Hesabım
    Uzay Yolcuları
    Ortalama puan
    4,1
    485 Puanlama
    Uzay Yolcuları hakkında görüşlerin ?

    48 Kullanıcı yorumları

    5
    11 Eleştiri
    4
    15 Eleştiri
    3
    15 Eleştiri
    2
    4 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Kızıldereli34
    Kızıldereli34

    15 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    12 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    Tam bir başyapıt - izlediğim en iyi 3 film arasında
    Kesinlikle izlenmeli - Konu ve oyuncular çok iyi - izlenmezse yazık olur
    BABA S.
    BABA S.

    Takipçi 94 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    1 Ağustos 2018 tarihinde eklendi
    Film hakkında etiketlenen ne bilim-kurguyu ne de aksiyonu hissedebildim filmde.Bunu bilim-kurgu filmi diye izleyecek arkadaşlar bence ümidini bu yanda çok yüksek tutmasın.Romantik&Dram anlamında ise filmi bilim-kurguya çok rahat yedirmişler.Film romantik açıdan gerçekten çok hoş.Dikkat spoiler.Kim bir insan ve bir robotla 88 sene yalnız yaşar ki? İstediği kadar aşk olsun.İşte filmde vay be oluyormuş diyor sonra da haydaa bu filmdi unuttum diyor ve gidip bir bardak soğuk su içiyorsunuz.İzlenir ama bilimkurgu olarak çok bir şey beklenmemeli...
    Oguzhan Z.
    Oguzhan Z.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    22 Haziran 2018 tarihinde eklendi
    Genel olarak filim güzel olmuş fakat sonunu sevmedim bundan dolayı 1 puan kırdım.Devamını bekliyorum.
    Hamdi Y.
    Hamdi Y.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    28 Eylül 2017 tarihinde eklendi
    film muhteşem

    bu filmin devamı çıkacakmı
    feeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee
    martinscorsese
    martinscorsese

    Takipçi 127 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Ağustos 2017 tarihinde eklendi
    Bilim kurgu ve aşk filminin harmanlaşmış hali, süresi ideal oyunculuklar güzel, hikayede ki çatışma yerinde. İzleyen pişman olmaz, izlemeyen çokta bir şey kaybetmez.
    Emrah B.
    Emrah B.

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    16 Temmuz 2017 tarihinde eklendi
    Film gayet güzeldi. 4 kişilik filmde sıkılırım diye düşünürek sinemada izlememiştim. Bugün tv de izledim açıkçası hiç sıkılmadım. Başarılı bir yapım olmuş...
    Ahmet D.
    Ahmet D.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    30 Haziran 2017 tarihinde eklendi
    film kusursuzdu gerçekten çok güzel olmuş 4 kişi ile oldukça güzel senaryo çok iyi oyunculuk devamını beklerim 2.serinin gelmesini bekliyoruz
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    9 Mayıs 2017 tarihinde eklendi
    Kadrosu son derece iddialı. Son dönemin en popüler oyuncularından ikisini bir araya getiriyor ve yönetmenliğe de küresel düzeyde ismini "Imitation Game" ile başarıyla duyurmuş Morten Tyldum var. Film baştan aşağıya mantık hatalarıyla dolu, ancak zaten bir bilim-kurgudan ziyade romantik-komedi-dram sınıfına sokmakta fayda var. Bilimsel mantıksızlıklara hiç mi hiç takılmazsanız, konusu da ilgi çekici olduğundan keyifle seyredebilirsiniz. Lawrence ve Pratt'in kimyaları fena değil. Görsellik de öyle. Klişeler bolca var. Tamamen kafa boşaltma amaçlı, düşünmeden, sorgulamadan izlenecek bir yapım.
    Serkan I.
    Serkan I.

    Takipçi 24 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    8 Mayıs 2017 tarihinde eklendi
    bilim kurgu filmideğil, bir aşk filmi ve çok yavaş ilerliyor. bir aşk filmi izleyeceğinizi düşünerek filme gidin. sinemada izlenecek bir film değil.

