Amerika'nın bitmek bilmeyen ve döngü halinde devam eden fantazilerinden biri. Aynı yemeği ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyarlar. Komik yapay gerçekliği ile Hollywood bir kez daha masalını anlatmış. Sanat adına hiç bir anlam ifade etmiyor.
Her ne kadar nispeten uzun bir film olsa da zamanın nasıl geçtiği anlaşılmayan, empati yapıp kendinizi Mark'ın yerine koyduğunuzda hemen empati yapmaktan vazgeçiren bir konu var filmde. Evde, apartmanda, iş yerinde ya da herhangi bir yerde değil Mars'ta tek başınasınız. Mutlaka izlenilmesi gereken ve belleklerde de yer bulacak bir film. Tek eleştirisel yaklaşımım şu olabilir; Mark'ın Mars'taki yalnızlığının altının çok daha kalın çizilmesi gerekirken sanki Nasa ve dünyadaki diyaloglara gereğinden fazla yer verilerek bu çizgi biraz ince kalmış.. (4,5)
Marslı filmini ilk duyduğumda ve haberlerini takip etmeye başladığımda, sadece bir adamın marstan kurtuluşunu mu izleyeceğiz demiştim. Hatta sinemaya bile gitmedim. Benim gibi film delisi bir adam için utanç vericiymiş. Çünkü birçok macera filminde göremediğim bir hareketlilik ve aksiyonla ilerleyen, benim şahit olduğum en iyi uzay-keşif filmiydi. Ayrıca en iyi uzay-efekt sahnelerine sahip film olduğunu da eklemek isterim. Kısacası şiddetle tavsiye ederim. Saygılar.
Keyifli, akıcı bir 2 bucuk saat gecirmek istiyorsanız izleyebilirsiniz,senenin en iyi filmlerinden biriydi, vakit ayırırsanız kesinlikle pişman etmez,ben çok beğendim 9/10
Film bence güzeldi.Ama yönetmenin isminden dolayı aksiyon beklerseniz hayal kırıklığı olabilir.Çok mu durağan dı kesinlikle değil heyecanla izledim.Gelecekte marsta koloni kurulacağına olan inancım daha da arttı filmi izledikten sonra,bana o hissi verdi...
Ridley Scott ismini gördükten sonra bir yorumda bulunmaya pek gerek olmasa da şunları söyleyerek filmi övmek isterim. İki buçuk saati dolu dolu olan heyecanını kaybetmeyen bir film. Hayatta kalma mücadelesinden öte keyifle izleyeceğiniz bir film ortaya çıkmış. En kısa zaman da tekrar izlemek istediğim son zamanlarda çekilen güzel bir film
Filmin konuya hızlı girmesi hikayeyi direkt anlatması dolambaçlı yollara başvurmaması en güzel artısı. Oyuncu kadrosu süper. Filmin eleştiri getirilecek noktası kızımın film sonunda dediği gibi "adam film boyunca yemek yiyordu"...
Daha fazla aksiyon sahnesi ve geren bir film beklerdim ama tam aksine sizi eğlendirmeye çalışan bilimi öğretmeye çalışan ve uzayda içinizi rahatlatan bir film açıkçası film içinde bir gram gerilmedim ve zaten onuda çok amaçladığını sanmıyorum filmin bunların dışında 3D ye hiç gerek yokmuş ve ona dair bir sahnede yok sonuç olarak karşımızda mizahi yönü yüksek bir bilim-kurgu filmi var bir uyarıda vereyim sakın İnterstellar gibi olur heralde beklentisiyle gitmeyin film hayal kırıklığı olur ve beğenmezsiniz sakın ha 3.5/5
Matt Damon efsane oynamış.film bittiği zaman oyuncuların ismi geçiyorya, film bitti diye herkes kalkmadı salondan kimse çıkmak istemedi bir daha olsa bir daha izlerdi herkes. spoiler: Adam kendi kakasını gübre olarak kullanıyor müthiş
2015 yılının şimdilik en iyi filmini izlemiş oluyoruz. 2 Ekim'e kadar son yılların en yavan ve en kötü sinema dönemindeydik. Umarım bu film ile birlikte sinema dünyası çıkışa geçer. Bu yıl vizyona girmiş bir çok film izlememe rağmen Mad Max, Ex Machina'dan başka kayda değer bir film izlememiştim. The Martian ile birlikte bu sayı üçe çıktı. Belki de The Martian bu yılın en iyisi. Marvel saçmalıklarından kurtulup, Oscar dönemine geçtikçe artık gerçek filmleri izlemeye koyuluyoruz. Bu kez Oscar döneminin ilk etkileyici yapıtı Gladyatör, Alien ve Blade Runner gibi önemli filmlerin yönetmeni Ridley Scott'tan kitap uyarlaması bir senaryo ile geliyor. Öncelikle filmin uyarlama