En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
KaliteTAKİP
Takipçi
873 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
6 Ekim 2015 tarihinde eklendi
''Bu gezegendeki en iyi botanikçi benim'' :D Filmi bugün izleme fırsatı buldum. Son haftalarda merakla beklediğim bir filmdi. Çünkü uzaya karşı büyük bir merakım var ve uzayla ilgili filmleri de çok seviyorum. Bana göre bu konuda 2001: A Space Odyssey, Interstellar, Contact (her ne kadar uzayda çekilen sahneler fazla olmasa da) gibi filmler başı çeker. Geçen yılki Interstellar filminden sonra bu konuda çıta iyice yükselmişti. Bir Interstellar kadar etkili olmasını beklemiyordum açıkçası filmden önce. O seviyeye de çıkamamış ama ortalamanın üstünde bir film. Marsta su bulunmasının ardından filme olan ilgi daha da artmıştır normal olarak. Filme geçersek beklentilerimi karşıladığını söyleyebilirim. Diyaloglarıyla sık sık tebessüm ettiriyor. Oyunculukları da oldukça beğendim. Herkes üstüne düşeni fazlasıyla yapmış. Yönetmen zaten belli bir kalitesi olan birisi. Filmlerde müzik seçiminin çok önemli olduğunu düşünürüm. Sonuçta yerinde bir müzik en sıradan sahneyi bile mükemmel bir sahneye dönüştürebilir. Bana göre müzikler de oldukça kaliteliydi ve yerinde kullanılmıştı. Lafı fazla uzatmayayım. Bu yılın en kaliteli filmlerinden birisini sinemada izleme fırsatını kaçırmayın derim şiddetle tavsiye ediyorum iyi seyirler...
Filmin konuya hızlı girmesi hikayeyi direkt anlatması dolambaçlı yollara başvurmaması en güzel artısı. Oyuncu kadrosu süper. Filmin eleştiri getirilecek noktası kızımın film sonunda dediği gibi "adam film boyunca yemek yiyordu"...
2015 yılının şimdilik en iyi filmini izlemiş oluyoruz. 2 Ekim'e kadar son yılların en yavan ve en kötü sinema dönemindeydik. Umarım bu film ile birlikte sinema dünyası çıkışa geçer. Bu yıl vizyona girmiş bir çok film izlememe rağmen Mad Max, Ex Machina'dan başka kayda değer bir film izlememiştim. The Martian ile birlikte bu sayı üçe çıktı. Belki de The Martian bu yılın en iyisi. Marvel saçmalıklarından kurtulup, Oscar dönemine geçtikçe artık gerçek filmleri izlemeye koyuluyoruz. Bu kez Oscar döneminin ilk etkileyici yapıtı Gladyatör, Alien ve Blade Runner gibi önemli filmlerin yönetmeni Ridley Scott'tan kitap uyarlaması bir senaryo ile geliyor. Öncelikle filmin uyarlama ve senaryoya dökülmesindeki abartılar ve şişirmeler dışında gerçekten hiçbir kusuru yok. Yönetmen Ridley Scott hiçbir efektten, hiçbir star oyuncudan, hiçbir müzikalden kaçmamış hepsini kullanmış. Adeta kariyerinin bir All star'ı niteliğine bürünmüş. Oyuncuların bir tanesinin yanlış bir oyuncu hareketi yapmasını bekledim ama hiç olmadı. Gerçekten son yılların en kusursuz oyunculuğuna sahip filmiydi. En iyi oyuncuları demiyorum en verimli oyunculukları diyorum. Çünkü adı pekte bilinmemiş oyuncular bile adeta kendini Nolan-Inarritu gibi yönetmenlere pazarlar havada oynamışlar. Matt Damon, Jessica Chastain, Michael Pena, Chiwetel Ejiofor filmin asıl yıldızları olmalarına rağmen diğer oyuncular sırıtmaktan öte onlar kadar iyi oynamışlar. Bir tiyatro izler gibi şaşkınlıkla izledim... Efektelere geçecek olursak bir çok bilim kurgu filmi izlemiş biri olarak 2001 A Space Oddysey ile birlikte uzay arenasında geçen en sağlam efektlere sahip, en iyi uzay havası veren filmdi. Belki Interstellar , The Martian'dan daha iyi bir