Her hafta vizyona giren filmlerin dolup taştığı bir ayda Otoban adında bir filmin vizyona girdiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çünkü bu film, yıldız kadrosuna rağmen aslında dünya çapında geçen yıl vizyona girmişti, Amerika ve Türkiye'ye ise bu film daha yeni geliyor. Bu cümle film hakkında bilmeniz gereken her şeyi söylemeli. Tamam, film pek umut vaat etmiyordu ve fragmanları oldukça kötüydü. Yine de elime fırsat geçmişken filmi izlemeye karar verdim.
Otoban filminin sorunları daha konusundan başlıyor. Sadece şu konuyu okuyun ve filmin klişe olup olmayacağını söyleyin. Konu şöyle: "Uyuşturucu satarak para kazanan Casey, girdiği bir partide Juliette'yi görür ve aşık olur. Casey, Juliette için işinden ayrılır, sonra ikisinin 90 saniye süren sevgi montajını görürüz. Sonra işler kötüye gider. Juliette'in hasta olduğunu öğrenen Casey, para kazanmak için yine uyuşturucu işine girer ve bu sefer işler yolunda gitmez. Casey, hayatta kalıp Juliette'i iyileştirmeye çalışır."
Öncelikle Otoban, tamamen kötü bir film değil. Senaryonun birkaç ilginç noktası vardı ve aksiyon sahneleri yaş sınırı 13+ olan bir filme göre idare ederdi. Filmin en akılda kalan sahnesi, otobanda geçen kovalamaca sahnesiydi. Ama bütün film sanki sırf bu sahneyi çekmek için hazırlanmış gibi gözüküyor. Çünkü filmde geriye kalan her şey bayağı kötü.
Otoban, teknik açıdan gördüğüm en zayıf filmlerden birisi. Görsel efektleri ve sahne geçişlerini geçtim, oyuncuların yaptıkları dublajlar bile berbattı. Mesela Felicity Jones'un ağzından çıkan tek bir kelimeye bile inanmadım, dublajı çok kötüydü.
Bunun dışında böyle başarılı bir oyuncu kadrosunu böyle bir filmde görmek çok şaşırtıcıydı. Nicholas Hoult, Ben Kingsley, Anthony Hopkins ve özellikle de Felicity Jones bu filmde ne arıyordu bilmiyorum. Jones, en son Rogue One'daydı yani! Kariyerinin zirvesindeyken böyle bir filmde oynamak çok saçma bence. Nicholas Hoult, idare ederdi. Felicity Jones, beğendiğim bir oyuncu olmasına rağmen bu filmde çok kötüydü. Anthony Hopkins, bu filmde resmen saçmalamış. Ve Ben Kingsley... Ben Kingsley, karakteri oldukça ciddi olmasına rağmen performansıyla beni gülmekten yerlere yatırdı. Kingsley, bu filmde Burt Reynolds'a bayılan, bir grup kadının üzerinde yatan bir Türk uyuşturucu tacirini canlandırıyor. Ama karakteri o kadar acınası ve saçmaydı ki, yapabileceğiniz tek şey kahkaha atmak oluyor.
Ama oyunculukların bu kadar kötü olması oyunculardan ziyade, senaryodan kaynaklanıyor. Otoban'ın konusu zaten klişe ama diyalogları ise ondan da kötü. Senaryo o kadar çaresiz ki, filmde Ben Kingsley'in Burt Reynolds'ın ne kadar harika olduğunu anlatan bir sahnesi ve Anthony Hopkins'in de Sylvester Stallone'u taklit ettiği bir bölüm var. Böyle büyük oyuncuların eline verilen malzemeyle birlikte sonuç çok zayıf olmuş.
Otoban, 1-2 idare eder aksiyon sahnesi, Ben Kingsley'in kahkaha attıracak şekilde kötü performansı ve hızlı ilerleyişi dışında vaktinizi harcayacağınız bir film değil. Otoban, nasıl bir film olduğunu bilmiyor çünkü. Aksiyon desen filmin ilk aksiyon sahnesi 1 saat sonra başlıyor. Romantik desen o da sadece 90 saniye süren bir montajla geçiştirilmiş. Gerilim desen, hiç alakası yok. Sonuç olarak çorba gibi bir film olmuş. Kötü performansları, klişe senaryosu ve kötü diyaloglarıyla Otoban, son zamanlarda izlediğim en kötü filmlerden birisi.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Filmin hızlı ilerlemesi.
+ 1-2 idare eder aksiyon sahnesi.
+ Ben Kingsley'in gülünç performansı.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Klişe senaryo, mantık hataları, hikayedeki boşluklar.
- Aksiyon, romantizm, dram gibi türleri karıştırıp çorba yapması.
- Ortalamanın çok altında oyunculuklar.
TOPLAM PUAN: 2.8/10