“Kime, nasıl davrandığınıza çok dikkat edin!”
Yazar: Murat Tolga ŞenAsabiyim Ben, 6 kısa hikayeden olan bir film kolajı… İçinde her şeyi, aldatmayı, aşk acısını, kalp kırıklığını, haksızlığı, suçu gizlemeyi, öfkeyi, geçmişle hesaplaşmayı ve en çok da cinayeti bulmak mümkün!
Ünlü Latin sinemacı Pedro Almodóvar’ın yapımcısı olduğu Asabiyim Ben’in yönetmen koltuğunda, ülkesinde Hermanos y detectives adlı polisiye dizi ile tanınan Arjantinli genç yönetmen Damián Szifron oturuyor. Kimi mutlu sonla kimi de trajikomik bir şekilde biten 6 farklı hikayenin temel motivasyonu ise günlük hayatta yaşadıklarımız!
Hangimiz, içine nefret ettiğimiz insanları doldurarak uçurumdan aşağı yuvarladığımız bir otobüsün hayalini kurmadık ki ya da trafikte önümüze çıkıp hatalı davranan kaba bir sürücünün dersini vermek istemedik? Düğün gecemizde evlendiğimiz insanın o anda salonda olan biriyle yattığını bilsek ortalığı nasıl da birbirine katardık değil mi? Arabamızı park cezası olmayan bir yere bıraksak ama sürekli çekildiğini görünce araba çekicisi firmaya nasıl da bilenirdik, hele de işten atılmış, evliliği de yolunda gitmeyen bir patlayıcı uzmanıysak!
Asabiyim Ben, iyi yazılmış, iyi oynanmış ve iyi çekilmiş bir film, izlerken eğlenmemek mümkün değil! Günlük hayatta yaşadığımız, hepimizin başına gelebilecek sıradan talihsizliklerin birden nasıl bir suç zincirine yol açtığı o kadar keyifli anlatılmış ki buna kapılmamak imkansız!
Kolaj filmlerde her zaman bir hikaye öne çıkar, açıkçası Asabiyim Ben bu anlamda seyirciyi biraz sıkıntıya sokuyor çünkü hepsi çok iyi! Yine de benim favorim, belki de Ricardo Darín’i oyuncu olarak çok sevmem yüzünden, “arabası çekilen patlayıcı uzmanı” bölümü oldu. Bununla ilgili yakınlaşmam ülkemizin de tam bir trafik cehennemi olmasından ötürü de olabilir elbette… Bu bölüm finaliyle de diğer hikayelerden biraz farklı… Hikaye diğerlerinin (düğün hariç) aksine sağlam bir katarsis/arınma sekansıyla bağlanarak mutlu sona ulaşıyor. Damián Szifrón, Ricardo Darin’in canlandırdığı Simon karakteri üzerinden bir cümle kurmak istiyor ve diyor ki; toplumun yararınaysa anarşiye yol açmaktan çekinmeyin ve sizi sömüren sistemi yok edin!
Hikayelerin genelinde de Arjantinli üst sınıf ve alttan gelen sömürücülerle ilgili bir eleştiri mevcut. Yönetmen, siyasi bir film çekmeyi amaçlamasa da ülkesindeki politik ortamı seyirciye hissettirmeyi başarmış.
Asabiyim Ben, sinefiller için haftanın en büyük ama aynı zamanda en iyi saklanmış hazinesi… Her aşamada başarılı bir film, tüm hikayeler ayrı bir özenle yazılmış-çekilmiş-kurgulanmış. Arjantin sineması hikaye anlatma işini öylesine iyi çözdü ki, Hollywood’un her açıdan tıkandığı dönemde bu filmlerle karşılaşmak büyük keyif veriyor. Film 32 kopya ile gösterime giriyor, sakın ıskalamayın!
murattolga@gmail.com