En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Zerpnos
Takipçi
42 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
23 Şubat 2017 tarihinde eklendi
Uzayda aşk başkadır temalı film. Başlangıçta beklentim asla bu yönde değildi, çok farklı şeyler bekliyordum bu filmle alakalı fakat ilerledikçe anladım ki sadece temayı değiştirerek aşk işlemişler. Beklentinizi aştıkça ve filme odaklandıkça iyi bir film olduğunu görüyorsunuz azıcık aksiyon, azıcık gerilim ve bolca aşk. Tabi rollerde çok iyi oyuncular olunca bu aşk daha da güzel geliyor Jennifer yine oyunculuğunu ortaya sermiş ve efsane oyunculuk sergilemiş. Film hakkında söyleyecek pekte bir şey yok aslında. Güzel bir aşk filmi ve sonu da kısmen güzel bitiyor. Zamanınız varsa filmin keyfine bakın, uzayın tadını çıkarın. Fakat ille de izleyin diyeceğim bir film kesinlikle değil.
21. yüzyılın en önemli kadın oyuncusu Jennifer Lawrence ve Star-Lord olarak parlayan ve şuan tam bir yıldıza dönüşen Chris Pratt'ın buluşturan bilim kurgu soslu bir aşk hikayesi. Klasik kalıplı aşk hikayelerinden bıkmış hatta fragmanlarını bile gördüğümde kusma hissi uyandıran bir sinema sever olarak eser beni gülümsetti, hüzünlendirdi, heycanlandırdı. Belli kalıpları kullansa da hem arka planın farklılığı hem doğru tespitleri hem de klişeleri modernize etmesiyle yılın en taktir edilecek eserlerinden. 10 yıl sonra hatırlarmıyız bilmiyorum ama çok ses getiren Arrival gibi ne duygu sömürüsü yapıyor ne de mantık hatalarıyla boğuyor. Jennifer Lawrence hangi karakteri canlandırırsa canlandırsın heyecan verici bir performans ortaya koyuyor. Şımarık bir miras yedi gazeteciyi canlandırırken bu kadar yksek oktandan oynamasını eleştirenler de yok değil ama Alpacino ve Jack Nicholsan gibi iki efsaneyi ihtişamlı performansları nedeniyle en tepeye yerleştirmedik mi? bir kadın oyuncu yapınca neden eleştirme ihtiyacı duyuyoruz. SPOİLER Yeni bir hayat umuduyla yola çıkan asıl oğlanımız talihsizlikler arasında yalnız kalır tam hayattan umudunu kestiğin de ona umut olacak kızı görür ve sophianın seçimi ne yakın bir tercih yapmak zorunda kalır. Aşk, mutluluk ve kendi hayalleri bir yerde sevdiğin kadının hayalleri bir yerde. Aslında çıkış noktası belirttiğim gibi oldukça bildik ama bunu bir uzay gemisine doğru oyuncular, doğru anlatım ve sömürü yapmadan uyguladığında sonuç Magnificent oluyor. Final daha vurucu yada gözyaşlarına boğacak şekilde de bitebilirdi. Bunun yerine daha insancıl daha gerçekçi bir yol izlemişler, tüm filme hakim olan anlayış gibi. iyi seyirler
tamam bir interstellar, the martian beklemiyorduk ama bilimkurgusu filmin uzayda geçmesinin dışında pek bir şeye yaramayan (yerçekimsiz ortamda havuzdaki su sahnesi hariç) ılık romantizmin bu kadarı da fazla.
Arkadaşlar passengersı bugün izledim ve gitmenizi öneririm.Filmde hiç sıkılmıyorsunuz ve duygular gerçekten çok iyi aktarılmış oyunculuklar çok iyi,konusu da güzel.Genel olarak 2 kişilik dev kadro diyebiliriz.Tabii arthur u da katmazsak :)
Filim inanılmaz dercede süperdi çok iyi bir hikaye vardi.filimde hem aşk romantizm hemde aksiyon doluydu.jennifer lawrence ve chriss pratt çok iyi bir oyuncu kadrosu vardı .süper bi ikililerde iyi iş cikatmislar mutlaka izlemeniz lazim filme 100 kere gidip aynisini tekrar izlerim o derece yani
- Zamanın herşeyi iyileştirdfiğini söylerler - Kırık kalpleri değil. Passengers uzun zamandır beklediğim bir filmdi. Ama türkiyeye geç gelmesine inat filmi ancak başka yollardan izleyebildim . Ve film iyi olmuş. Passengersı 2016 filmi sayıyorum çünkü tam 2016 nın kapanışında çıkmış bir film . Arrival ve Rogue One gibi önemli bilimkurgu filmlerinin yanında film biraz sönk kalmış bunu kabul edebiliriz. Ama genede filmin geçtiği tek yer olan geminin içi buram buram bilimkurgu kokuyor. Öncellikle Filmin Konusu : Homestad adlı bir şirket 5000 kişiyi topluyarak baskı altında olan dünyadan Homestad 2 adlı dünyanın tıpatıp aynısı olan bir koloniye götürücektir ve bu varıoş aşaması tam 90 yıldır . Bu 5000 kişi hibrenasyon odası denen yerlerdeki kapsüllerde uyumaktadırlar . Bir gün bu gemi bir astreoid e çarpar. Ve bu çarpışmanın sonucunda bir hata sonucu Jim Preston adlı bir makine mühendisi uyanır . Gemiyi arar tarar ama etrafta kimseyi bulamaz. Bu süreç içinde tabi gemi ve varış noktası hakkında yeni bilgiler edinir. Bir süre burda eğlenir . Ama kısa zaman içinde