Hesabım
    Aynı Yıldızın Altında
    Ortalama puan
    4,1
    602 Puanlama
    Aynı Yıldızın Altında hakkında görüşlerin ?

    42 Kullanıcı yorumları

    5
    14 Eleştiri
    4
    14 Eleştiri
    3
    9 Eleştiri
    2
    3 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    auster-2
    auster-2

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    17 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    Filmin fazla abartıldığı görüşündüiğim duygusal etkiyi bende bırakmadı (son 15 dakika dışında).Ayrıca da filmin süresinin fazla uzatıldığı görüşündeyim.Büyük beklentilerle gittiğim film bende biraz hayal kırıklığı yarattı.
    Gokhan O
    Gokhan O

    Takipçi 41 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    6 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    Burdaki yorumlara bakarak gittim. İyi bir film bekliyordum ama beni hiç heyecanlandırmadı. Son 5-10 dakkası dışında beni içine çekmedi film. Duygusal yoğunluk da bence yoktu. Benzer konulu bir film olan kız kardeşimin hikayesi yanında bu film çok basit kaldı. Bence o film muhteşemdi.
    Hasan G.
    Hasan G.

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    Yer yer daha önce izlemiş olduğum Now is Good filmine benzese de sağlam bir konu ve iyi oyunculuklarla anlatmak istediği konuyu şık bir şekilde ortaya koyan güzel bir beni en çok etkileyen cümle ise
    '' Acı hissedilmek ister '' idi..
    Ata Kalinyazgan
    Ata Kalinyazgan

    Takipçi 204 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    (...) Çok satan bir gençlik romanından uyarlama Aynı Yıldızın Altında, kanserli iki gencin birbirlerine duyduğu ebedi aşkı konu alıyor. Yalnız Hazel ile Augustus'un acıklı öyküsü -belli başlı klişe kalıplara uysa da- özgün ve çok hoş bir dille anlatılıyor. Bu sayede izleyiciyle arasında samimi bir ilişki kuran film ayrıca evrensel konulara ve ciddi sorulara da yer veriyor. Cıvık bir melodram estirmek yerine duygusallığı zeka ile yoğurarak sunuyor. Ayrıca kitaptan kopmayan senaryoda karakterler ve yaşadıkları gayet somut bir şekilde işlendiği için hikaye de sahiciliğini yitirmiyor. Fakat elbette seslendiği yaş aralığı düşünülürse, elde mendillerle izlenecek bir son çeyrek de yok değil! Augustus bir bölümde hayatta en çok unutulmaktan korktuğunu söylüyor. Ama zaten onun da kabullendiği üzere unutulmak kaçınılmaz değil midir? Çoğu şey zamanla unutulur, bu film de...
    Burak S.
    Burak S.

    Takipçi 20 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    Kitabını okumadığım için biraz tedirginlikle girmiştim salona. Ama pek bir şey fark etmedi gibi. Filmi gayet anladım. Hatta okusaydım sonunu bileceğim için pişman olurdum bile diyebilirim!

    ''Shailene Woodley rolü iyi üstlenmiş''

    Shailene bu sefer kısa saç ile karşımıza çıkmış ki şahsen kitabı okumadığım için böyle bir simayla karşılaşacağımı pek sanmıyordum.
    Daha öncede Divergent filminde de beğendiğim Shailene henüz genç yaşına (23) rağmen kariyerinin zirve noktasına ulaşmak üzere.
    Amerika'da da epey izlenmişti film. Divergent'ta parlamıştı biraz, şimdi tam anlamıyla parladı. Yakında daha çok projelerde göreceğimizi umuyorum ve tahmin ediyorum.

    ''Scott Neustadter&Michael Weber ikilisi yine iyi senaryo yazmış''

    Daha önce 500 Days Of Summer filminde de birlikte senaryoyu üstlenmişlerdi. O sefer de romantiklik ve komediyi birlikte iyi idare etmişlerdi.
    Eleştirilermenlerden de, yapımcılardan da, senaristlerden de olumlu yorumlar almışlardı. Şimdi de bu filmle zirveye yürüyen yolda bir adım daha attılar.

    ''Çeviri; halk diliyle olunca ayrı bir tad vermiş filme''

    Twitter/Facebook'ta film hakkında konuşulan konulardan biri de çevirisiydi. Mantıklı çeviri olsa bile birkaç yerde halk dili kullanılmıştı.
    'eyvallah' gibi sözcükler biraz şaşırtsa da, çeviri kendini güldürtebiliyordu.
    Çevirideki hata ise; Tanrı ve Allah'ı cümle içinde birbirlerine karıştırmalarıydı.
    Hatta bir konuşmada şöyleydi;

    ''Neden bana bakıyorsun?''
    ''Çünkü güzelsin. Güzele bakmak sevaptır.''

