Macbeth - Beyazperde.com eleştirisi : Selam sana Macbeth

 İnsanlık tarihi devam ettikçe Shakespeare eserleri farklı uyarlamalarla beyazperdede tekrar tekrar karşımıza çıkmaya devam edecek. Shakespeare’in belki de en iyi tragedyası olan Macbeth’i anlatmayı tercih eden Avusturalyalı yönetmen Justin Kurzel yanına iki büyük oyuncu Michael Fassbender ve Marion Cotillard’ı alıyor.

Macbeth’te iktidar hırsı yüzünden gitgide kendini kaybeden ve etrafındaki herkesi yavaş yavaş zehirleyen bir kralın öyküsüne şahit oluyoruz. Macbeth bilinçli bir şekilde kötülüğü seçiyor ve bu seçimin bireysel - toplumsal sonuçları üzerine sahneler ardı ardına geliyor. Kurzel, içerik olarak Orson Welles’in 1948’deki klasik uyarlamasına sadık kalmayı tercih etmiş. Klasik ama bir o kadar da kanlı ve ürpertici.

Birçok yerinde Braveheart esintilerini gördüğümüz film, görüntü yönetmeni Adam Arkapaw’ın sinematografik bir şölene döndürdüğü görsel sahneleriyle iz bırakıyor. Kırmızı ve sarı tonları oldukça çok kullanan Arkapaw, kasvetli bir atmosfer yakalamış. Buradan baktığımızda yönetmen Kurzel, tüm işi görüntü yönetmenine bırakmış gibi duruyor.

Yeni uyarlamanın biçimci, şekilci bir tavrı olduğu aşikar. Yeni sinema adına yapılmış büyük hamleler yeni nesli yakalamayı hedefliyor. Sinematografik öğeler, müzikler ve diyaloglar harika bir uyum içerisinde. Filmde tek bir an nefes alacak yeriniz kalmıyor.

Kurzel, Macbeth’te tek bir karakter üzerinden ilerlemeyi tercih etmiş. Önemli rolleri olan yan karakterleri “didiklemeyi” bir kenara bırakmış gibi. Teknik anlamda bu denli bir şaheser yaratan Kurzel, senaryoda orijinale sadık kalmış. Roman Polanski’nin Macbeth’inde gördüğümüz büyük sıçrayışlar yerine yönetmen Welles’in izinden gidiyor.

Söylenmesi gereken en önemli şeylerden biri de tabi ki Michael Fassbender’in oyunculuğu. Filmin neredeyse her sahnesinde gördüğümüz Fassbender insan üzeri bir performansla bizi gerçek bir Macbeth olduğuna inandırıyor. Her filmde ne kadar büyük bir oyuncu olduğuna şahit olduğumuz Marion Cotillard bile Fassbender’in gölgesinde kalıyor. Macbeth’i oynamak her zaman zordur, yaşadığı hızlı psikolojik değişimleri verebilmek herkesin altından kalkabileceği bir şey değildir. Kurzel her ne kadar bu değişimleri bir an önce gösterip edebi diyaloglara yer vermek istemiş olsa da Fassbender uzun bir süre Macbeth olarak akıllarda kalacak.

Bir savaş alanından kahraman olarak dönen Macbeth, sonunda onursuz bir şekilde ve zalimlikle uğurlanıyor. Edebi diyaloglarını muhteşem görsellikle tamamlayan bu yeni uyarlamayı izlemeden geçmeyin.

https://twitter.com/ekinlimonj