En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Şamil Ö.
Takipçi
171 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
29 Ocak 2017 tarihinde eklendi
Film konu olarak İngiltere'deki bir hapishanede başından çeşitli olaylar geçen genç bir mahkumun yaşadıklarını anlatıyor yani bir dram filmi ile karşı karşıyayız. İngiliz yapımı veya çekimi İngiltere'de geçen birçok filmde İngilterenin o soğuk, gri havasını ve bu havadan nasibini almış insanlarını hissederseniz. Aynı durum Starred Up'da da söz konusu. Oyuncu performansları çok başarılı değil ama izleyici saran senaryo ve çok da uzun olmayan bir film süresi seyirciyi tatmin ediyor. Farazi davranışları olan bir genç, hapishane kurallarının dış dünyadakilerden farklı olduğunu vurgulayan, yer yer gerildiğiniz, kan sahnelerinin bulunduğu ve psikolojik tahliller eşliğinde İngilterenin o soğuk havasını içine çekeceğiniz bir film sizi bekliyor.
SON YILLARDA ÇEKİLEN EN KUSURSUZ EN İYİ HAPİSHANE FİLMİ 10 ÜZERİNDEN 10
Hallam Foe, Young Adam, ve Perfect Sense gibi filmlerinin yönetmeni David Mankenzie, yine oldukça sarsıcı bir filme imza atmış. Eski bir cezaevi (HM Prison Wandsworth) terapisti olan Jonathan Asser’in yazdığı senaryo filme uyarlanmış. “Hunger” filmi gibi etkisi uzun sürecek bir hapishane filminde bu sefer farklı bir konu ile karşı karşıyayız. Türkçeye "Yüksek Risk" olarak çevrilen "Starred Up" filmi son dönemlerin en iyi hapishane filmi diyebiliriz. "Starred Up" bir hapishane terimidir. Genç bir suçlulunun, yetişkinler bölümüne transferini ifade etmek için kullanılır. Hapishane filmlerinin sadece aksiyona dayalı olması gerekmediğini “The Shawshank Redemption” filminde görmüştük. Konu açısından hem şiddeti ele alıp hem de mekan olarak hapishane olunca elbette dövüş ve kan ikilisini görmemek mümkün değil. Filmde hapishane hayatı ne kadar abartılmış bilemiyorum ama 1960 ve 70’lerde hapishanelerin durumu ortadaydı. O dönemi göz önüne alırsak şiddet olaylarının bu denli açık bir şekilde yaşanması kaçınılmaz. Daha 19 yaşında bir gencin bu kadar şiddete meyilli olmasının arkasında ne yatıyor? Bir babanın oğluna bu kadar sert davranmasının sebebi nedir? Hapishaneler insanı cezalandırmak için mi vardır yoksa islah etme görevlerini de üstlenirler mi? Klasik bir hapishane filminin her ögesini taşıyan Starred Up aynı zaman da mesaj vermeye çalışmadan bir çok konuyu tartışmaya açmaktadır. Kuzey İrlanda'da geçen hikaye, gerçekliği yansıtması için iki eski hapishanede filme alınmış. “Bir insan şiddet eğilimini bırakıp, “normal” yaşamaya devam edebilir mi?” sorusunun irdelendiği filmde aile yapısındaki çocukluk yıllarının toplum üzerindeki etkisi de açıkça görülüyor. “Ben 5 yaşındayken seninle annemin küfürlü konuşmalarınızı dinliyordum” diyen Eric (Jack O'Connell) aslında bize çok şey anlatıyor. Şiddet eğiliminin ortaya çıkışını biyolojik arka planını bir kenara bırakırsak, yapılanması ve sıradanlaşması açısından aile hayatının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Bir baba-oğul ilişkisi farklı bir açıdan ele alınması da oldukça ilginç. Muhteşem oyunculuğu ile Dublin Film Festivali'nde En İyi Aktör ödülünü alan Jack O'Connell ödülünü sonuna kadar hak ediyor. Burada iki oyuncuya da ayrıca değinmek lazım. Bir çoğumuzun "Homeland" dizisinden tandığı Rupert Friend (Oliver) ve "Killing Them Softly", "Animal Kingdom" filmlerinden hatırladığımız Ben Mendelsohn’in (Neville) performansları oldukça iyi. Çok fazla film izlediğimden midir bilmiyorum ama son dönemlerde kaliteli film bulmak benim açımdan oldukça zor. Bu yüzden Starred Up gibi filmleri görmek hoş oluyor. Özellikle hapishane temalı filmleri sevenlerin kesinlikle izlemesi gereken bir film
filmde sadece oyunculuğu beğendim filmin konusu yok kim ne derse desin konusunu okuduğumda filmi izledikten sonra güldüm film kötü değil izlenebilir ama kesinlikle büyük beklentiler içerisine girip izlemeyin sonuç olarak izle ve unut cinsinden bir yapım ...
Hapishane temalı filmlerin şiddet olgusunu ele alış biçimleri bazı zamanlar rahatsız edici biçimde karşımıza çıkarken psikolojik gerilim türünde seyredenlerin sayısı da az değil. Ödüllü İngiliz sinemacı David MacKenzie’nin son filmi Yüksek Risk de ilk kategoride kendine yer edinmiş, hapishanede geçen bir baba oğul draması. Uzun yıllarını cezaevinde geçiren Neville’ın şiddet dürtüleri olağandışı oğlu Eric’in yetişkinler hapishanesine geçtikten sonra onu buradaki yaşam kurallarına alıştırma çabalarını anlatan film İngiliz Bağımsız Film Ödülleri’nde adından sıkça söz ettirmişken ülkemizde gösterim şansı bulduğu 33. İstanbul Film Festivali’nin de nadide parçalarından biri oldu.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.