devamında ne gelirdi bilmem lakin ben filmin 1saatini izledikten sonra bıraktım çünkü o kadar süründürülerek geçtiki o bir saat gerisine tahamül edecek gücüm kalmadı.
Gerçekler her zaman acıdır...Bana göre biyografi filmi yapmak diğer türlere nazaran daha kolaydır.Sonuçta hikaye çarpıcıysa,aşırı kötü bir film yapmak uzman ellerde zordur.Burada da bu kadar çarpıcı bir olayı anlatırken,gerçekten olayı aynı trajik etkisi ile hissetiren oyunculardır.Bu filmde de gayet iyi bir oyunculuk performansı vardı.Olay zaten dehşet verici.İzlemenizi tavsiye ederim,iyi seyirler.
...Spotlight, salt organize çocuk istismarını ortaya çıkartma maksadında bir film değil. Senaryonun pek çok yerinde Boston Globe’un üzerinden otuz sene geçmiş olaylar zincirine zamanında kayıtsız kaldığını görüyoruz. Cinsel istismara uğrayan bir adamın gazeteye gönderdiği belgelerin ya da kötü bir adam gibi görünen Eric Macleish’in dahi yirmi rahibin ismini gazeteye göndermiş olması gibi ayrıntılar medya ile kilisenin karşılıklı rıza çerçevesinde hareket ettiklerinden başka bir şey göstermiyor. Zira Kardinal Law da kendisi ile röportaja gelen Marty Baron’a şu sözleri söyler: “Büyük kurumlar birlikte çalıştığında şehirler büyür.” Baron, Kardinal’in teklifini geri çevirmiş olsa da gazetenin bu davayı yeniden gün yüzüne çıkarması konusundaki çekincelerine bakacak olursak geçmişten gelen bir takım kontrol mekanizmasının varlığını hala hissediyoruz...
Filmi güzel yapan işlediği konunun kusursuzluğu değil, gerçek olması. Böyle bir film çekilmesi gerçekten takdire şayan. Ancak kilisenin sus pus olayları izlemesi ve uzaktan bir kaç aracıyla işlere müdahale ediyor gibi görüntü verilmesi hiç gerçekçi olmamış. Böyle bir senaryo üst düzey görevlilerin de içinde bulunduğu onlarca şüphelilerin de olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, kilisenin etik olmayan başka müdahalelerine de yer vermeliydi.
Spotlight, çarpıcı konusu, başarılı oyunculukları ve yalın anlatımı ile hem cesur hem de dört dörtlük bir yapım olmuş. Filmin konusuna geçmeden önce, Spotlight'ın yalın anlatımıyla insanı afallattığını söylemek isterim. İzlerken sık sık aklımdan geçen ve "aslında izleyenler adına" Michael Keaton'ın kameraya dönerek "bunlar olurken biz neredeydik?" sorusu aklımdan hala çıkmıyor.
Muhafazakar bir eyalette kiliselerde cinsel tacize uğrayan gençlerin ve çocukların varlığını yok sayan ve dahası bu tacizlerin sıradanlaştıran, üstünü örten bir yapıyı gözler önüne seren film, Oscar'ın en güçlü adaylarından.
Film sadece o bölgeyi değil, Amerikayı da değil tüm dünyayı kapsayan çok geniş bir skandalı ele almış. Hukuk sistemine olan güveni ve kiliselere olan güveni baştan aşağı sarsacak derece de büyük bir skandal. Spotlight ekibinin yaptığı ise çok büyük bir iş. Çok büyük bir gücü karşına alıyorsun ve en ufak bir hataya yer yok. Böyle bir olayın yıllarca herkes tarafından bilinipte saklanması da ayrı bir olay zaten. Olaydan etkilenen insan sayısı binlerle ifade ediliyor. Hatta dünya geneline bakarsak çok daha da büyük. Bu olaydan sonra dine olan inançları da ne derece sarsılmıştır bilmiyorum ama bu film cesurca bunları dile getirmiştir. Bu film aslında bir de şunu gösteriyor, dünyada bazı büyük oluşumlar var ve dokunulmazlığı olan, kendi istediğini yapan ve hiçbir şekilde sorgulanılmadan alttan alttan işini gören.Bu dediğim zaten herkes tarafından bilinen bir şey aslında.
Film kesinlikle çok başarılı bir film. Bir kere kadrosu oldukça sağlam. Benim en sevdiğim kadın oyuncuların en üstlerinde yer alan Rachell McAdams var bir kere. Tüm kadroyu sayma istemiyorum ama bir isim daha var. Mark Ruffalo, normalde kendisinin oyunculuğunu da, kişiliğini de pek sevmem. pek ısınamadığım bir isimdir. Ama bu filmde tam aksine bayıldım kendisine. Çok doğal ve içten oynamış. Onun hakkındaki düşüncelerimde biraz olsun değişti bu filmden sonra. Hatta filmin vurucu, etkileyici kısımlarını genellikle o üstlenmiş diyebilirim. Ben çok sevdim filmi. Özellikle olayı yaşayan kişilerle yapılan röportajlar etkileyici ve dramatikti.
Oscar'a gelirsek. Benim açımdan The Hateful Eight şimdilik en iyisi. Ama zaten onun adaylığı bulunmadığından, diğer filmlere de baktığım zaman ve akedeminin de genel kanısını düşününce yılın filmi Oscarını bu film alır diye düşünüyorum. Rachel McAdams on numara oynamış ama En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu oscarını alamaz, rakipleri çok sağlam. Aynı şekilde Mark Ruffalo da öyle. Alacağı diğer Oscar da en iyi özgün senaryo olacak diye düşünüyorum. Tabi yanılabilirim de ama benim görüşüm bu. Bu sene için bakacak olursak, Mad Max ile kafa kafaya 2. ciliği paylaşıyorlar şu anda. Benim şimdilik top 5 şu şekilde. The Hateful Eight, Mad Max:Fury Road, Spotlight, The Revenant, Inside Out. İyi seyirler... 8.2/10
Akademi Ödülleri'nde ne yapar bilmiyorum ama, 2 saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlamadım filmi izlerken. Güçlü oyuncu kadrosu, başarılı senaryo ve kurgunun etkisi. Kilise ile ilgili, özellikle de dini ve ahlaki değerlere daha bağlı, daha muhafazakar konumdaki Katolik Kilisesi ile ilgili buna benzer filmler çeşitli dönemlerde çekildi. İlk aklıma gelenler yakın dönemden "Doubt" ve "La Mala Educacion" mesela. "Spotlight'ta gerçek olaylar ve karakterler var. Yaşananların ne ölçüde gerçekliğinin bulunduğu konusunda araştırma yapmadım. Ancak zannediyorum böyle hassas ve üzerinden henüz 15 sene geçmiş bir olay ele alınırken gerçeklerden çok uzaklaşılmamıştır. Aslında filmde beklenmedik hiçbir şey yok gibi. Fragmanında veya tanıtımlarında geçen birkaç cümleden ibaret her şey. Ancak yükselen gerilim, derinleşen soruşturmalar, özellikle 70'li yılların gazetecilik, casusluk, polisiye filmlerini anımsatıyor. Sürükleyicilik üst düzey. Senenin başarılı yapımlarından.
Filmin içinde adı geçen şahısları takip etmekte zorlansamda güzel filmdi...abartıldığı gibi cinsel içerikli terimler azdı ve bu konuda ekrana yansıtılan bir şey yoktu sadece bir grup gazetecinin olan olayları araştırması üzerine kurgulanmış...ilaveten filmin oscarlık olduğunu düşünmüyorum...alırsa şaşırırım...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.