    Film tam olarak bilim kurgu değil,daha çok dram ve aşk filmiydi. Bu bilerek izlemenizi tavsiye ederim. Kötü değil ortaya çıkan yapım ama çok daha iyi de olabilirmiş sanki,yine de bir şans verin. Kesinlikle sinemaya gidin diyemem ama çıkınca izlerseniz de kötü olmaz.
    Ahmet P.
    Ahmet P.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    30 Nisan 2017 tarihinde eklendi
    .........................................…...…..........................................................................................................................................................................................................................................................Çok güzel bir film...............................................................................................................................
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    28 Nisan 2017 tarihinde eklendi
    BEYAZPERDE FİLM YORUMCUSU ARKADAŞIMIZIN BU FİLME 1.5 VERDİĞİNE İNANAMIYORUM ONLARCA KÖTÜ FİLME BOL KESEDEN PUAN VEREN ARKADAŞLARIMIZ BU FİLME NASIL 1.5 PUAN VERİR ŞAŞKINLIK İÇİNDEYİM KESİNLİKLE EN AZ 5 ÜZERİNDEN 4 PUANI ALMAYI HAKEDEN BİR BİLİMKURGU FİLMİ BİR YAPIM ALTTAKİ YAZIMI OKUYUN SONRA FİLMİ İZLEYİN FİLMİN PUANINI VERİN

    Passengers (Uzay Yolcuları) filminin. İnternetten gelen yorumların filmi uzayda geçen bir Titanic’e (Titanik) benzetmesi ise umutlarımı iyiden iyiye köreltmişti. Bir türlü ısınamadığım ve her daim mesafeli yaklaştığım Jennifer Lawrence, Chris Pratt ve Michael Sheen üçlüsü de olunca, umutsuzca girdim o salonun kapısından içeriye. Çıktığımda ise yanıldığıma daha önce hiç bu denli sevinmediğimi fark ettim…

    Yönetmenliğini The Imitation Game’den hatırladığımız Norveçli yönetmen Morten Tyldum’un üstlendiği, senaryosunu ise beklentilerin oldukça altındaki The Darkest Hour (2011) sonrası Prometheus ve Doctor Strange filmleriyle kendini toparlayan Jon Spaihts’in yazdığı Passengers, aşkın bilimkurguyla buluştuğu, gerilim ve heyecanın eksik olmadığı bir hikayeyi anlatıyor. 150 yıllık bir seyahatin sonunda varacakları gezegende yeni bir koloni kurması için bir şirket tarafından donduruculara yerleştirilen 5000 yolcudan birinin bir arıza sonucu uyanmasıyla başlıyor her şey. James ‘Jim’ Perston (Chris Pratt) isimli bu adam –ki kendisi aynı zamanda elinden her iş gelen bir mühendis– kimseye ulaşamadığı, kimsenin de ona ulaşamadığı uzayda bir başına kalıyor. Bir yıl boyunca elinden gelen hey yolu deneyen ancak bir çıkış yolu bulamayan Jim, sonunda bütün bu yalnızlığına kendisine eşlik edecek bir partner bularak son vermeyi kararlaştırıyor. Gördüğü anda vurulduğu Aurora Lane (Jennifer Lawrence) adlı kadının hayat hikayesine, kişiliğine dair bilgiler edindikçe, onun “doğru kişi” olduğuna daha da çok inanıyor. Onun hayatını elinden alıyor olmanın, onu da kendi gibi 90 yıllık bir hapse mahkum etmenin korkusuyla Jim, ömrünün sonuna dek birlikte olmak istediği bu kadını unutmaya çalışıyor. Ne var ki koskoca gemide bir başına kalan ve önünde onlarca yılı olan Jim sonunda Aurora’yı uykusundan uyandırmaya kararını veriyor. Birbirlerine tutulan ve bir yıl kadar mutlu mesut yaşayan ikilinin tüm mutluluğu ise önce Jim’in sırrının sonrasında da Jim’in uyanması ardındaki gerçeklerin gün yüzüne çıkmasıyla mahvoluyor. Ancak Jim ve Aurora’nın ilişkilerinden önce yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan gemiyi kurtarması gerekiyor.