    ''Film muhteşem de ağlayacak yer pek yok''

    Filmi bir arkadaşımdan duyunca pek sıcak bakmamıştım gitmeye. Ama başrolünde Shailene'nin oynadığını ve eleştirmenlerden tam not aldığını duyunca fikrimi değiştirdim ve gitmeye karar verdim. Amma velakin beğensem bile hiç ağlayamadım.
    Bu belki benim pek ağlamayı sevmeyen biri olduğumdandır. Ama filmdeki tebessüm ettirmeye yeten ve artan sahnelere bir şey kimse diyemez sanırsam.

    ''Tek sorunu; yaşça ufak seyirciler''

    Herkesin tahmin ettiği üzere filme genç kızlar/sevgililer gidecektir çoğunlukla -tek başına gelen erkekler benim gibi istisna-. Ama filmin '7+/13A' olduğunu unutup gidenler filmin tüm zevkini kaçırıyor.
    Forum İstanbul'da bu yıl yaklaşık 15-20 film izlemişimdir ve hiçbirinde çıt çıkmaz. Ama bu sefer çoluk-çocuk geldiği için epey bir ses oldu. Arka koltukta oturanların mısır yerken ve cola hüpürdetirkenki sesleri ve bağırarak konuşmaları yüzünden birkaç yerini kaçırdım.
    Neyse ki film dublaj değil de altyazılıydı. En azından altyazıyı okuyarak bir şey anladık.

    ''Gişe tahmini: 450 bin''

    Film eğer kitaptan uyarlanmasaydı 'en fazla 50 bin' derdim ki o da kopya sayısından. Ama film çok beklendiği ve kitabın çok merak edildiği için açılışı iyi oldu. 150 kopya ve yaz mevsiminde çıktığını düşünürsek ilk hafta rakamı 105 bin olarak iyiydi. Hele ki Cuma günü gitmesem bile duyduğum kadarıyla; tıklım tıklımmış salonlar.
    Ki aslında bugün de çok bir şey fark etmedi. Yine doluydu salon. Tahmin ediyorum ki Transformers filmi kadar kopya alsaydı; ona fark atardı.
    Yine de yaz mevsimine oranla yüksek bir rakam alır ve 450 bin ile dvd'lere çıkar.

    Film notu: 8,7/10
    Kısaca: ''10 Numara, 5 Yıldız''
    Ezgi A.
    Ezgi A.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    Bu filmi çok uzun bir süredir ıda beni gerçekten çok etkilemişti.Ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgide aşkı bulan kanserli iki gencin hikayesi...Filmin duygu yüklü onu en az kitapta olduğu kadar etkiledi beni.Bütün filmseverlere bu güzel filmi öneriyorum!
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Haziran 2014 tarihinde eklendi
    Filmi bugun izleme fırsatı buldum ve uzun zamandır böyle etkilendiğim bir film hatırlamıyorum özellikle konusu sizi bir hayli etkilediği halde sizi hayata tutunmanız için yeni bir sebep verecek özellikle kurgu görüntü sahne geçişleri romantizm aşk dram duygu umut acı komedi bu tarzda olması gereken herşeyi size veriyor ve tabiki sizi filmin içinde tutan en önemli durum oyunculuk ordada devreye Shailene Woodley ve Ansel Elgort giriyor inanılmaz oyunculuk sergilemişler sizi büyünün içerisine esir ediyorlar son olarak yönetmeni kutluyorum oyuncu kadrosu çok sağlam olmuş arkadaşlar özellikle eşiniz veya kız arkadaşınızla gitmenizi şiddetle tavsiye ederim pişman olmazsınız iyi seyirler...
    Murat A.
    Murat A.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    29 Haziran 2014 tarihinde eklendi
    Beyin değil kemik tümörüdür Osreosarkom... Çeviri yapanlar biraz daha dikkatli ve bilinçli olmali. :)
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.243 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    29 Haziran 2014 tarihinde eklendi
    Filmde karakterler gayet iyi seçilmiş. Okumadığım bir romandan alıntı. Okuyanlara göre bir kaç detay atlanmış. Ancak isteneni vermiş.
    Eda E.
    Eda E.

