Hesabım
    İntikam
    Ortalama puan
    3,0
    3 Puanlama
    İntikam hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Nisan 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu yazmakla yetinmeyip görüntü yönetmenliğini de üstlenen Jeremy Saulnier'in yönetmen koltuğunda oturduğu “Blue Ruin”, iki intikam hikayesinin birbirine eklemlendiği oldukça kanlı bir gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 420 bin dolar gibi çerez parası sayılabilecek nitelikteki bütçesine karşın, özellikle de silahlı çatışma ve yaralanma sahnelerindeki özel makyajlar ile görsel efektlerin yeterince etkin bir suret de kullanıldığını gördüğümüz; dünya prömiyerini, 17 Mayıs 2013 tarihinde Cannes Film Festivalinin "Directors' Fortnight / Yönetmenlerin On Beş Günü" bölümünde yapıp, FIPRESCI Ödülünü de kazanmış olan bu "bağımsız (indie)" Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

    Sahiplerinin ansızın geldiğine dair sesleri duyan Dwight Evans (Macon Blair); yıkanmakta olduğu Delaware'deki bir yazlığın banyosunun penceresinden, anadan üryan bir vaziyette kendini dışarıya, oradan da sahile atar...

    Artık Dwight, neredeyse hurdaya çıkmış olan otomobilinin içinde barınırken, çöpte bulduğu yiyecekler ile de karnını doyuracaktır...

    Ertesi sabah kendisini uyandıran polis memuru Eddy; oldukça kibarca bir şekilde, sadece uyarıcı bir tebligatta bulunmak gayesiyle Dwight'ı karakola davet eder...

    Zira yirmi yıl önce annesi ile babasını öldüren Wade Cleland Jr. (Sandy Barnett), yatmakta olduğu hapishaneden tahliye edilecektir...

    Bunun üzerine Virginia'da yaşayan ablası Sam'e (Amy Hargreaves), bir kartpostal ile haber gönderen Dwight; aracına atladığı gibi yola koyulur...

    Ve giderken de:

    Park etmiş vaziyetteki bir kamyonetin içindeki tetiği kilitli bir silahı çalan Dwight; kilidi açmaya çalışırken, o silahın kırılmasına sebep olur...

    Neyse...

    Dwight an itibarıyla; Wade'i, aile üyesi diğer Cleland'ların bir limuzin ile alıp, bunu kutlamak üzere yakındaki bir yerel bara götürecekleri hapishanenin önündedir...

    Elbette Dwight'da peşlerinden; nasılsa Wade'in de, ihtiyaç gidermek amacıyla uğrayacağından hiç şüphe duymadığı aynı barın tuvaletine girerek gizlenir...

    Ki, arkadaki mutfak kapısından geçip oraya ulaşırken eline bir bıçak da almış ve avını da, teyakkuz halinde öylece beklemektedir...

    Derken...

    Kafasından ağır bir biçimde yaralayarak öldüreceği Wade'de, nihayet tuvalete damlayıverir...

    Ardından da, üstü başı kan revan içinde kalan Dwight; Wade ile giriştiği boğuşma esnasında aracının, boynuna bir zincirle astığı anahtarlarını, olay mahalline düşürdüğünü anlayınca da, elindeki bıçağı lastiğine sapladığı limuzine doğru yönelir...

    Aracı alıp oradan uzaklaşmaya çalışırken de arka koltukta oturduğunu fark ettiği ve durduklarında kapıyı açarak dışarıya çıktıklarında da kendisine; "Wade'e zarar mı verdin?" diye soran ve söylemine, "Bence ebeveynlerini o öldürmedi" cümlesini de ilave eden ergen yaşlardaki William Cleland'ı (David W. Thompson) serbest bırakır...

    Bu hengamede, oradan hızlıca uzaklaşarak kapısının önündeki birikmiş postalardan; içeride kimsenin bulunmadığı apaçık belli olan bir eve girerek saçını ve sakalını kesmenin yanı sıra gardıropta bulduğu kıyafetler ile üstüne başına da bir çekidüzen verir...

    Sonrasında da; Virginia'daki ablasının yanına giderek ona, Wade'i öldürdüğünü söyler...

    Ama her nasılsa bu cinayet, medyaya bir türlü yansımamıştır...

    Dwight'ın tahminine göre Cleland'lar polise gitmek yerine intikamlarını kendileri almaya karar vermişlerdir...

    İşin daha da kötüsü düşürdüğü anahtarların ait olduğu otomobilin trafikte kayıtlı bulunduğu adres; ne yazık ki, Sam'in evini göstermektedir...

    Yani Sam ve Sam'in iki küçük ikiz kızları da (Ella ve Noëlle Saulnier) tehlike altındadırlar...

    Bunun üzerine, biraz da Dwight'ın zorlamasıyla Sam, orayı terk ederek Pittsburg'daki evine gider...

    Artık Cleland'lar, ablasının evinde bir başına kalan Dwight'ın sorunudur...

    Zaten çok da geçmez...

    Wade'in kardeşleri Teddy (Kevin Kolack) ile Carl (Brent Werzner), ellerinde silahlar ile o evin kapısına dayanırlar da...

    Dakika 38...

    Geride sizleri; "ava giden, avlanır" sözcüğünü sıklıkla anımsatan "ters köşe" sürprizleri de bünyesinde barındıran, 52 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Eminiz; Sam Peckinpah'ın, Coen biraderlerin ve Quentin Tarantino'nun, "oldukça sert" ve bir sonraki sahnenin "tahmini imkansız" olan tarzlarından hoşlanan sinemasever dostlarımız, "Blue Ruin" i de fazlasıyla beğeneceklerdir...

    Keyifli seyirler,
    tt74
    tt74

    28 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    12 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    berbat ve anlasilmaz bir film,ne konusu var nede oyunculuk.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top