    Bayıldım..Tek kelimeyle çok beğendim.Bu kadar az izlenmesi beni her ne kadar şaşırtsa da IMDB puanın misliyle hak ettiğini düşünüyorum.İzlerken yer yer soluksuz kaldığım filmde içinde çok şey barındıran iki kişinin yaşam mücadelesini görmekteyiz.Çok kişi varken yalnız kalan insanlara inat, iki kişi varken hayatı ne kadar çok kişi haline dönüştürme seyrini filmde barındırdığı şekilde görmekteyiz. Başrollerimiz Chris Pratt ve Jennifer Lawrence gayet iyi iş başarmışlar.

    Passengers filmini özetlemek gerekirse Matt Damon’ın geçtiğimiz yıl vizyona giren The Martian filmi gibi başlayan, sonrasında Titanic’e evrilen bir hikayeyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz sanırım. Zira filmin ilk bölümünde uzay gemisinde ya da daha açık konuşmak gerekirse ıssız bir adada bir başına kalmış bir adamın hikayesine tanıklık ediyoruz. Ancak bu hikayede The Martian’dan daha gerçekçi olarak kahramanımızın nasıl tükendiğini, nasıl hayatına son verme raddesine kadar gittiğini görüyoruz. Çünkü bu gemide, bu su yerine boşlukla çevrelenmiş adada amaçsızlığın getirdiği bir tükenmişlikle boğuluyor. Aurora’yı görmesi ve onun hayatına dahil olmasıyla ise filmin ikinci kısmı başlıyor, ancak bu iki bölüm arasındaki geçişi film, geminin android barmeni Arthur’un (Michael Sheen) akıl dolu tavsiyeleriyle mantıksal bir zemin üzerine oturtarak gerçekleştiriyor. Filmin finalden önceki son bölümü ise Jim’in vicdan azabı çektiği, Aurora’nın başkasının seçtiği bir hayatı yaşıyor olmanın verdiği kederle depresyona girdiği ve geminin de ilişkileri gibi sona doğru sürüklendiği bir süreci anlatıyor. Gerilim ve aksiyon dolu bu sürecin sonundaki final kısmı ise maalesef biraz uzatılıyor.

    Filme dair en büyük şüphem, Pratt – Lawrence ikilisinin nasıl bir “çift” olacağı yönündeydi. Zira alışılagelmiş Hollywood aşıklarının taşıdığı özellikleri taşımayan ve bu türlü bir ilişki yaşamaları pek de kolay görünmeyen ikilinin uyum sorunu yaşacağı gerçeği kaçınılmazdı. Ancak hikaye içinde kendi kendine şekillenen karakterleriyle –ki bana kalırsa filmde takdiri en çok senarist Jon Spaihts hak ediyor– Jim ve Aurora’nın ilişkisi Hollywood romance’lerinin bilindik dinamiklerinden farklı bir zemin üzerinde hayat vuruyor. Ve oyuncuların bu karakterleri kolaylıkla benimsemiş olmasıyla da ortaya uyum sorunu olmayan, aksine mükemmel bir etkileşime sahip bir çift çıkıyor. Filmin mizahi anlamda dinamosu konumundaki Arthur rolünde karşımıza çıkan Sheen ise kusursuz performansıyla bu harika çifte eşlik ediyor.

    Bir kaçış filmi olan Passengers, izleyiciyi minimalist mimarisiyle dikkat çeken Avalon’a (uzay aracının adı) koyup gündemin, dertlerin ve gerçeklerin uzağına götürüyor adeta. Su gibi geçen 116 dakika boyunca yaratıcı sahneleri (Lawrence’ın suda boğulduğu sahne tek kelimeyle harika) ve Hollywood romance filmleri standartlarının üzerindeki senaryosuyla adeta büyülüyor. Final kısmı dışında pek kusur bulamadığım Passengers (Uzay Yolcuları) gerçekten de Titanic gibiymiş; beni götürdüğü diyarlara yeniden gidebilmek için onlarca kez, sıkılmaksızın izleyebilirim.
    Ali K.
    Ali K.

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Nisan 2017 tarihinde eklendi
    Bence film bilim kurgu severler için eğlenceli olacaktır. Jennifer ve chrisin harika oyunculuklarıyla da filmi izleme hevesiniz artacaktır. İzlemenizi tavsiye ederim. Kişisel puanım 7.2\10
    Baris Ö.
    Baris Ö.

