Şevkat Yerimdar - Beyazperde.com eleştirisi : Yer yer eğlenceli, ama yetersiz....

Hollywood dizilerinde görürüz, kimi karakterler sıyrılır, kendi adlarıyla, en az orijinali kadar fenomene dönüşecek yeni bir diziyle devam ederler yola; Cheers’ın Frasier’i, Buffy’nin Angel’i gibi... Ülkemizde ise, sosyal medyadan ya da televizyondan sinemaya transfer olan karakterler gündemde son dönemde... İnternetten televizyona, oradan da beyazperdeye uzanan Şevkat Yerimdar, bunlara eklenen en yeni örneklerden biri.

Söz konusu yeni moda karakterlerden oluşan filmlerin en büyük dezavantajı, sadece karaktere ve kaba mizahına yüklenip, senaryosuz film yapma kolaylığına kaçması. Recep İvedik, bu konuda başı çekenlerden biri, şüphesiz! Yönetmenliğini, film demeye dilimizin pek varmadığı ‘Süper Ajan K9’ ile tanınan Bülent İşbilen’in üstlendiği ‘Şevkat Yerimdar’, sosyal medyadan doğan ve kısa süre içinde fenomene dönüşen yeni karakterin adı. Tıpkı Recep İvedik veya Sabit Kanca gibi, idealden çok uzak duran karakterinin halleri üzerinden ilerleyen bir film var karşımızda. Ancak TV şovundan farksız Sabit Kanca’nın yaptığı hataya düşmüyor; sadece bel altı esprilere sığınıp, hikaye ve dramatik yapıyı tamamen görmezden gelmiyor en azından. Balat’ta bir mahallede yaşayan, yumurta dükkanı sahibi koyu Beşiktaşlı Şevkat’in dünyasına tanıklık ediyoruz. Küçük esnafıyla, kapı önünde halı yıkayıp, düğün yapan mahalle sakinleriyle dolu, sanki başka türlüsünü yapamayacağından değil de, tercihi o yönde olmasından dolayı sürdürdüğü izlenimi veren mütevazi bir dünya bu.

Zengin kızı Pelin’le bıçkın mahalle delikanlısını tesadüflerin birleştirdiği filme, Özgürcan Çevik önderlik ediyor. Özgürcan Çevik’e, Neva’daki karakterinden bir tık daha az edilgen olması dışında benzer bir kompozisyon çizen Başak Parlak eşlik ediyor. Hikaye dedik ya; günümüz diliyle anlatılan ‘zengin kız ve nispeten fakir oğlan’ öyküsü, nostalji etkisi yaratabilir. Hele de işin içine, Hulusi Kentmen gibi olmasa da, zengin ve iyi kalpli ‘babacan’ bir baba (Cezmi Baskın) figürüyle kötü niyetli damat adayı eklenince... Ancak temelinde yatan ‘tek’ karakter, hikayenin tam olarak olgunlaşmasına izin vermiyor, iki uç noktada gezinen Pelin ile Şevkat’in aşkının inandırıcılığına gölge düşüyor. Aceleye gelen finali de durumdan nasibini alıyor haliyle. Ama biliyoruz ki, Şevkat Yerimdar’ın amacı, romantik komediye yaslanıp aşk hikayesi yaratmak değil. Çoğu ‘dobra’lığın aslen patavatsızlık anlamına gelmesi gibi, çevresindekilerce öfke denilenin de düpedüz kabalık olduğunun altını çizerek, Özgürcan Çevik’in başarıyla yarattığı Şevkat Yerimdar, özellikle hedeflediği kitleyi memnun edebilecek bir karakter. Bunun en önemli nedeni, komşuluk ilişkileriyle vermeye çalıştığı ‘mahalle kültürü’nün, türleriyle karşılaştırdığımızda, daha doğal ve izleyiciyle bağ kurmasını sağlayacak türden olması. Yer yer eğlenceli olduğu da söylenebilir.  Ancak televizyon skeç serisi için geçerli olabilecek bu toplamın, sinema filmi için yeterli olduğunu düşünmek zor ne yazık ki!

Gösterime giren dört yerli yapımdan biri olan Şevkat Yerimdar, diğerlerinin aksine haftanın tek komedisi. Recep İvedik ile Sabit Kanca’nın aksine, kısmen de olsa hikaye bütünlüğü yakalayan ve kendi karakteri dışında başkalarına da alan açan filmin, beyazperdede seriye dönüşmesi hayli muhtemel.

Amacı ve hedefi belli olan yapımı bu çerçevede değerlendirirseniz, ille de yerli olsun, içinde de fenomenleşen karakter olsun diyenlerdenseniz, Hollywood’un uzmanlık alanı kaba mizahtan da bunaldıysanız, tercih edebilirsiniz...

twitter.com/hilalcetinder