Hesabım
    Otoban
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Otoban

    Süratli ve Şiddetli

    Yazar: Burçin Aygün

    Hızlı ve Öfkeli serisinin aksiyon ve macera türüne getirdiği yeni nefes sayesinde, türün bir süredir sessiz kalmış örnekleri geri dönmüştü. Başarılı ya da yavan fark etmeksizin, vizyonda yüzünü gösteren ve merkezine yolları alan bu yapımlara bu hafta başarılı bir tanesi daha eklendi. Başrollerinde oldukça önemli isimlerin yer aldığı filmin adı ise Otoban. İsminden de anlayacağınız gibi, Hızlı ve Öfkeli bölümlerinde olduğu gibi, yollarda bizleri bekleyen bir heyecan var.

    Yönetmen koltuğunda, daha önce James McAvoy gibi önemli bir ismin başrolde yer aldığı Welcome to the Punch’ın yönetmeni Eran Creevy bulunuyor. Keza Otoban’ın oyuncu kadrosu da bir o kadar zengin ve şaşırtıcı. Yeni nesil X-Men’lerden biri olan (genç Beast) Nicholas Hoult, son yılların yükselen yıldızı Felicity Jones ve Oscar’lı iki efsane, Anthony Hopkins ve Ben Kingsley! Hoult daha önce Charlize Theron ile Karanlık Yerler projesinde birlikte kamera karşısına geçmiş, dikkat çekici bir aktör. Jones ise en son Rogue One’da başrolde yer almış, Her Şeyin Teorisi filminde müthiş bir performans sergilemiş, Tom Hanks’in yanında Cehennem ile salonlara konuk olup, fazla uzun olmayan süresine rağmen akıllara kazınan rolüyle Canavarın Çağrısı’nda bizleri kendine hayran bırakmıştı.

    Dediğim gibi, Otoban son dönem benzerlerine benzer bir yolda ilerliyor. Hikaye yapısı ve ilerleyişi az çok tahmin edilebilir olsa da, aksiyonun dozajı, oyunculuklar ve serüvenin geçtiği Almanya’nın atmosferi yapımın en büyük destekleyicileri konumunda. Yani karşımızda kolay kolay sıkılmayacağınız, hafif bir hikaye ancak sağlam bir heyecanın bulunduğu, keyifli bir serüven bulunuyor.

    Otoban’ın hikayesine gelecek olursak. Amerika Birleşik Devletleri’nde başı derde girince Avrupa’ya yerleşen Casey (Hoult), burada bir uyuşturucu baronu olarak tanınan olan Geran (Kingsley) için çalışmaya başlamıştır. Yaptığı iş ise ABD'de olduğu gibi araç hırsızlığıdır. Ancak Geran'in işlettiği bir barda tanıştığı kadın Juliette (Jones) tüm hayatını yeniden sorgulatacak, yıllardır içinde bulunduğu bu hayatı onu bıraktıracaktır.

    Geran sorun çıkartmadan Casey'i izin verir, genç çift mutlu bir hayata adım atar. Ancak güzel kadının ciddi bir hastalığı vardır ve çözüm için de yüklü miktarda para gereklidir. Geran yardımcı olacağını ama bir işi halletmesini ister Casey'den. Büyük patron Hagen (Hopkins)'in çok kıymetli uyuşturucu tırını kaçırmak! Kahramanımız sevdiği kadına doğruyu söylemez ve serüvene atılır. Ancak işler beklendiği gibi gitmez, Casey direkt olarak ülkenin en güçlü adamı Hagen'ın hedefine girer. Casey sadece kendisi için değil, aşkı için de hayatta kalmaya çalışacaktır.

    Otoban bahsettiğim gibi belli bir şablonun üzerinden giden, ufak tefek sürprizler ile şaşırtan ve hatta finale doğru sunduğu numaralarla seyir değerini yükselten bir film. Hepsinden ötesi oldukça sağlam bir oyuncu ekibi var. Hopkins'in canlandırdığı ülkenin saygın ve güçlü iş adamı, aslında suç baronu Hagen, Oscar ödüllü aktörün ellerinde yükseliyor. Yer aldığı her sahne, karakterin yaptığı göndermelerin ve şiirlerin de etkisiyle seyrine doyum olmayan dakikalara dönüşüyor. Aynı şey bir başka Oscar sahibi aktörün, Ben Kingsley'in Geran'i için de geçerli. Deli Türk olarak tanınan karakterin sürekli olarak başka bir diyarda gözüken aklı, beklenmedik çıkışları, kıyafetleri ve en olmadık zamanlarda yaptığı espiriler izlemesi çok keyifli hale getiriyor karakteri.

    Filmin diğer artılarından biri de pek tabii ki işin aksiyon kısmı. Otobanlardaki çılgın kovalamacalar, otomobiller arasındaki "çatışmalar" ve bolca hız, türü sevenler için biçilmiş kaftan. Keza Almanya sokaklarında gerçekleşen sayısız kovalamaca ve aksiyon, filmin nabzının sürekli olarak yüksek tutulmasını sağlıyor.

    Yapımın eksi hanesine girecek bazı sıkıntılar da mevcut tabii. Bunun başında, bu tür bir filme göre dahi yer yer abartılı ya da mantıksız sahneler var. Hikayede açıklar yaratan ya da herhangi bir amacı olmayan bölümler, aksiyon içerse bile filmin inanırlığını baltalıyor. Bunun başında ise sokak çatışmalarının bir tanesinde yaşanan olaylar var. Bitmek bilmeyen bir kaos ve neredeyse tamamen etkisiz olan polisler, yüzlerini örtme ihtiyacı duymayan, silahları ile koşturan suçlular. İşin içine bir de yetersiz kalabilen müzikler girince eğlence düzeyi yüksek yapıma ufak balta darbeleri inmiş oluyor.

    Özetle Otoban filmi seyri keyif veren, sürükleyici, özellikle de aksiyon ve otobandaki kovalamacalar ile türün sevenlerini tatmin edecek bir yapım.

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top