Crood'lar 2: Yeni Bir Çağ - Beyazperde.com eleştirisi : Tarih öncesinde, günümüzün çocuklarına rengârenk bir dünyanın kapıları aralanıyor!

Taş Devri (The Flintstones) çizgi filmi ile büyüyen çocukların çocukları, yeni nesil animasyon Crood'lar 2: Yeni Bir Çağ’ı ebeveynleri ile birlikte zevkle izleyecek. 

2013’te vizyona çıkan serinin ilk filmi Crood’lar (The Croods) beğeni toplayınca 2015’te “Dawn of the Croods” ismiyle ilk filmin öncesini anlatan bir çizgi film serisi Netflix’te yayınlandı. Serinin ikinci filmi Crood'lar 2: Yeni Bir Çağ, 2013’ten beri aslında gündemde olup, pandemi döneminde ekibin filmi evlerinden tamamlamasıyla 2020 Kasım’ında Amerika’da izleyicisiyle buluştu.

Neanderthal ve homo sapiens karışımı, mağarada yaşayan Crood ailesinin yolunun kendilerinden daha gelişmiş (!) Üstünsoylar ailesi ile çakışmasını konu edinen film görsel bir şölen. Tarih öncesinde, hayalleri zorlayan bir dünya içerisinde görkemli sahnelere tanık olacaksınız. Pandemi sebebiyle uzun bir aradan sonra sinemada gördüğüm ilk film olarak, tüm beyaz perdede gözlerimi gezdirerek detayları atlamamaya çalışıp heyecanla izledim. Hiç göremeyeceğimiz bir tarih zamanı, farklı hayvan, yaşam alanları ile Crood’ların evreninde yaşama isteği uyanıyor. 

Bir DreamWorks projesi olarak film ekibinin portfolyosuna baktığımızda görsel dünyanın niteliğini tahmin etmek mümkün. Kung Fu Panda, Trolls gibi filmlerde çalışmış Joel Crawford’un yönetmen koltuğundaki ilk sinema filmi olsa da bizlere derli toplu bir iş sunmuş. Filmin seslendirme sanatçıları tam bir ünlüler geçidi. Nicolas Cage, Emma Stone, Ryan Reynolds gibi isimler karakterleri seslendirirken ülkemizde film Türkçe seslendirmeyle çıktı tabii. 

Filmin hedef kitlesi yalnızca çocuklar dersek haksızlık olur. Absürt espri anlayışı, günümüz hayatının modern sorunlarının tarih öncesi zamana uyarlanması, her karakterin kendine has komik özellikleri yetişkinlere de keyifli seyir zamanı vaat ediyor. Crood ve Üstünsoylar ailesinin ortak düşmanı yumruk atan maymunların (punch monkeys) senaryoya katılmasıyla da aksiyon ve komedinin dozu artıyor. 

Filmin çocuklara yönelik mesajları da ilk filmdeki gibi aile olmanın, birlikte hareket etmenin ve farklılıklarımıza rağmen empati kurmanın önemini vurguluyor. Benim açımdan etkileyici tarafı ise kadın karakterlerin güçlü yansıtılması. Fiziksel olarak kuvvetli olsan da kırılgan olabilir, kırılgan fiziksel yapınla cesaretli olabilirsin ve sevdiklerini kurtarmak için çabalayabilirsin. Ne de olsa henüz prenseslerin üzerine sarayların inşa edilmediği bir zamandan bahsediyoruz. 

Sonuçta film, dönemini düşününce akla Buz Devri serisini getirerek, bu kadar büyük bir başarı yarattı mı? Hayır. Fakat filmin kendine has espri anlayışı tüm film boyunca güldürüyor, aksiyon sahneleri heyecanlandırıyor, en çok da yaratılan dünya büyülüyor. Gerçek bir dev ekranlarda izlenilesi film.

Bir uyarı, punch monkey’lerin yumrukça dilini bilmiyorsanız konuşmayın :)