Dönüş - Beyazperde.com eleştirisi : İnsanın karmaşıklığı!

Antolojik filmlerin zengin, yoğun, sürükleyici içeriği ve temaları, seyrederken bazen yorucu olsa da, katmerli zevkler vaat eder. Bazen iç içe geçmiş bölümler, bazen de bağımsız ama ortak bir madde altında birleşen kısa filmler boyunca sürprizlerle 'çoğalırsınız'. Aklınız ve kalbiniz, kalkmak istemediğiniz bir şölene davet edilmiş gibidir. Kendi adıma, bir ülke / bir kente adanmış seçkiler ve farklı yönetmenlerin bakışlarını aktaran kısa hikayeler favorimdir.

"The Turning"de 17 yönetmenin, 17 kısa filmi, 1960 Avustralya doğumlu yazar Tim Wenton'ın 17 kısa öyküsünün yer aldığı "The Turning" (Dönüş) adlı eserinden çekilmiş. Ayrıca 1 yönetmen de (Marieka Walsh), "Ash Wednesday" (Kutlu Çarşamba) adlı T.S. Eliot'ın 1930 tarihli uzun şiirinden alıntılar yapılmış animasyon bölümüyle, prolog ve epilogu oluşturmuş. "Çünkü geri dönmeyi umut etmem/çünkü umut etmem/çünkü dönmeyi umut etmem" dizeleriyle başlayan girişten sonra bir kıyı kasabasının insanlarına dair hikayelere geçiyoruz. Filmin asıl süresi 180 dakika. Ancak Türkiye'de gösterilen versiyon 106 dakika ve 9 hikaye yer alıyor (Yönetmenler: Mia Wasikowska, Warwick Thornton, Stephen Page, Robert Connolly, Tony Ayres, Claire McCarthy, Justin Kurzel, Simon Stone, David Wenham).

"Dönüş", gezegenin neresinde, hangi koşullarda yaşıyor olursa olsun her seyirciye özel bir film olacaktır. Üzerinde gereksizce açıklayıcı, hatta yönlendirici yorumlar yapmak tehlikeli. Ortak payda ortalama insanlar olsa da, her birinin karmaşık iç dünyası, zamana ve gerçekliğe farklı noktalardan temas ederek / çarparak beyinlerine ve yüreklerine farklı etkilerde bulunuyor. Dolayısıyla her bir seyirci de, kendi geçmişinin, bugününün ve hatıralarının her hangi bir anıyla hikayelere dahil olabilir... Bunun hangi hikayede, hangi boyutta olacağını kestirmek mümkün değil. Sadece bazı ipuçları vermek doğru olacaktır.

"Dönüş", hayatınızın hayati dönemeçlerinde ya da çöküş günlerinde karşınıza çıkan biri ile bambaşka bir yöne savrulabilmek ve seçimler/riskler üzerine.

Kaybetme, çaresizlik, ilk aşk, her şeyi geride bırakmak üzerine. Bazen sıradan bir yanlışlığın, monotonluğu mutlu saatlerle takas etmesi...Bu küçük mucizeler üzerine.

Kaygılarımızın, kuşkularımızın, pişmanlıklarımızın, vicdan azabımızın ruhumuza yapışması...Arınmaya çalışma, yeniden başlama üzerine.

Doğanın bir parçası olma...Doğanın karakterlerimizi oluşturması üzerine.

Hayal gücünün gerçekliğe etkisi...Kısaca kaotik varlığımızın şaşırtıcılığı üzerine.