Joe Swanberg deyince akan sular durur, durmalı. Amerikan bağımsız sinemasının en yeni(likçi), en umursamaz, ne yaptığını en iyi bilen yönetmenlerinden biri kendisi. Sadece 2011′den bu yana düşük bütçeli tam 11 uzun metraj film çekip, yanına başarılı oyuncuları da almasını bilen bir yönetmene hayranlık duymamak elde midir? Üstelik her filminde sıradan insanların sıradan yaşantılarını ele alsın, bilindik senaryo tuzaklarından ve oyunlarından uzak dursun. Bir kafede oturduğumuzda karşı masada sohbet eden iki insanı seyreder gibi filmlerini seyredebilelim ve bu sadeliğe, bu tevazuya, bu duruluğa bakıp “sinema iyi ki var” diyebilelim. Swanberg bunları çok kısa sürede, çok fazla eseriyle başardı bile. Bize de onun bu sıcacık, mübalağadan uzak, kişiye kendini iyi hissettiren filmlerinden nasiplenmek düşüyor. Olivia Wilde, Anna Kendrick, Jake Johnson ve Ron Livingston’ın başrolleri paylaştığı Drinking Buddies de (Akşamdan Kalanlar) seyretmeye başlar başlamaz Swanberg’e ait olduğunu hissettiren bir yapım.
Drinking Buddies, 2 evli çiftin bir araya gelip birlikte yaşadıkları şeyleri anlatıyor. Ve kısacası, bu film aşk, iş ve de en önemlisi biradan ibaret. Biliyorum, yazının burası biraz dağınık gibi oldu ama filmin kendisi de dağınık zaten. Drinking Buddies, ne olduğunu bilmeyen bir film.
Bu filmin ilk önce Before Üçlemesi'ndeki gibi konuşmalardan ibaret olacağını düşünüp izlemeye başladım. Karakterleri tanıyarak eğlenceli bir film olacağını düşündüm. Fakat film beni yanılttı açıkçası. Filmin 27. dakikasından sonra her şey altüst oldu ve ortaya dramatik bir şeyler çıkmaya başladı. Aldatma meselesi yüzünden.
Bir film böyle bir şeye kalkıştığında merak edip izlerim açıkçası fakat Drinking Buddies'in yaptığı her şey yanlış. Karakterler üzerine zayıf bir zemin hazırlıyor, birdenbire sahne arası geçişleri başlıyor ve film hızlıca sahne geçmeye başlıyor. Aynı zamanda da içerik o kadar yavaş ki, filmi sıkılmadan izleyemiyorsunuz.
Bu filmin en büyük sorunu, karakterlere odaklanamaması. Eğer bu filmdeki karakterler daha sempatik olsaydı, onlar için bir şeyler hissedebilirdim. Ama bu filmin böyle şeylerle hiç alakası yok. Sadece konuşma var, sonuç yok. Ve de en önemlisi, her 3 dakikada bir bira ile ilgili konuşma geçiyor. Ve herkes bira içiyor. Gerçekten! Karakterlerin alkolik olmamalarına çok şaşırdım çünkü bu filmdeki herkes su yerine bira içiyor. Bu küçük bir mesele yerine çok daha dikkat dağıtıcı bir detay haline gelmiş filmde çünkü bu filmin hiçbir sağlam ayağı yok. Bu yüzden Drinking Buddies, bomboş bir film.
Sadece Olivia Wilde'ın oyunculuğunu ve bazı manzaraları beğendim. Genel anlamdaysa bu türle ilgili yapılmış çok daha iyi filmler var, onları izlemenizi daha çok tavsiye ederim. Drinking Buddies, hiçbir şeye odaklanamamış, hemen unutulan, gereksiz bir dram filmi. Elindeki malzemeyi tam olarak kullanamamış. Çok daha iyi olabilirdi.
Seyrettiğim en keyifli filmlerden biri. Belirli konusu yok gibi dursada kadın erkek, arkadaşlık üzerine ince çizgide duran ve bunu akıcı bir biçimde aksamadan aktarabilen bir film. Özellikle Cate ve Luke uyumu muntazam, öyle ki bazı sahnelerde tekrar seyredesim geldi. Zorlama replikler yok, öyle muazzam bir kurguya bile sahip değilken seyredeni yanında bira eşliğinde seyrettirecek kıvama getiriyor film. Konusu kabaca iki iş arkadaşının ilişkileri üzerinden başlayıp zamanla nereye gittiğini irdeliyor. spoiler: İkili ilişkilerde sevgilimizle yaşayamadığımız anları çok iyi anlaştığın bir arkadaşınla ki bu bir kadınsa ve aynı şey onun içinde geçerli olup birbirimizin hayatlarına değebiliyoruz, isteyerek ya da istemeyerek ama nedense üstü örtülü şekilde devam deriz hayatımıza, aslında tam da bişey olmadığından anlatılamaz hal içindedir bu durum. Bunu konuyu yönetmen oyunculara doğaçlama yaptırarak oynatmasıda oyuncular için eğlenceli olacak ki elimize keyifli seyirlik bir film kalıyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.