Hesabım
    İki Kafadar: Chinese Connection
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    İki Kafadar: Chinese Connection

    “İyi Niyetli” Bir İlk Film!

    Yazar: Atlantisten Gelen Adam

    Niyet iyi; çünkü Kaan Ertem gibi usta bir mizahçı senaristle çalışılmış!

    Niyet iyi; zira başarılı bir kast ile gözde dizi oyuncularından, bol figürasyona, çeşitli mekanlardan Çin ile “ilişkilere” masraftan kaçınılmamış!

    Niyet iyi; bol küfür, leş argo, sıkça mastürbasyon muhabbeti, yeknesakça internette porno izleyen adamlar ve hafif şiddetli “kavga sahneleri” filmde bol keseden harcanmış! Niyet iyi; evet arada komik espriler yok değil. Hatta bazı sahneler güldürüyor da!

    …Ve fakat; un var, şeker var, peki o zaman bu helvanın tadı neden böyle kekremsi ve acı verici bir lezzete bürünüyor?

    Detaylara eğilerek sorunu bulmaya çalışalım:

    Filmde “yırtma hesabı yapan iki safdil karakter olan Altan ve Şükrü’nün komikliklerini izleyeceğiz. Artık çıraklık dönemleri sona ermiş “ustalık” zamanlarına geçişin sancılı yılları kendini dayatmıştır. Mahmutpaşa Pasajı'ndaki fakirlik yılları geride kalmıştır. Ancak “İki Kafadar”ın fakirlik dönemlerine dair en ufak bir inandırıcı sahne filmde yer almamaktadır. Bu durumda yoksul safdil ikilimizin, zenginleşme hayalleri kuran “İki Kafadar”a dönüşme çatışması filmde eksik bırakılmıştır. Yani; teoride iyi düşünülen bir fikir uygulamada heba edilmiştir.

    Beceriksiz ve talihsiz kafadarların yollarının kesiştiği Çinli yoldaşlarına gelince. Muhtemelen bir Türkmen ya da Özbek oyuncu olan çete liderinin o sürekli fal taşı yaptığı gözleri ile komiklik sınırlarının zorlanması “durum komedisi” fikriyatının dinamizmiyle çelişen bir durağanlık yaratıyor bana göre. Tüm o ekstrem-açılmış gözlü sekanslar, seyircinin sevimlilikten ırak bir tipolojiyle kesintisiz aşina olmasına ve dolayısıyla komik sahnelerin etkisinin azalmasına sebebiyet veriyor. Yoksa Türkleşmiş Çinliler fikri, daha doğal bir oyunculukla çok daha komik olabilirdi; yine başta vurguladığım “teori ile pratiğin uzlaşmaz çelişkileri” ile muhatap olan bir durum çekik gözlü dostlarımızın göründüğü bazı sahnelerde tekrar tekrar kendini hissettiriyor ve istemeden de olsa seyirci itici sekanslara gark oluyor.

    Filmde Fadıl ya da Cabbar olarak karşımıza çıkan “Futbolcu Sinan”, mafya babası tiplemesinde bir hayli başarılı. Biraz da kendisini oynadığından olsa gerek oyunculuğunda göze batan hatalar çok fazla yok, ama o da “meslekdaşı” Ben Affleck gibi “duygudan muaf göz kırpma” sorunuyla film boyunca cebelleşiyor. Ama hakikaten oyunculuk performası Ben Affleck’in katbekat üstündedir. Yine Kemancı müdavimlerinin yakından tanıdığı ve “Ayı Orhan” namıyla maruf Orhan (Aydın) abimiz kısa da olsa beyazperde’de görünüyor ve cevval plak şirketi sahibi rolünde filme küçük bir katkıda bulunuyor.

    Sanatsal yetenekleri tartışmasız üst seviyede olan bir çok yerli oyuncumuzun, Türkiye dizi sektöründe belki “ceplerini dolduran” ama genellikle “ruhlarını doyurmakta yetersiz kaldığı besbelli olan”, suya sabuna dokunmayan ve sanatsal içerikten muaf dizilerden memnun olmadıklarını biliyorum. Hal böyleyken, yüksek tempolu ve ticari dizi bombardımanının dışında 7. sanat arenasında da kendilerini göstermek istemeleri doğal bir durum. Ancak ruhlarının doyması için sinematografik öğeler taşıması gereken “filmlerin” de standart dizi-film kalıplarının dışına taşması gereken bir yürekliliğe, meydan okumaya sahip olması gerekir diye düşünüyorum. Yoksa onun adı uzun-metrajlı dizi olur.

    İki kafadar Gökhan Erkut'un yönetmenliğini yaptığı ilk “uzun metrajlı film”. Başta “iyi niyet” meselesinden bahsetmiştim; evet, iyi niyet önemlidir ancak teneşire giden yolun da iyi niyet taşlarıyla döşeli olduğunu her zaman aklımızda tutmamız da gerekir diyorum. Yoksa her filmde İlker AksumGökçe Özyol, Murat Akkoyunlu ve Öykü Çelik gibi kalbur üstü isimleri oynatma motivasyonu biraz zor sağlanacaktır.

    İki Kafadar: Chinese Connection, haftanın yerli yapımlarından… Sinema perdesinde dizi tadı yakalamak isteyenlere tavsiye ediyorum.

    Twitter.com/atlantisliadam

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top