Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Baştan aşağı bilgisayar efektleriyle dolu bu pahalı filmin en önemli artısı, mizah duygusu... Özellikle “süper kahraman her koşulda karizmatik olmalı” klişesinin yıkıldığı bölümler iyi. Sadece Thor değil, Valkyrie gibi havalı bir karakter dahi ilk göründüğü sahnede komik duruma düşebiliyor. Thor’un Yenilmezler (Avengers) takımına alternatif İntikamcılar’ı (Revengers) kurmak istemesi de güzel esprilerden... Thor ile Hulk ise neredeyse bir komedi ikilisi gibiler... Thor’un “çekiç sorunu” filmin ilgiye değer noktalarından biri. Thor bu kez çekiçsiz bir süper kahraman olmayı başarmak zorunda. Dolayısıyla, öykünün alttan alta Thor’un kendine güven sorunuyla ilgili olduğu kesin.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Milliyet
Yazar: Nil Kural
Marvel filmlerinin kendi aralarındaki geçişler ve tanıdık karakterleriyle zenginleştirilen filmin diğer Marvel uyarlamalarından en büyük farkı mizahı öne çıkaran yapısı. Kaçış sinemasının bu yeni üyesi, kısa süre sonra hatırlanmayacak bir öyküye rağmen yüksek yapım ve teknik seviyesiyle, esprileri ve zaten kendilerini izleyiciye sevdirmiş karakterle eğlenceli iki saat vadediyor. İlk Hollywood filmini yöneten Taika Waititi ise Marvel evreni yönetmenleri arasında yerini alıyor.
Eleştirinin tamamı için: Milliyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Bu yeni filmde en çok dikkat çeken, mizah yanının güçlenmesi. Öylesine ki, bu anlayış filmin her sahnesine sinmiş: bu macerayı bir büyük oyuna, bir keskin taşlamaya dönüştürerek; komedi ögesini neredeyse ön plana alarak... Böylece insanoğlunun uzun geçmişinde –yine New York durağını ihmal etmeksizin!- inançla, mistikle, çok tanrılı dinlerden tek Tanrı’ya ulaşarak yaşanmış büyük macera, sürekli gülümseten bir kıvama ulaşıyor. Yeni kişilerden Grandmaster- Büyük Usta, özlediğimiz Jeff Goldblum’un oyunuyla ‘gay’ bir karakter olurken, Hela’da kolay tanınmaz, sarışınlıktan yakıcı bir esmerliğe geçmiş Cate Blanchett, inanılmaz bir vamp/cadı kimliği yaratıyor. Peki, iki Oscar’lı bir dev oyuncu böyle bir karikatür çizmeyi niçin kabul etmiş? Bir yerde (galiba Jimmy Fallon’da) yanıtını veriyor: Marvel Comics okuyan küçük çocuklarını mutlu etmek için!... Odin’deki büyük oyuncu Anthony Hopkins’in de benzer bir mazereti vardır...
Eleştirinin tamamı için: T24
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Thor’un sinemadaki ilk adımı, kamera arkasındaki isimden (Kenneth Branagh) belki, fazlasıyla Shakespeare’yen öğelerle doluydu. Bu durum kötülüğün simgesi Loki’nin iktidar tutkusu ve tahtı ele geçirmek için kardeşine karşı verdiği mücadelede kıyıya vururken filmin meselelerinden biri de üstün yeteneklere sahip bir uzaylının Dünyalı bir astro-fizikçiye gönlünü kaptırmasıydı. Alan Taylor’ın yönettiği ikinci hamle olan ‘Karanlık Dünya’ ise ilkine göre daha esprili ve görsel açıdan etkileyiciydi. ‘Ragnarok’a gelince: Bu kez filme ‘Her yer espri, her yer komiklik’ türünden bir mantık hâkim olmuş. Daha ilk sahneden itibaren Thor, sözde kendisini, ‘Süper kahramanlık’ kavramını ti’ye alıyor ve bu tavır, bütün film boyunca sürüyor. Tabii ki böylesi bir yaklaşımda bir problem yok ama sanki genel bir parantez dahilinde istenilen hedef tam olarak gerçekleşememiş gibi. Espriler arka arkaya geliyor ama bir bütünlükten ziyade, “Her yere bir şeyler serpiştirelim” mantığının ifadesi gibi duruyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Baştan aşağı bilgisayar efektleriyle dolu bu pahalı filmin en önemli artısı, mizah duygusu... Özellikle “süper kahraman her koşulda karizmatik olmalı” klişesinin yıkıldığı bölümler iyi. Sadece Thor değil, Valkyrie gibi havalı bir karakter dahi ilk göründüğü sahnede komik duruma düşebiliyor. Thor’un Yenilmezler (Avengers) takımına alternatif İntikamcılar’ı (Revengers) kurmak istemesi de güzel esprilerden... Thor ile Hulk ise neredeyse bir komedi ikilisi gibiler... Thor’un “çekiç sorunu” filmin ilgiye değer noktalarından biri. Thor bu kez çekiçsiz bir süper kahraman olmayı başarmak zorunda. Dolayısıyla, öykünün alttan alta Thor’un kendine güven sorunuyla ilgili olduğu kesin.