    Takipçi 74 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    8 Mart 2017 tarihinde eklendi
    Son dönemin en çok kazanan ve en gözde iki oyuncusu Chris Pratt ve Jennifer Lawrence'i bir yapımda buluşturan Passengers konu olarak çok orjinal bir senaryoya sahip olmasa da işlenişi bakimindan bir hayli ilginç. Bunca zamandır izlediğiniz aşk filmlerinin daha çok bir uzay versiyonunu andıran yapım izlerken sizi yormuyor ve sıkmıyor ama sonunda da sizi şaşırtmıyor. Görsel kalitesinin üst düzeyde olduğu filmden konunun geçtiği uzayın ve kahramanlarımızın orada neden bulunduğuna dair kısım gerçekten ilginç ve dikkat çekici. Kısaca özetlemek gerekirse gelecekte yıldızlar arası yolculuklar başlamış ve insanlar koloniler kurmak için yeni dünyalara seyahat eder hale gelmiştir. İste bu yolculuğu yapan bir gemide uzun bir uykuda olan insanlardan Jim Preston geminin bir kaza geçirmesi sonrasında uyanmıştır. Tek uyananin kendisi olduğunu ve geminin rotasına ulaşmasına da daha uzun zaman olduğunu fark eden Jim için yalnızlık çekilmez olur ve uykuda olan Aurora Dunn'ı uyandırmaya karar verir. Sonrasında ise işler biraz daha karmaşık bir hal alır. İste bu çizgide ilerleyen film hikaye olarak bilindik önce nefret et, sonra zor olaylari birlikte savuştur ve aşık ol temelli bir aşk hikayesi. Filmin sonu hariç neredeyse hiç bir aksiyonun yaşanmadığı yapımda yine de gariptir ki hiç sıkılmıyorsunuz. Filmi izlerken kendinizi Jim Preston'un yerinde olsam ben ne yapardım gibi düşünceler ile bulduğunuz anlarda olacak. Kisacasi konu olarak ilginç ama senaryo olarak bilindik bir yapıya sahip film kendini izletmeyi biliyor. Uzayda geçen bir aşk filmi ise aradığınız farklilik işte aradiğinizi buldunuz demektir. Hele de bir sevgiliniz var ise birlikte seyredeceğiniz yapim çıktı demektir. Benim puanım 10/6
    Osman E.
    Osman E.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    13 Şubat 2017 tarihinde eklendi
    oktay ege kozak'ın gazına gelipte izlememezlik etmeyin . Film gerek görsel efekt gerek hikaye olsun her çok başarılıydı . Sırf jennifer lawrence'ın oyunculuğu için izlenir . şimdiden iyi seyirler .
    arfe
    arfe

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,0
    13 Şubat 2017 tarihinde eklendi
    Genel olarak kötü değil ama daha iyi işlenseydi çok daha güzel bir film çıkacağı aşikar! Öncelikle filmin ana teması bence izleyiciye tam verilememiş ki bunu nedeni biraz popcorn unsurlar yüzünden. Kendilerine yeni bir dünya arayışı içinde olan ama onun yerine aslında aradıklarını uzakta değil hemen yanıbaşlarında kendilerinde olduğunu farkeden bir çift.Bence bu konuyu 1973 yapımı "Umut Dünyası" filmi kadar yalın ve güzel anlatamamışlar! Tarık Akan ın Avusturalya yeni hayat hayaliyle yaşadığı ve çalıştığı filmde karşısına Nejla Nazır'ın çıkması ve bu hayalin hep bir nedenle ertlemesi ki sonun da aslında aradıklarının birlikte yaşadıkları yerde olduklarını anlamalarını anlatan film.
    Filmde oyunucular, izleyicinin hayallerini süsleyen ütopik bir dünyayı ve ilişkiyi yaşatıyor bu da filmin gerçekçiliği kaybettiriyor. Neden Jim karakteri bu kadar eliyüzü düzgün keşke daha vasat bir tip olsaydı işte o zaman film bambaşka olurdu. Kabul edelim Chris Pratt in uyandırdığı ve onunla başbaşa kalan kadın olma kim istemez!
    Bir de yerçekimin yokolduğu o sahne! tamam havuz sahnesi muazzam ama uyurken sadece kolları kalkan Laurence Fishburne a anlam veremedim:)
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top