da son derece şaşırtıcı olurdu diye de düşünüyoruz…

Zira film, ABD ve Rusya arasında yaşanan bir casusluk hikâyesini anlatıyor olmasına rağmen birkaç işkence sahnesi dışında herhangi bir aksiyon, gerilim yahut heyecanlı sahne de içermiyor…

O yüzden de, teknik ekibin işi sanki biraz fazlasıyla kolay olmuş gibi…

Sonuç olarak, pek fazla ısınamadığımızı söyleyebileceğimiz bu film için puanımız 2,5 önerimiz ise, “siz bilirsiniz” şeklinde olacak…

Bu kadar olumsuz yoruma ve 140 dakikalık süresine rağmen, “Olsun, ben yine de izlerim” diyenlere de keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 21 Ekim 2018 günü saat 01.06’da yazılarak paylaşılmıştır...
2,5
6 Ekim 2018 tarihinde eklendi
eh işte idare eder.. çok fazla durağan bir film.. çoğu yeri sıkıcı ve gereksiz uzun çekilmiş bir film.
2,5
1 Ağustos 2018 tarihinde eklendi
Kurgu&Senaryo bakımından ortanın birazcık üstünde olmasına rağmen"Oyuncu farkı"dediğimiz bir eser olmuş.Oyuncular performansıyla bizleri filme dahil etmeyi başarıyorlar.Kesin değil belki ama vakit varsa izlenmeli.
Daha Fazlasını Göster