Hesabım
    Başka Söze Gerek Yok
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Başka Söze Gerek Yok

    Muazzam bir yetişkin komedisi...

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Nicole Holofcener, Güney California’da zengin entelektüel beyaz kadınların problemlerini inceleyen bir yazar-yönetmen. 2006 yılında Sundance’den başarıyla dönen Jennifer Aniston’lu komedi Friends With Money, zengin arkadaşları ile kapışmaktan yorulan işçi sınıfı bir kadının hikayesini anlatıyordu.

    Holofcener’in bu dünya ile haşır neşir olduğu ortada. Yeni filmi Başka Söze Gerek Yok’ta Holofcener, genç seyirciden en çok para kazanan popüler sinemada pek resmedilmeyen bir yaş grubunu göstererek orta yaşlı çiftlerin ilişkilerini inceliyor.

    Hemen her filmin ana karakterlerinin yirmi yaşın altında olduğu günümüzde sıra romantizme geldiğinde orta yaşlı profesyonellerin de cinsel yaşamlara sahip olduklarını ve aynı oranda kendine güvensizlik ve utangaçlıktan yakındıklarını öğrenmek genç seyirciye bir şok gibi gelebilir, fakat Holofcener karakterlerine getirdiği içten yaklaşım ile muazzam bir yetişkin komedisi yaratmayı başarıyor.

    Boşanmış masaj terapisti Eva (Julia Louis-Dreyfus), kızının üniversiteye gitmek üzere olmasından küçük bir depresyon geçirmektedir. Bir partide tanıştığı Albert’in (James Gandolfini) kızının da üniversiteye gideceğini öğrenen Eva, Albert ile bir ilişki başlatır.

    İlk başta kızının gitmesinden kaynaklanacak yanlızlığını gidermek için beraber olduğu Albert’a zaman içinde aşık olan Eva, yeni arkadaşı Marianne’in (Catherine Keener) Albert’in eski eşi olduğunu öğrenince Albert hakkında olabilecek her şeyi öğrenmeye çalışır. Fakat Marianne’in Albert hakkında düşünceleri haliyle çok negatiftir ve bu bilgiler zaman içinde Eva’nın Albert hakkındaki düşüncelerini etkiler.

    Holofcener’in Başka Söze Gerek Yok ile incelikle ortaya koyduğu basit tez, insanlar hakkındaki fikirlerin kişiden kişiye değiştiği…  Albert, Marianne için kötü bir seçim olmuş olabilir, fakat bu onun herkes için kötü olduğu anlamına gelmiyor. Eva’nın Albert ile olan kişisel deneyimlerinde Marianne’in betimlediği “kaybeden kaba şişko” yerine, sıcak kalpli, espritüel ve çekici bir adamı görmesi iyice kafasını karıştırıyor ve bu sağlıklı ilişkiyi tehlikeye sokmasına sebep oluyor.

    Gayet düz ve şaşasız bir görsel ve hikaye yapısına sahip olan filmin en büyük kozu, Louis-Dreyfus ve Gandolfini arasındaki harika kimya. Bir sürü başarısız ilişkiden yanmış bu iki karakter, değişiklik olsun diye birbirlerine ferah bir dürüstlük ile yaklaşıyorlar. Bu iki yetenekli oyuncunun birbirleriyle atışmalarını izlemek filmin en haz yaratan anlarını yaratıyor. Mesela günümüz gençlerinin durmadan grup seks yaptığını zanneden Albert ve Eva’nın kafası karışık tepkileri, Louıs-Dreyfus ve Gandolfini’nin karakterleri ve yaş gruplarını ne kadar iyi anladıklarını gösteriyor.

    Julia Louis-Dreyfus’u Seinfeld’den tanıyoruz ama orta yaşlarında yeni bir başarı yakalamış olan aktris, ABD başkan yardımcısını canlandırdığı Veep isimli komedi dizisinde ne kadar mükemmel bir zamanlama yakaladığını kanıtlıyor ve Başka Söze Gerek Yok’ta da kendisinden görmediğimiz içtenlikte bir gerçekçilik gösteriyor.

    Sıra James Gandolfini’ye geldiğinde ise duygusallaşmamak zor. Bu sene kaybettiğimiz Gandolfini’nin Tony Soprano gibi bir canavarı canlandırdığında bile derinden göstermeyi başardığı bir incelik ve şefkat vardı her zaman. Aslına bakarsanız Sopranos’un başarısının en büyük kozu kanımca Gandolfini’nin tipik bir mafya kötü adamını göstermek yerine yolunu kaybetmiş bir alfa erkeğini canlandırmaktaki ustalığından kaynaklanıyor.

    Kişisel hayatında Tony Soprano’nun olabilecek en zıtı olarak tasvir edilen Gandolfini’nin Albert karakteri ile daha çok kişisel bağlantı kurduğuna inanıyorum. Kocaman ve güçlü dış görünümüne rağmen yanlızlıktan yakınan, kolay incinen Albert ile, Gandolfini, son rollerinden birinde kendisinden beklenmedik bir karakteri başarıyla sunuyor. Bu yeteneği bu kadar erken kaybettiğimize üzülmemek elde değil.

    Başka Söze Gerek Yok, sinema salonlarında artık pek temsil edilmeyen orta yaş seyirci için harika bir seçim olacaktır.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top