Hesabım
    Menekşe'den Önce
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Menekşe'den Önce

    İnsanın içine işleyen, mutlaka izlenmesi gereken bir yapım...

    Yazar: Hilal Çetinder

    Gazeteci – yazar Soner Yalçın’ın hazırladığı ‘Menekşe'den Önce’, Sivas Katliamı’nda yaşananları, tanıklar ve kurbanların yakınlarıyla anlatıyor. Yalçın’ın tutuklanmasının ardından yarım kalan ve arkadaşlarının (yapımcı Halide Didem ile Elif Ilgaz, Zeynep Altıok, Tuğçe Tatari, Ebru Köktürk, Elif Yıldız, Melda Onur, Canan Kaftancıoğlu ve Tuğba Ezeroğlu) katkılarıyla imece usulü tamamlanan belgesel, katledilenleri, ablası Menekşe ve sadece 12 yaşındaki abisi Koray’ı henüz doğmamışken Madımak'ta kaybeden Menekşe’yle birlikte anıyor.

    Menekşe’den Önce, ölümün belgesi... Öfkeyle çoğalan, çoğaldıkça insanlıklarını unutanların belgesi... Tekbir getirerek yapılan katliamın belgesi... Sonsuza dek sürecek acının, utancın belgesi... Sayıları giderek azalan sanıklarıyla hukuksuzluğun, acısı hala sürerken zaman aşımına uğrayan ‘insanlık suçu’nun belgesi! Zor bir film özetle! Tarifsiz duygularla izledim Menekşe’den Önce’yi; gidenlerle yanarak, kalanlarla ağlayarak, olanlara bir kez daha inanamayarak. Cin Ali çizimleriyle olsaydı da, aynı acıyı hissederdim, eminim! Bu nedenle, sıkıntılarına takılmamak kolay! Gönül ister ki, böylesi bir belge ‘kurgu’nun önünü açsın, sinemacılarımıza ilham olsun ve daha çok kez, daha çok kişiye ulaşsın.

    Menekşe'den Önce, daha önce yayımlanmamış görüntülerle, siyasetten uzak; yalın, içeriden ve daha duygusal yaklaşıyor Sivas katliamına. Vahşetin, olayların büyüklüğüne inat, mütevazi. Yasemin ile Asuman’ın özenle korunan odasını, Menekşe'nin hiç göremediği abla ve abisinin fotoğraflarıyla dolu duvarı görüyoruz. 'Karanlık' kalabalığı, 'aydın'lık çaresizliği, ‘o merdivenler’i... Hayatta kalanların gidenlere duydukları özlem o kadar büyük ki, katlanarak artan matemi gizleyemiyor hiçbiri! Yüzlerinde o günün dehşeti...

    Gözyaşlarımızla akan kapanış jeneriğinde Asım Bezirci'nin gülen yüzü beliriyor perdede. Fonda 'Ben can nedir şimdi bildim'... Fazıl Say'ın (Muhyiddin Abdal’ın şiirinden) bestelediği, Cem Adrian’ın (Burcu Uyar ve Güvenç Dağüstün ile birlikte) seslendirdiği ‘İnsan İnsan’ eşliğinde, merdivende oturup ölümü bekleyen üç şair (üç insan), Metin Altıok, Uğur Kaynar ve Behçet Aysan, tekrar tekrar geliyor gözümün önüne. Ardından, koltuktan kalkmayı imkansız hale getiren derin bir sessizlik... Sormadan edemiyor insan: ‘Neden? Bu öfke, bu vahşet, bu katliam neden?’

    Sivas katliamı, önüne, arkasına ‘ama’ konulamayacak bir trajedi... Belgeseli de bu gözle izlemenizi öneririm! Farkındalık yaratmak amacıyla çekilen Menekşe’den Önce’yi herkes izlemeli; sağı, solu, ortası... Politik görüşü, ideolojiyi, dili, dini hatta kimliği bir kenara bırakıp, sadece ‘insan’ olarak... Bu utanç gününü, vahşeti, öldürülen canları, firar eden sanıkları, ‘İşte cehennem ateşi’ diyen gözü dönmüş kalabalıkla katledilenler arasında siper olmayanları, lal kalanları unutmayalım, unutturmayalım!

    Twitter.com/hilalcetinder

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top