Hesabım
    Ölüm Kapanı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Ölüm Kapanı

    İlham almak mı aynısını yapmak mı?

    Yazar: Orkan Şancı

    Güney Kore çıkışlı korku/gizem denemesi  Ölüm Kapanı/Don't Click, herşeyden önce referans gösterdiği filmlerle kıyaslanma tehlikesiyle karşı karşıya. En başta da, Hideo Nakata’nın 15 yıl önce çektiği “Ringu” ile...

    VHS kasetin laneti, aradan geçen zamanda evrim geçirip USB-bellekteki bir videoya dönüşüyor. Aynı şekilde, modern teknolojinin hayatın her anına yerleştirdiği kameralarca sürekli izlendiğini düşünen gençlerin “Paranormal Activity” benzeri bir atmosfere yerleştirilmesi de kötü fikir değil aslında. Problem “Don’t Click”in bu iki filme öykünürken yeni bir şey söyleyememesi, üstelik reji ve oyunculuklarıyla, tek kelimeyle "dökülmesi"...

    İyi eleştiriler alan 2004 tarihli çıkış filmi “Ryeong”dan 8 yıl sonra yazar-yönetmen Kim Tae-Kyeong yine bir “hayalet” hikayesiyle karşımızda. Bu kez, ergen kızların teknoloji bağımlılığı üzerine inşa edilmiş bir öykü var. Kimi, güvenlik kamerasından webcam’lere kadar sürekli birileri tarafından izlendiğini düşünüyor, kimi youtube’a koyduğu göbek dansı videosundan para kazanmaya çalışıyor, kimiyse cep telefonuyla her ortamda (metro?) çekim yapma özgürlüğünün kısıtlanamaz olduğunu düşünüyor. Böyle bir yaşayış içerisine gizlice sızan lanetli bir video ise korkuları gerçeğe dönüştürüyor.

    Bunu okuyunca, karşınızda modern teknoloji düşmanı bir film var sanmayın. Yönetmen Kim, daha çok etkilendiği iki filmin baskın özelliklerini kullanarak gizem yaratmaya çalışıyor ama “ilham” almakla “aynısını yapmak” arasındaki farkı unutmuşa benziyor.

    İki kardeş rolünde, daha önce de benzer filmlerde rol almış Bo-Yeong Park, sürekli izlendiğini düşünen (bunun için haklı sebepleri de olan) ablayı, Byeol Kang ise gizemli video merakı olan başbelası küçük kardeşi oynuyor. Küçük kardeş, ablasının bilgisayar kurdu erkek arkadaşının yardımıyla bu gizemli videolardan birine ulaşıyor. USB bellekten üzerine tıkladığı anda “lanet” başlıyor.

    “Ringu”vari fikir yönetmen Kim’in o kadar hoşuna gitmiş olmalı ki, başta belirttiğimiz, öyküyü alıp modern zamana uyarlama fikri dışında bir adım atmamış. Aynı şekilde “Paranormal Activity”vari biçimde çeşitli kamera kayıtları üzerinden olay akışını ve karakterleri izleme fikri de aynen korunmuş. En iyi haliyle bile “Don’t Click”, iki kıymetli fikri alıp internet çağına uyarlamakla yetinmiş bir film gibi duruyor.

    Daha önce de “hayalet”li, “fısıltılı”, “uçuşan perdenin ardında hızla beliren kötücül surat”lı filmler çekmiş olan Kim’in bu denli vites küçültmesi enteresan. İyi bir korku için iyi bir reji şartken Kim, lanetli videoda olup bitenle genç kızların evinde olup bitenleri paralel kurgu ile gösterirken bile zorlanıyor. Buna, özellikle küçük kız kardeş rolündeki Kang’ın abartılı oyunculuğu eklenince, filmin inandırıcılığı dip yapıyor.

    “Don’t Click” 15 yıl sonra bile hala cazip gelen çıkış noktasına rağmen üstüne düşeni yapamayan, seyirciyi bırakın korkutmayı, şaşırtmayı bile başaramayan bir film olmuş.

    Biz ne deriz her defasında: “vaat ettiğini yerine getiren film iyidir”. Burada ise ne yazık ki cazip bir vaat, ama boşa geçen bir buçuk saat var.

    twitter: orkansanci

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top