Hesabım
    Aşkın 10 Kuralı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Aşkın 10 Kuralı

    Kolpacılığın 1001 çeşidi

    Yazar: Atlantisten Gelen Adam

    Beyin denilen o yağlı et parçasının, “çoğumuzda” bulunan bu elektrik yüklü löp etin, insanın evrim sürecinde belki de en arkaik güdülenmelerden biri olan “hayatta kalma güdüsü"nden sonra en fazla işgal ettiği alan, hiç şüphesiz ki “aşkın gizemli suları” olmalı. Tüm edebiyat tarihi ona yaslanır; şiirler aşk için yazıldı, şarkılar aşkın gücü için bestelendi ve bir ozanın dediği gibi aşk için ölündü ve öldürüldü.

    Peki neden böyle oldu? Tristan İle İsolde hikayesinden beri neden aşkın o zehirli şarabından tadıp durmaktan hiç geri kalmaz insanoğlu? Aşk denilen o yıldırıcı, acıtıcı, kahredici ve insanı en olmadık zamanlarda ve en derin cehennem çukurlarında mahsur bırakan “ucuna zehir sürülmüş delici ok” neden her daim insanoğlunun başını belaya sokmak ve en masum yüreklere saplanmak zorundadır?…Ve hepsinden daha da önemlisi… Aşkı bulmanın ve onu korumanın, yolları, yöntemleri, kural ve kaideleri var mıdır, varsa nelerdir?

    İşte “10 Regole Per Fare Innamorare”, Aşkın 10 Kuralı adlı bu İtalyan yapımı romantik komedi de bu soruların peşinden gidiyor.

    Gidiyor gitmesine de, doğru cevabı bulmak için doğru sorular sorulması gerekiyor. Burada itirazımızı dillendirmeden önce, kahramanlarımız arasında bir gezinti yapalım.

    Marco! Romantik komedilerin olmazsa olmazı, babasıyla sorunlar yaşayan bir üniversite-terk! Şimdiye dek kadınlara dair en ufak bir siftahı olmadığı gibi yakın gelecekte de böyle bir “devrim” pek mümkün gözükmemekte! Peki Marco’nun, bu durumda hayata dair en büyük motivasyonu ne olabilir? Ruhunu daha da güzelleştirecek, ona daha yaratıcı ve daha güzel, ilham verici bir hayat sürmesini sağlayabilecek, onu hakikaten özgürleştirebilecek ruh eşini mi arayacak? Ne gam! Marco, Roma’nın en güzel, en eti budu yerinde, estetik cerrahi babasının deyişiyle “eğer İtalya’daki kadınlar bu kız gibi olsaydı işsiz kalırdım” diyebileceği formatta olan “Stefania” 'nın peşinde koşacaktır! Şimdi doğru sorumuzu yöneltebiliriz:

    “Marco dostumuz, ‘sonsuz ve kutsal aşkın’ peşinde bir gönül adamı mıdır yoksa hormonlarının kurbanı olan sevimli bir abazan mı?” Şimdilik bu sorunun cevabını izleyenlerin inisiyatifine bırakıp asıl mesele olan “aşkı elde etmenin yolları” sorununa bir değinelim.

    “Aşkın 10 Kuralı”nda, hayatınızın aşkını elde etmeye yönelik yapmanız gereken şeylerin hepsi “kolpacılığa” dayanmak zorundadır. Yalan, senin en kıymetli hazinendir. Adam kandırma, hile ve hülle, palavracılığın bini bin para, işte size sonsuz aşk formülasyonu!

    Bu konuya bilahare döneceğim lakin filmde belki “aşk” temasına daha gerçekçi bir bakış atmayı deneyen bir diğer “aşık” çiftimiz olan, Marco’nun tuhaf ev arkadaşları, oyuncu ve bıçkın delikanlı ile dövmeci ve takı satıcısı hanım kızımız arasındaki ayrıksı ve “sorunlu” platonik ilişkiye de bir değinmemiz faydalı olacaktır. Marco’nun babası olan çok bilmiş Renato’nun gerçek aşkı bulma serüvenlerinde babaya ve Marco’ya yardım ve “yataklık” eden bu iki safdilin birbirlerine karşı hissettikleri aşkı dışavurma biçimleri de dudak uçurtan cinsten: Sürekli onunla bununla takılmak. Gerçek aşkı bulmak konusunda istekli genç ve tecrübesiz zavallı Marco dövmeci kıza soruyor; “Madem onu seviyorsun, neden aldatıyorsun?” …Ve yanıt manidar: “Onu cezalandırmak için!”

    “Aşkın 10 Kuralı”, romantik ve otantik aşkın gizemine derinlemesine bir bakış atmayı deneyen ancak sığ sularda yüzmekten kurtulmayı başaramadığı gibi bunun için pek gayret de göstermeyen bir yapım. Ancak güzeller güzeli Enrica Pintore’nin şirin gülüşü ve yuvarlak hatları erkek izleyicilerin ve Marco’nun deyişiyle “Brad Pitt ile Rafael Nadal karışımı” bir yakışıklı olan Trio Medusa’nın mavi gözleriyse kadın izleyicinin gönlüne su serpebilir; eh, bu da hiç yoktan iyidir!

    “Aşkın 10 Kuralı”, haftanın “sevgiliyle gidilebilecek” ve patlamış mısır eşliğinde filmi izledikten sonra aşkın anlam ve önemi hakkında bir muhabbet başlatmayı sağlayabilecek “hafif siklet” filmlerden…

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top