Bela eleştirileri

Senaryosunu da kaleme almasının yanı sıra Ludwig karakterini de canlandıran Alex van Warmerdam'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Borgman"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...

Korkunun, "Psikolojik (Psychological) ve "Slasher" alt kategorileriyle...

Michael Haneke filmlerindeki...

İncelikle işlenilmiş dehşeti aratmayacak tarzdaki...

Gizemini uzunca bir süre koruyan...

Bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 19 Mayıs 2013 tarihindeki dünya prömiyeri...

Cannes Film Festivali'nde yapılan...

Ve gördüğümüz kadarıyla da...

Hak ettiği ilgiyi bulamayan Hollanda yapımı bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Eli silahlı bir rahip (Pierre Bokma), köpekli bir adam (Benjamin Boe Rasmussen) ve mızrak taşıyan diğer bir adam (Reinout Scholten van Aschat)...

Yer altında gizlenen...

Camiel Borgman (Jan Bijvoet), Ludwig ve Pascal'ın (Tom Dewispelaere) peşine düşmüşlerdir...

***

Saklandıkları deliklerin...

Tespit edildiğini fark ederek...

Anında sıvışan Camiel...

Kaçmaları için Ludwig ile Pascal'ı da uyarır...

***

Ardından da...

Bir benzinliğin tuvaletinde kendine biraz çeki düzen veren Camiel...

Yıkanıp temizleneceği bir ev aramaya başladığında...

Richard van Schendel'in (Jeroen Perceval) kapısını çalar...

***

Ve kendisini tanımayan Richard'tan...

Bu talebine olumsuz bir yanıt aldığında da...

Kendini Anton Breskens olarak takdim eden Camiel...

Kapıyı suratına kapatan Richard'a...

***

Aslında daha öncesinde...

Hiç karşılaşmamış oldukları halde...

Karısı Marina'yı (Hadewych Minis) tanıdığını söyler...

***

Bu konudaki ısrarını sürdürünce de...

Richard'tan çok fena bir dayak yer...

***

Derken bakıcıları Stine (Sara Hjort Ditlevsen)...

Evin çocukları Isolde (Elve Lijbaart), Rebecca (Dirkje van der Pijl) ve Leo'yu (Pieter-Bas de Waard) okuldan alıp getirir...

Nihayetinde de...

Akşam yemeği de yenildikten sonra...

***

Televizyon şirketindeki patronu Stornebrink'in çağrısı üzerine...

İş yerine uğramak amacıyla...

Richard evden ayrılmak mecburiyetinde kaldığında...

Marina'nın kendisine şefkatli davranarak...

***

İçi sıcak su doldurulmuş...

Bol köpüklü banyo küvetinde yıkanırken...

Şarabını afiyetle yudumlayıp...

Karnını doyurmasına da izin vereceği Camiel...

Yeniden ortaya çıkıverir...

***

Ki kendisine...

Temiz iç çamaşırları ile pijama da temin edeceği Camiel'i Marina...

Uyuması için evlerinin bahçesindeki...

Tek kişilik misafir odasına yerleştirmeyi de ihmal etmezken...

***

Aynen Marina'nın Stine'ı tembihlediği şekilde...

Bütün bu olan bitenin hiç birisinden...

Kesinlikle Richard'a bahsedilmeyecek...

***

Zaten şimdilik...

Kendisine ilişkin...

Ziyadesiyle önemli bir sır da saklamasına ilaveten...

Rahatı da yerinde olan Camiel...

Ortalıkta görünmemek koşuluyla...

Kene misali yapıştığı Marina'nın onayını da almak suretiyle...

Ayrılıp gitmek için...

Çok da aceleci davranmayacak...

***

Ancak...

"Spoiler" vererek...

Henüz bu "sıra dışı" filmi izleme fırsatı bulamamış olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimizden...

Bizde anlatımımızı burada noktalayacağız...

Dakika 33...

***

Van Schendel ailesinin bahçıvanı (Gene Bervoets) ve onun karısı (Ariane Schluter) ile Camiel'in iş ortaklarından Ilonka (Eva van de Wijdeven) ve Brenda'nın da (Annet Malherbe)...

Mevzuya dahil olmalarının ardından...

Gidişatın iyice tuhaflaşacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,