film olsa da bu filmdeki muhteşem efektelere erişemezdi. Bundan sonraki efekt seviyesi ne olacak çok merak ediyorum. Bu saydıklarım filmin kesinlikle en iyi iki yönü oyunculukları ve efektleriydi. Diyeceksiniz ki ortada bir konu yok mu ? Elbette var hatta bir saniye kaçırmak istemeyerek pür dikkat izliyorsunuz. Bir Bilim kurgu filminde sormamız gereken " Şimdi ne olacak? " kalıbını sıkça sorduruyor. Ayrıca kendini izlettiği gibi çok orjinal ve çok sarsıcı sahnelere de sahip. Zaten hep söylerim bir gişe filmi sıkça " Vay be " dedirtiyorsa çok iyi olmaya başlamış demektir. Bu film de onu başarıyor. Komediden gerilime, dramdan maceraya her duyguya fazlasıyla yer verilmiş. Ama en başta dediğim gibi senaryosunun sıkıntılı olma nedeni bazı bölümlerde işler yokuşa girdiğinde şans faktörünü çok kullanması. Bu da senaryonun inandırıcılığını zedeliyor. Senaryo daha etkiliyici olsun, kurgu bağlantısı kopmasın diye abartılan ve hadi canım dedirten yerler de inandırıcılığı oldukça zedeliyor. Bunun gerçek hayatın bir kesiti değil de film olduğunu malesef ki hatırlamamıza sebep oluyor tabiki bu da hoş değil. Zaten en başta dediğim gibi filmde sayabileceğim tek eksik senaryodaki abartılar. Başka eksik sayamam. Yani sırf eleştirmek için müzikler kötü ya da mantık hatası var desem o bile değil. Müzikler harikulade, mantık hatası ise böyle atraksiyon olmasına rağmen hiç yok. Kısacası efsanevi yönetmen sorumluluğu üzerine almamış. Kendi payına düşen hiçbir işte kusur yok. Tüm sorumluluk kitabın yazarına kalmış. Öyle ki yönetmenin çok eleştirildiği ; siyahi oyuncuları oynatmaması, Amerikan ırkı savunucusu olması ve dindar olması özellikleri bile atlatılmış. Filmin en kilit noktalarında siyahi oyuncular var, Bütün senaryo Nasa üzerinden gitmiyor diğer ülke bayraklarına kardeşçe yer verilmiş- kardeşlik vurgusu var ve dini sembol olan haç bir film için ironi gibi doğranmış. Kısacası yönetmen tabularını oldukça yıkmış. Bu yüzden kesinlikle parantez içinde belirtiyorum ki yönetmenin en iyi performansı. Sırf bu yüzden bile izlenecekken totalde sezonun en iyi filmi olduğu gerçeği ile karşılaşınca mutlaka ama mutlaka sinemada izlenmesi gerekiyor. Son yıllardaki uzay ve bilim kurgu filmlerine eksi anlamda büyük kayıp yaşatan Marvel filmlerine ve Gravity-The Maze Runner gibi vasat filmlere tepki olarak Interstellar ile birlikte The Martian kapı gibi karşılarında duruyor. Bu yüzden kesinlikle ama kesinlikle izlenmeli. Filmi izlerken bir şey aklıma gelmedi değil. Matt Demon her oynadığı filmde bir ekip tarafından kurtarılmaya çalışılan adam oluyor aynı durum Er Ryan'ı Kurtarmak filminde de yaşanmıştı :) Puanım 10 üzerinden 9
Keyifli, akıcı bir 2 bucuk saat gecirmek istiyorsanız izleyebilirsiniz,senenin en iyi filmlerinden biriydi, vakit ayırırsanız kesinlikle pişman etmez,ben çok beğendim 9/10
Marslı; senaryosu, çekimleri, oyunculukları ve konusu ile gerçekten güzel bir film. Fakat bazı sahneler ve sonu çok klişe. Bu da filmi çok sıradan yapmış. Birde çok mantık hatası var. Özellikle 2. izleyişinizde gözünüze çok batıyor. Onun dışında izlerken keyif alacağınız bir film. Özellikle de bilim-kurgu seviyorsanız. Nokta
öncelikle bu tür filmler sinemada daha iyi ve daha zevkli olur beklediğim gibi gerçekleşmedi film izlerken sıkıldım ama görüntü kalitesi ve oyuncukluklar iyidi