yanlızlıktan boğulur . Bu yüzden film burdan sonra " Issız Adaya düşseniz ve yanlızlıktan ölecek olsanız birini daha riske atar mıydınız " sorusunun cevabı şeklinde ilerlemekte. Jim abimiz Aurora Lane ( Jennifer Lawrence) i uyandırır. Ve ikili arasında bir yerden sonra romantik bir bağ oluşur. Ta ki Aurora gerçeği öğrenene kadar " Konu olarak bu şekilde . Romantik kısımlar çok güzel işlenmiş Jennifer gene güzelliğinden ödün vermiyor ve oyunculuğu hatsafada Chris Praat zaten Galaksinin koruyucuları ve Muhteşem yedili gibi filmlerde nasıl oyunucluklar sergilediğini biliyoruz burdada o yeteneğinden ödün vermemiş. Film bir yerden sonra ilginçliğini kaybediyor ve büyüsü bozuluyor. Sanırım yaklaşık 40-50 dakikalık süren Romantik kısım işin büyülü kısmının üstüne örtü sermiş gibi evet güzel işlenmiş bir kısım ama ilginçliği bozuyor. Filmin sonunu çok beğenmedim açık söyleyeyim. Dram konusunda çok iyi değildi en azından duyguları iyiy yansıtamamıştı belkide. Laurence Fishburne filmin yıldızıydı zaten Matrixin Morpehusu bu filmdede ustalığını gene göstermiş. Malesef senaryoya çok bir etkisi olmamakla beraber az görünüyor . Ama bu kadarı bile yeterli. Görsel Şölenlik anlar var ve bu anlar süper. Barmen Arthur çok güzel olmuş bir android olarak filmin bilimkurgu sosunda çok büyük etkene sahip Kısacası bilimkurgu olarak sönük bir film Jennifer bile istese güzelliği ve oyunculuğuyla filmi terk başına yürütebilirdi o derece güzel oynamıştı .7 "Hayatımın Aşkı"
bilim kurgu severler için fena bir yapım değil.Sonunu iyi bağlayamamışlar chris uyandırıp bir anlamda öldürdüğü aurora yı kurtarmak için kendini feda edip ölse daha iyi bir finiş olurdu.efektler zaten iyi böyle iddialı yapımlarda belli bir eşiğin üzerinde olur zaten.oyunculuklar çok iyi ayrıca
Başka gezegenlere yolculuk... En çok kafamızı yoran fikirlerden birisi. Oyunculukların senaryodan daha ön plana çıktığı (Özellikle Michael Sheen- Arthur isimli bir android) bu filmde anlatılmak istenen konu daha geniş bir şekilde işlenebilirmiş. Romantizmin dozajını biraz fazla kaçırmış olsalar da diğer eleştirmenler kadar çok eleştirmiyorum.Senaryoyu yine de bu haliyle görmenizi tavsiye ederim. Puanım ortanın biraz üstünde olabilir. Geniş yorumum linkte.
Bu filme giderken bence beklentiyi çok yüksek tutmamak lazım. Oyunculuk iyi, görsellik iyi, 3D efektleri abartılı değil. Ancak, beklenmedik bir "twist" ya da orijinal bir hikayesi yok. Misal New York'ta aşk yerine, tebdili mekan yapıp "uzayda aşk" filmi olmuş.
Bilim kurgu, dram ve aşk filmde bu üç kategoriye rastlamak mümkün. Filmi yapılması gerektiği gibi yapmışlar sıkıntı yok beğendim.
Tadından bir film ne fazlası var nede eksiği gayet hoş. Ufak bir ilçe büyüklüğünde bir geminin sadece bir kısmı ele alınmış bunu da düşünmek gerekir insanlar 5000 kişi nerede ağırlanıyor diyor :) ne yapacaksın ki bu bilgiyi? :
İzlemeye deger.heyecanlı aksiyonun olmadıgı yerlerde sıkmayan merak uyandıran bir yapım.şu da olabilirdi başka bir gezegene inmek falan .yinee güzel tekrar izlicem
Filmin çoğunluğu Chris Pratt ve Jennifer Lawrence'in performansı üzerine şekilleniyor. Onlara eşlik eden robot barmen Arthur rolündeki Michael Sheen ise çok keyifli bir iş oyunculuk sergiliyor.
Pratt ve Lawrence’ın uyumu hemen her sahnede hissediliyor. Filmde yer alan diğer iki yıldız, Laurence Fishburne ve Andy Garcia'nın rollerinin çok fazla olmadığının altını çizmek lazım. Michael Sheen’in android robot rolü ile en akılda kalıcı oyunculuğu sergilemesi biraz ironik.
Film benim için hayal kırıklığı oldu. 5000 kişiyi Dünya'dan farklı bir gezegene nakleden devasa gemideki 10-15 kişilik bir barda, 100 kişilik bir meydanda, iki kişilik bir uzay yürüyüş çıkışında geçmesine anlam veremedim. 5000 kişi uyandığında nerelerde zaman geçirecekler? Ayrıca, dondurularak 120 yıl gidecek insana, uyandırıldığında sınıfsal muamele yapılması ayrı bir eleştiri konusudur. Eşitsizlik devam ediyor!
Filme büyük bir beklentiyle gittim fakat biraz hayalkırıklığına uğradım . Öncelikle berbat ya da asla gidilmeyecek bir film değildi sadece yansıtıldığı kadar iyi veya özel değildi maalesef . Kurgu güzeldi , efektler harikaydı ama aşırı romantiklik filmi bilim kurgudan çıkardı ve sıkıcılaştırdı . Ayrıca 3-4 oyuncuyla koca bir filmi çekmek beni güldürdü . Ama yinede bir şans verin derim ben
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.