Kral İçin Hologram: Beyazperde.com eleştirisi

Boşanmanın eşiğinde, üniversite çağındaki kızının okul masraflarını karşılayamaz duruma gelmiş olan orta yaşlı Alan Clay, şirketinin yapacağı bir satış için, sunum yapmak üzere ekibiyle birlikte Suudi Arabistan’a gelir. Cidde’nin 100 km kuzeyinde inşaası halen devam eden Kral Abdullah Ekonomik Şehri’ne, Kral’a yeni teknolojileri olan hologram sisteminin sunumunu yapmak üzere gelen Alan ve ekibi, burada zor şartlar altında gelip gelmeyeceği belli bile olmayan biri için çalışmaktadırlar.  Cidde’ye adım atar atmaz aksiliklerin peşini bırakmadığı Alan, çölün ortasında hayatını düzene koymaya çalışırken, sırtındaki yüklerin ağırlığı altında da ezildikçe ezilir.

Dave Eggers’ın aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan Kral İçin Hologram, uzak diyarlarda bir kendini buluş hikayesi olarak özetlenebilir. Filmin teması bu olmasına rağmen, izleyici olarak biz gittikçe çöllerde kaybolurken, kahramanımız Alan Clay’in filmin sonunda bile kendini bulduğuna inanamıyoruz. Bir diğer problem ise, filmin rüya sahnelerinin birinde Alan’ın eski eşinin sorduğu ve izleyici olarak cevabını bulamadığımız soru; “Bütün problemleri buradayken, çölün ortasında ne yapıyor?” Bu soruya cevaben gördüklerimiz, filmin sonunda ne yazık ki kimseyi tatmin etmiyor. Kitaba göre yumuşatılmış hatta mutluya bağlanmak istenen son, filmin gidişatı ile pek de örtüşmüyor. Zira kitapta böyle bir mutlu son yok. Yönetmenin kurduğu bu oryantalist atmosfer, kitabın spiritüelliğini yansıtmaya yetmiyor. Çoğunlukla hayal kırıklığı yaratan uyarlama çok daha iyi olabilirdi tabii, ancak bu filmi kötü de yapmıyor. Sadece bir uyarlama olmasının handikaplarını kolayca aşamamış görünüyor. Oysa belli ki, filmde göremesek bile kitapta, Alan ve babasının geçmişte yapılan hatalardan ötürü çok daha derin yaraları var.

Herhangi bir komedi vaat etme zorunluluğu olmamasına rağmen zorlama tekrar sahneleri ile gülümsetmeye çalışan Kral İçin Hologram, bu noktada samimiyetini de kaybediyor ve elimize sadece Tom Hanks’in oyunculuğu kalıyor ki, o da tek başına filmi sırtlamaya yetmiyor. Zira Hanks’in performansı da kendi ortalamasının altında.  Hanks’e Yousef karakteriyle eşlik eden Alexander Black’in performansı filmin genel dokusuna uygun, ancak yapay. Tabii bunda karakterinin getirdiği abartı davranışların da payı var. Bir süre Homeland’de izlediğimiz Sarita Choudhury de Zahra rolüyle oldukça gizemli karakter portresi çiziyor.

Bulut Atlası, Koku, Koş Lola Koş gibi önemli filmlere imza atan yönetmen Tom Tykwer’ın senarist olarak da imzasını taşıyan Kral İçin Hologram, sırf bu sebepten daha büyük beklenti içinde izlendiğinden de olsa, yönetmenin zayıf halkalarından biri olarak filmografisine yazılıyor.