Daha fazla aksiyon sahnesi ve geren bir film beklerdim ama tam aksine sizi eğlendirmeye çalışan bilimi öğretmeye çalışan ve uzayda içinizi rahatlatan bir film açıkçası film içinde bir gram gerilmedim ve zaten onuda çok amaçladığını sanmıyorum filmin bunların dışında 3D ye hiç gerek yokmuş ve ona dair bir sahnede yok sonuç olarak karşımızda mizahi yönü yüksek bir bilim-kurgu filmi var bir uyarıda vereyim sakın İnterstellar gibi olur heralde beklentisiyle gitmeyin film hayal kırıklığı olur ve beğenmezsiniz sakın ha 3.5/5
Son birkaç yılı göz önüne aldığımda, nedenini anlamadığım şekilde çok fazla beğenilen filmlerin başında "The Martian" geliyor. Bana hiç hitap etmedi. Belki de kısa süre içinde "Interstellar" ve "Gravity" gibi yüksek başarılı "uzayda geçen film" örnekleri izlediğim içindir. Kitabı okumadım, ancak sonuçta filme yorum yapacağım ve çok da önemli değil. Matt Damon sevdiğim ve başarılı bulduğum bir aktördür, perde albenisi oldukça yüksektir. Ancak bu rol ile nasıl En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ına aday olabiliyor, anlamış değilim. Kesinlikle oyunculuk adına hiçbir şey yoktu filmde, bayağı bir kilo verip zayıflaması dışında. Kimse katılmak zorunda değil tabii ki. Ancak yaklaşık 1300 filme yorum yapmış biri olarak, kendimce belli kriterlere sahip olduğumu düşünüyorum. Yeni hiçbir şey vaat etmiyor bu film. Tüm karakterler, tüm yaşananlar, tüm diyaloglar, tüm sahneler, iddia ediyorum filme dair neredeyse her şey koskoca bir klişeler silsilesi. Tüm bunlara rağmen film, arada sıkıcı olsa da, kendini izletiyor. Senenin kalburüstü filmlerinden biri sadece, bu kadar yüceltilmesine, aldığı puanlara ve adaylıklarına, tekrar ediyorum, anlam veremedim.
Andy Weir’ın aynı adlı eserinden uyarlanan “#Marslı” Vizyona girdi. Uzun zamandır heyecanla beklediğimiz film, Ridley Scott’ın ellerinde bir başyapıta dönüşmese bile bir solukta izlenen başarılı bir bilim kurgu. En nihayetinde Marslı çok iyi bir film ancak filmi sevdiyseniz Marslı kitabını mutlaka okumanızı öneririm. Ridley Scott bir deha ve kitabı daha izlenir kılmış ancak bu haliyle konu gerilim unsurlarından arınmış. Bu bir yaklaşım ve bakış açısı… Filmi kitabından daha akıcı ve keyifli bulanlar da mutlaka olacaktır.
mars uzay filmlerini pek sevmem, bu filmi de yüksek puanına rağmen bu yüzden bayadır izlemiyordum; ama film daha çok hayatta kalma, mücadele ve ekip ruhu filmi ve çok güzeldi.
Her filmden mesaj almamız gerekmez, en azından apaçık bir mesaj almamız hiç gerekmez. Bu film mesaj, öğüt, propaganda barındırmadan yapılmış gördüğüm en saf bilim+'kurgu' filmiydi. Kurgu kısmından emin değilim, konusuna hakim olduğumu düşündüğüm için, kurgu olduğunu düşündüğüm sahnesi çok azdı. Film 140 dakika ama hiç bir sahneyi uzatmadan esnetmeden çekmişler, şu da fazladan olmuş diyeceğim bir bölümü yok. 'Yıldızlararası' ile arasında çok olmadığı için devam filmi gibi düşünüldü ama uzayda geçmesi dışında bir ilgisi dahi yok, halihazırda tüm filmler uzayda çekiliyor o da ayrı bir konu;). Marslı bana biraz 'Apollo 13' hatırlattı ama o yaşanımş bir benzer olayı anlatıyordu, bu ise 'neredeyse yaşanacak' bir benzer olayı anlatıyor. Bu benzer olayın ne olduğunu da söylersem filmi izlemeyenlere iyi bir yorumdan fazla kötülük yapmış olurum. İzleyip tadı çıkarılacak, arşive konulacak kalitede bir yapım, nokta.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.