ve senaryoya dökülmesindeki abartılar ve şişirmeler dışında gerçekten hiçbir kusuru yok. Yönetmen Ridley Scott hiçbir efektten, hiçbir star oyuncudan, hiçbir müzikalden kaçmamış hepsini kullanmış. Adeta kariyerinin bir All star'ı niteliğine bürünmüş. Oyuncuların bir tanesinin yanlış bir oyuncu hareketi yapmasını bekledim ama hiç olmadı. Gerçekten son yılların en kusursuz oyunculuğuna sahip filmiydi. En iyi oyuncuları demiyorum en verimli oyunculukları diyorum. Çünkü adı pekte bilinmemiş oyuncular bile adeta kendini Nolan-Inarritu gibi yönetmenlere pazarlar havada oynamışlar. Matt Damon, Jessica Chastain, Michael Pena, Chiwetel Ejiofor filmin asıl yıldızları olmalarına rağmen diğer oyuncular sırıtmaktan öte onlar kadar iyi oynamışlar. Bir tiyatro izler gibi şaşkınlıkla izledim... Efektelere geçecek olursak bir çok bilim kurgu filmi izlemiş biri olarak 2001 A Space Oddysey ile birlikte uzay arenasında geçen en sağlam efektlere sahip, en iyi uzay havası veren filmdi. Belki Interstellar , The Martian'dan daha iyi bir film olsa da bu filmdeki muhteşem efektelere erişemezdi. Bundan sonraki efekt seviyesi ne olacak çok merak ediyorum. Bu saydıklarım filmin kesinlikle en iyi iki yönü oyunculukları ve efektleriydi. Diyeceksiniz ki ortada bir konu yok mu ? Elbette var hatta bir saniye kaçırmak istemeyerek pür dikkat izliyorsunuz. Bir Bilim kurgu filminde sormamız gereken " Şimdi ne olacak? " kalıbını sıkça sorduruyor. Ayrıca kendini izlettiği gibi çok orjinal ve çok sarsıcı sahnelere de sahip. Zaten hep söylerim bir gişe filmi sıkça " Vay be " dedirtiyorsa çok iyi olmaya başlamış demektir. Bu film de onu başarıyor. Komediden gerilime, dramdan maceraya her duyguya fazlasıyla yer verilmiş. Ama en başta dediğim gibi senaryosunun sıkıntılı olma nedeni bazı bölümlerde işler yokuşa girdiğinde şans faktörünü çok kullanması. Bu da senaryonun inandırıcılığını zedeliyor. Senaryo daha etkiliyici olsun, kurgu bağlantısı kopmasın diye abartılan ve hadi canım dedirten yerler de inandırıcılığı oldukça zedeliyor. Bunun gerçek hayatın bir kesiti değil de film olduğunu malesef ki hatırlamamıza sebep oluyor tabiki bu da hoş değil. Zaten en başta dediğim gibi filmde sayabileceğim tek eksik senaryodaki abartılar. Başka eksik sayamam. Yani sırf eleştirmek için müzikler kötü ya da mantık hatası var desem o bile değil. Müzikler harikulade, mantık hatası ise böyle atraksiyon olmasına rağmen hiç yok. Kısacası efsanevi yönetmen sorumluluğu üzerine almamış. Kendi payına düşen hiçbir işte kusur yok. Tüm sorumluluk kitabın yazarına kalmış. Öyle ki yönetmenin çok eleştirildiği ; siyahi oyuncuları oynatmaması, Amerikan ırkı savunucusu olması ve dindar olması özellikleri bile atlatılmış. Filmin en kilit noktalarında siyahi oyuncular var, Bütün senaryo Nasa üzerinden gitmiyor diğer ülke bayraklarına kardeşçe yer verilmiş- kardeşlik vurgusu var ve dini sembol olan haç bir film için ironi gibi doğranmış. Kısacası yönetmen tabularını oldukça yıkmış. Bu yüzden kesinlikle parantez içinde belirtiyorum ki yönetmenin en iyi performansı. Sırf bu yüzden bile izlenecekken totalde sezonun en iyi filmi olduğu gerçeği ile karşılaşınca mutlaka ama mutlaka sinemada izlenmesi gerekiyor. Son yıllardaki uzay ve bilim kurgu filmlerine eksi anlamda büyük kayıp yaşatan Marvel filmlerine ve Gravity-The Maze Runner gibi vasat filmlere tepki olarak Interstellar ile birlikte The Martian kapı gibi karşılarında duruyor. Bu yüzden kesinlikle ama kesinlikle izlenmeli. Filmi izlerken bir şey aklıma gelmedi değil. Matt Demon her oynadığı filmde bir ekip tarafından kurtarılmaya çalışılan adam oluyor aynı durum Er Ryan'ı Kurtarmak filminde de yaşanmıştı :) Puanım 10 üzerinden 9
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.