Şef eleştirileri

vasati bir komedi filmi sıkıcı değil fakat büyük beklentiler içinde izlememek lazım 5/10

fena değildi boşzamanınızda izlenebilir

Pozitif bir film çok nadir film izliyorsanız şuan izleyiceğiniz film bu değil.

Iron Man 1 ve Iron Man 2'nin yönetmeni olarak tanıdığımız Jon Favreau, yönettiği yüksek bütçeli filmlerin yanı sıra bu hafta bağımsız bir yapım olan, eğlenceli bir film ile karşımıza çıkıyor. Aslında Favreau, yüksek bütçeli bir film çevireceğini söylese de ondan önce onun kendi tarzında hem yönettiği hem yazdığı hem de başrolünü oynadığı bir film var karşımızda.

Favreau'nun filmdeki karakteri Carl, çok iyi yemek yapabilen fakat çalıştığı iş yerinde patronu tarafından kısıtlanan birisi. Daha sonra bir eleştirmen restorana gelir ve restoran hakkında kötü bir eleştiri yazar. Bu haber de internet ortamında yayınlandığı için, facebook veya twitter da yayılır. Carl'da bu haberi görür ve ona yeni bir menü hazırlamak ister. Fakat patronu Riva izin vermeyince Carl'da işi bırakır ve daha sonra oğlu ile eski restoranındaki bazı arkadaşlarının desteğiyle yemek arabası satın alır.

Filmin genişçe özeti böyle. Dahası da var ama anlatıp da filmin heyecanını bozmak istemiyorum.

Filmin ilk önce en dikkat çekici pozitif yanlarına değineyim. Filmde yapılan yemekler ağız sulandıran bir şekilde, hani "şef bize verse de yesek" duygusu biraz hakim oluyor. Boş bir mide ile filme gitmenizi tavsiye etmem.

Bundan sonra filmde atılan twitlerin çıkardığı ses ve o andan sonra twitter kuşunun uçup havalanması da küçük ama hoş bir detay olmuş.

Ayrıca da oyuncu kadrosunun zenginliğini de unutmayalım. Scarlett Johansson filmde Carl'ın destekçisi olan Molly rolünde. Dustin Hoffman ise restoranın patronu Riva rolünde. Filmin en büyük sürprizlerinden biri olan Robert Downey Jr ise Carl'ın eski karısının eski eşi Marvin rolünde. Bu ünlü oyuncular filmde ufak rollere sahip ve performanslarının harikulade olduğu söylenemez (daha çok bildiğimiz gibi oynamışlar) fakat onları beyazperde de bir daha görmek hoş bir deneyim oldu ve filme de değişik bir hava katmışlar.

Hazır oyunculuk demişken diğer oyunculara da değineyim;
Jon Favreau, filmin ritmini hareketlendirmiş ve iyi bir oyunculuk çıkarmış. Özellikle de o yemek yaparken "acaba dublör falan mı onları yapıyor?" diye düşünsem de aslında Favreau'nun bu film için özel aşçılık dersleri aldığını öğrenince daha da bir dikkatimi çekti. Onun için bir artı daha.

Carl'ın eşi rolündeki Sofia Vergara'nın karakteri Inez ise biraz yapmacık olmuş ama Sofia'nın oyunculuğunu zorlasan da değişen pek bir şey olmuyor zaten.

Fakat filmde Carl'ın oğlu Percy'yi canlandıran Emjay Anthony ise filmde epey bir dikkatimi çekti, normalde yaşının getirdiği oyunculuktan daha iyi bir şekilde oynamış.

Bir de John Leguizamo da filme renk katmış, Favreau'nun filminin ritmini yükselten oyunculardan biri olmuş.

Chef, güzel bir film. Türünde birazcık dram olabilirmiş, ki var zaten ama bunu az tuttukları için filmin eğlencesi artmış. Yemekleriyle, ünlüleriyle, manzaraları ile, oyunculukları ve eğlenceli konusu ile Chef, bu yılın en eğlenceli ve güzel filmlerinden birisi bence. İzlemenizi tavsiye ederim. 4/5

Gayet samimi,komik ve tat veren bir film.Tadımlık bir şeyler arayanlar kaçırmasın derim.

Andy Warhol’un öngördüğü gibi “herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak.” Bu filmin mottosu hatta artık sosyal medyalı dünyamızın anahtar sözlerini Andy Warhol çoktan söylemiş. Sosyal medyanın bir tweetle, video ile fotoğrafla ünlü olan sabun köpüğü fenomenleri ya da bu şöhreti doğru adımlarla yönetebilen sosyal medya starları. Favreau, bu filmde iki duruma da ayna tutuyor. (Dikkat! Bu filmde reklam kokan hareketler var.) Bilirsiniz, Tom Hanks’in ”Cast Away” filminde ağır Fed EX’in viral reklamı yapılır. Tıpkı Cast Away’de olduğu gibi Chef’de de ana hatlarıyla Twitter üzerinden yürüyor hikaye. Hatta bir bölümde bağıra bağıra “Vine” reklamı bile yapılıyor. Twitter’ın bu kadar hayatımızın içinde olmasından mütevellit, bu pazarlama bölümleri fazla eğreti durmuyor. Bu yüzden filmi sevme katsayımızda bir azalma olmuyor. John Favreau, filmi hep yazmış, hem yönetmiş hem de oynamış. Bu üç şapkayıda başarıyla taşıyabilen yönetmen oyuncu, Iron Man serisi ile ününe ün kattığı filmlerden baş karakterleri Scarlett Johansson ve Robert Downey Jr. ufak rollerde izliyoruz. Dustin Hoffman üstadımız da sert patron karakteriyle filme renk katıyor. Filmin reklam kokan hareketlerin yanında çocuk oyuncumuzun Küçük Osman sevimsizliği ve yapmacıklığıyla filmi bir üst seviyeye taşımaya engelliyor. Bir diğer uyarımızda filmi aç karna ve gece izlemeyeniz. Ben yaptım karnımın gurultusundan oyuncuların sesini duymakta zorlandım. Bize yabancı bir mutfak olsada, insanın iştahını kabartacak görüntüler mevcut filmde. Chef bir Pazar sabahı ailenizle izleyebileceğiniz, akıcı hikayesi ile sıkılmadan izleyebileceğiniz tatlı bir film diyebilirim.

Sosyal medyanın gündelik yaşantımız üzerinde kurduğu karşı konulamaz egemenliği, bir anda hayatımızı nasıl rezil / vezir edebileceğini aile ve arkadaşlık ilişkileri ekseninde sorgulatan, gece yarısı mutfağa sandviç yapmaya koşturan eğlencelik yol komedisi... Viral başrollerde Twitter ve Vine yer alıyor :) Ana yemeğe sos olarak da S. Johansson ve D. Hoffman’ı katmış yönetmen Jon Favreau. Soundtrack’ler çok güzel ve genel konsept özgün, fakat baba-oğul-eski eş arasındaki ilişkiler bana oldukça “plastik” geldi. Gerçi, bu tarz bir “feel good” filmden karakter geliştirme ve duygusal çözümlemeler beklemek boş iş, fakat bu basit hikâye daha sağlam işlenebilirdi diye düşünmeden de edemiyorum. Son olarak, şef Casper gerçekten işinin hakkını veriyor, ayrıca aksanına da bayıldım!!! New Orleans sahneleri de güzeldi. Son bir eleştiri yapıp kaçayım: Şefin yemekleri çok yağlı, kesinlikle bana göre değil ;) (6.8/10)