Hesabım
    Dehşet Evi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Dehşet Evi

    Bir kentsel dönüşüm korkusu...

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    a class="mceNonEditable" href="#" title="Dehşet Evi (İspanya,Polonya) - 2015 (Korku,Gerilim)" acroute="moviepage cmovie=221553">Dehşet Evi bu coğrafyada tanıdık gelebilecek olaylarla başlıyor. Eski bir apartman boşaltılıyor ve yaşlı bir adam emlakçının psikolojik baskı ve tehditlerine aldırış etmeden evinde oturmayı sürdürüyor. Tür sinemasının bütün klişelerine ve beklentilerine saygıyla eğilen bu İspanyol filmi dünyanın hemen hemen bütün büyük şehirlerinde yaşanan kentsel dönüşüm gerçeğine sadece kısacık bir dokunduruyor. Derdi farklı tabii.

    Tarafı belirsiz, aklı doktor aşkında olan emlak komisyoncusu Ali-cia, Türk tipi pop klipleri çekmeye son derece müsait olan bu cool harabede romantik bir doğum günü partisi düzenlemeye karar veriyor. Klasik boş evi değerlendiren emlakçı senaryosu yani. Ama sevgilisini gözlerini bağlayarak soktuğu apartman aynı gece farklı olaylara sahne olacaktır; apartmanın don kişotu olan ihtiyar adam emlakçıların yolladığı karanlık tipler tarafından öldürülecektir.

    Gerisini detaylı bir şekilde anlatmaya gerek var mı? Çiftin romantik doğum günü kutlaması bir ölüm kalım savaşına dönüşür. Mekan harabenin daireleri ve koridorlarıdır. Oyuna son noktayı koyan ise geç vakitte gelen maskeli bir adam olur.

    İspanyol filmi, Rec serisinin mimarı prestijli Filmax tarafından yapılmış. Doğal olarak klasik bir tür filmi için beklentilerin üzerinde bir prodüksiyon kalitesine sahip. Filmin tek mekanı olan eski apartman iyi ışıklandırılmış, son derece iyi bir şekilde görüntülenmiş. Filmin atmosferini de bunlar sağlıyor tabii ki. 

    Ve fakat Dehşet Evi'nde filmi sürüklemesi gereken kedi-fare oyunu iyi bir şekilde yazılmamış. Final çok tahmin edilebilir demeyeceğim, bu tür filmlerde final zaten ilk dakikadan belli oluyor ama gerilimin başlangıcından finale giden yol sürükleyicilikten çok uzak. Karşımızda niyeti ve yöntemleri tam olarak anlaşılamayan, dehşet yaratamayan bir çete var. Yapım ekibi belli ki bütün enerjisini tek mekanın cool ve gizemli gözükmesine vermiş. Senaryosuyla 2016 yılının tek mekan yıldızları olan Nefesini Tut ve Hush'a yaklaşamıyor bile.

    Esasında kentsel dönüşümün kabuslarını konu edinen sert bir korku filmi yapmak hiç fena bir fikir değil. Keşke bizim tamamına yakını cinci olan korku meraklısı yönetmenlerimiz de kameralarını kocaman bir inşaat alanına dönüşen büyük şehirlere çevirse, doğrusu bu yolda ''hayır'' var. Ama küçük bir tavsiye olarak, ne yapmamaları gerektiğini görmek için Dehşet Evi'ni mutlaka izlesinler. Günah olan burada ne mi? Kentin konut gerçeklerini zerre kadar orijinal olmayan bir senaryoya kurban etmek.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top