Denize Girerken Popoya Dikkat
Yazar: Burak HatipoğluDijital hayvan efektlerini sevmiyorum. Hiç başaramadılar.
"Deep Blue Sea - Mavi Korku" fazla mükemmel köpekbalığı animasyonlarının zararını zaman zaman görüyor. Hayvanlar fazla "smooth" ( Türkçesiyle kaygan ). Hayvan efektlerinde maket kullanımı çok daha iyi sonuçlar veriyor.
Filmde son 1-2 sezondur geçerli olan bir formül kullanılıyor. Fazla bilinmeyen genç oyuncular dijital efektli filmlerle piyasaya sürülüyor. Formül bayağı başarılı olurken genç oyunculara da ( bilhassa nefis vücutlu, tatlı yüzlü bayanlara ) Hollywood'un kapıları sonuna kadar açılıyor. ( bkz. "Starship Troopers - Yıldız Gemisi Askerleri" - Denise Richards ).
Bu filmin bombası haliyle Saffron Dominique Burrows. Ama bence fitil tam ateşlenmiyor. Ben şahsen inanılmaz genç yaşta dünyanın sayılı bilim adamları (kadınları) arasına katılmış, genelde babası da bilim adamı olan, ama tüm bu akademik kariyeri yapmaya çalışırken fitness programlarını ihmal etmemeyi başarmış, özetle "taş" gibi bayan bilim adamı olayına pek inanamıyorum artık. "Wing Commander - Cesaret Kanatları" 'nda da bölük komutanı mı neydi...Çok kariyer sahibi bir hanımefendi...Helal olsun...
Filmin has çocuğu Carter Blake'i ise Thomas Jane adlı Christopher Lambert kırması bir adam canlandırıyor. "Boogie Nights - Ateşli Geceler" , "Face/Off - Yüzyüze" , "The Thin Red Line - İnce Kırmızı Hat" bilinen filmleri. İtiraf etmeliyim "Ateşli Geceler" dışında diğer rollerini çıkaramadım.
Filmin sevdiğim bir tarafı ünlü isimleri acımasızca harcaması oldu. Samuel L. Jackson ve Stellan Skarsgard filmin yarısını çıkaramıyorlar. Keza Saffron Burrows "taş gibi genç kız canavarları öldürür ve filmin sonunda kurtulur" klişesine inat filmin sonunda köpeklere ( bu durumda balıklarına ) yem oluyor.
LL Cool J kardeşimi bilhassa kutlamak istiyorum. Bıraz "kaka" bir karakter olmasına rağmen tanrıya olan inancını hiç kaybetmiyor, iki köpek balığını haklıyor. Birde millet dalgıçların giydikleri özel kıyafetlere rağmen soğuktan titrerken o normal bir kıyafetle kahramanca mücadelesini veriyor...Helal olsun filmin gizli kahramanına. Bu filmde söylediği rap parçaların aksine bir hayli soft ( yumuşak ) bir portre çiziyor.
Yönetmen Renny Harlin'e gelince...Gerçekten iyi bir zamanlama duygusuna sahip ender aksiyon yönetmenlerinden biri...Bilhassa "Cliffhanger - Dağcı" giriş sahnelerinden itibaren insanda filmin devamını heyecanla bekleme duygusuna yol açıyor. Gisede yaşadığı 1-2 başarısızlıktan sonra böyle yeni bir çıkışa ihtiyacı vardı. Yeni filmlerini izleyebileceğimiz için sevinçliyim.
Herşeye rağmen "Jaws - Denizin Dişleri" benim en sevdiğim filmler arasında hakkıyla yer aldığını bir kez daha gösterdi.
Özetle sıkmayan, izlenmesi kolay, zaman zaman bir hayli heyecanlı, oyunculuğu zayıf ( zaten böyle bir beklentimiz yok ), efekti bol tam bir Cuma akşamı filmi.
Geçen hafta izlediğim diğer bir film "The Thomas Crown Affair - İkili Oyun" . Gayet klasik, güzel bir film. Haliyle orjinalini tercih ederim. Senaryo açıklarını pek fazla önemsemiyorsanız gösterimden kalkmadan iş sonrası bir akşamı güzel şekilde değerlendirmenizde yardımcı olabilir.
Saygılar...