Milliyet
Marvel filmlerinin kendi aralarındaki geçişler ve tanıdık karakterleriyle zenginleştirilen filmin diğer Marvel uyarlamalarından en büyük farkı mizahı öne çıkaran yapısı. Kaçış sinemasının bu yeni üyesi, kısa süre sonra hatırlanmayacak bir öyküye rağmen yüksek yapım ve teknik seviyesiyle, esprileri ve zaten kendilerini izleyiciye sevdirmiş karakterle eğlenceli iki saat vadediyor. İlk Hollywood filmini yöneten Taika Waititi ise Marvel evreni yönetmenleri arasında yerini alıyor.
T24
Bu yeni filmde en çok dikkat çeken, mizah yanının güçlenmesi. Öylesine ki, bu anlayış filmin her sahnesine sinmiş: bu macerayı bir büyük oyuna, bir keskin taşlamaya dönüştürerek; komedi ögesini neredeyse ön plana alarak... Böylece insanoğlunun uzun geçmişinde –yine New York durağını ihmal etmeksizin!- inançla, mistikle, çok tanrılı dinlerden tek Tanrı’ya ulaşarak yaşanmış büyük macera, sürekli gülümseten bir kıvama ulaşıyor. Yeni kişilerden Grandmaster- Büyük Usta, özlediğimiz Jeff Goldblum’un oyunuyla ‘gay’ bir karakter olurken, Hela’da kolay tanınmaz, sarışınlıktan yakıcı bir esmerliğe geçmiş Cate Blanchett, inanılmaz bir vamp/cadı kimliği yaratıyor. Peki, iki Oscar’lı bir dev oyuncu böyle bir karikatür çizmeyi niçin kabul etmiş? Bir yerde (galiba Jimmy Fallon’da) yanıtını veriyor: Marvel Comics okuyan küçük çocuklarını mutlu etmek için!... Odin’deki büyük oyuncu Anthony Hopkins’in de benzer bir mazereti vardır...
Hurriyet
Thor’un sinemadaki ilk adımı, kamera arkasındaki isimden (Kenneth Branagh) belki, fazlasıyla Shakespeare’yen öğelerle doluydu. Bu durum kötülüğün simgesi Loki’nin iktidar tutkusu ve tahtı ele geçirmek için kardeşine karşı verdiği mücadelede kıyıya vururken filmin meselelerinden biri de üstün yeteneklere sahip bir uzaylının Dünyalı bir astro-fizikçiye gönlünü kaptırmasıydı. Alan Taylor’ın yönettiği ikinci hamle olan ‘Karanlık Dünya’ ise ilkine göre daha esprili ve görsel açıdan etkileyiciydi. ‘Ragnarok’a gelince: Bu kez filme ‘Her yer espri, her yer komiklik’ türünden bir mantık hâkim olmuş. Daha ilk sahneden itibaren Thor, sözde kendisini, ‘Süper kahramanlık’ kavramını ti’ye alıyor ve bu tavır, bütün film boyunca sürüyor. Tabii ki böylesi bir yaklaşımda bir problem yok ama sanki genel bir parantez dahilinde istenilen hedef tam olarak gerçekleşememiş gibi. Espriler arka arkaya geliyor ama bir bütünlükten ziyade, “Her yere bir şeyler serpiştirelim” mantığının ifadesi gibi duruyor.