    Takipçi 7 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    25 Mayıs 2016 tarihinde eklendi
    Uykuya dalar gibi aşık oldum..Önce yavaş yavaş, sonra bir anda.
    John Green'in çok satan "Aynı Yıldızın Altında" kitabının film uyarlaması gecikmelide olsa ülkemizde bugün vizyonda yerini aldı. 16 yaşındaki Hazel Grace, troid kanserine yakalanmış ve kanserin ciğerlerine sıçramasıyla birlikte hayatını sürekli yanında taşıdığı oksijen tüpüyle sürdürmek zorunda kalmıştır. Annesinin ısrarıyla birlikte kanser hastalarının bulunduğu destek grubuna gitmeye başlayan Hazel, burada kanseri yenmiş ve bir bacağını kaybetmiş olan Augustus ile tanışıyor. Aynı gün terapiden sonra Gus'ların evine giden Hazel, birbirleriyle hayatları hakkında paylaşımda bulundukları sırada çok etkilendiği hatta hayatına yön verdiği 'Muazzam Çile' isimli kitaptan bahsediyor. Kitabı okuyan Gus, sonunun beklenmedik bir şekilde bitmesiyle Hazel'ın uzun zamandır cevaplanmayı bekleyen sorularına cevap bulabilmek için kitabın yazarı Peter Van Houten ile iletişime geçiyor..
    Film Hazel'ın, hayata bakış açımızın aslında her şeyi değiştirebileceğini anlatmasıyla başlıyor. Yapıt oldukça pozitif bir yaklaşım ile ele alıyor dramı. Aslında ölüm ve aşk temaları başı belli, sonu belli olan alışılagelmiş konular. Yalnız John Green bu ikisini alıp kendi tavasında pişirip önümüze koyuyor bu sefer. Hazel ve Gus'ın hastalıkları ve hayatları konusundaki farkındalıkları, bunu kabul edişleri ve olayı dramatize etmeden kalan yaşamlarını sürmeleri Aynı Yıldızın Altında'yı türünde farklı bir yere yerleştiriyor.
    En mükemmel yanı aşk ve dramın mizah ile harmanlanması elbette. Güçlü bir dramın yanında güçlü bir mizahı bulundurması filmin en büyük artısı oluyor bence ki seyirciye göz yaşları döktürenin de bu olduğunu düşünüyorum. Salt dram bu kadar etkili olmazdı.
    Kitabı çok etkileyici olmasına rağmen en ufak bir yanlış seçimde filmi bu özelliğini yitirirdi. Oyuncu seçimlerinin doğruluğu, tiplemelerin bu kadar iyi yapılması ve performansların mükemmel oluşu filmi, en iyi kitap uyarlamaları arasında ilk üçe taşıyor bence. (Filmin kitaba sadık kalması konusunda biraz aşağıda daha detaylı fikirlerim yer alıyor.)
    Güzel bir hayata !
    Umutları hiç bitmeyen, yaşamayı seven.. Aşkı, acıyı, bütün duyguları bu kadar güzel hissedebilen iki gencin ölümle burun buruna olması şüphesiz ki seyirciye ağlama garantisi veriyor. Hayatın anlamını aramak, umut, aşk, keşfetmek, ne olursa olsun yaşamayı bilmek; yanında getirdiği muhteşem duygular ile birlikte filmin özünde yatan mesajlar.. Aslında film anlamını beraberinde getirdiği duyguların içinde saklıyor.
    Ben filmi beğendim, oldukça başarılı buldum ve beklediğime değdiğini düşünüyorum.

    İzlemenizi öneriyorum ama özellikle sinemada değil. Sinemada tatsızlık verici olaylarla karşılaştığım için size DVD'sinin çıkmasını beklemenizi öneririm ama yine de sinemada izlemek isterseniz bence vizyondaki 2. haftasını bekleyin..

    ACI HİSSEDİLMEYİ TALEP EDER.

    Ve herkesin merak ettiği soru ;
    FİLM DE KİTABA SADIK KALINDI MI ?
    Sanırım bu soruya rahatlıkla "EVET" cevabını verebiliriz. Evet, film de olabildiği kadar kitaba sadık kalındı. Burada yazarında ilgisinin büyük payı var tabii ki. John Green, film yapım aşamasındayken oldukça titiz davrandı ve yapımın her detayı ile ilgilendi. Green, çekimlerin çoğunda setteydi ve oyunculara tavsiyelerde bulundu. Bütün bunlar %100 kitaba sadık kalındı demek değil elbette. Bu mümkünde değil zaten. Eğer her sayfası bambaşka anlamlarla yüklü bir kitabı beyaz perdeye uyarlıyorsan bazı şeylerden taviz vermek zorundasın demek oluyor bu. Çünkü bütün bunları 2 saat 5 dakikaya sığdırmak imkansız..!
    Kitapta, okuyucu için önemli olan ve derin anlamlar yüklediğimiz noktaların filmde üstün körü geçilmesi elbette ki benim gibi kitabı çok sevip ; filmi hevesle bekleyenler için bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Bu yüzden "Film mi ? Kitap mı ?" diye sorsanız; film izlemeyi geçekten çok çok çok fazla seven biri olarak, düşünmeden kitap derim. Film tabii ki beni muazzam bir şekilde etkiledi. Eğlendim, eğlenirken aynı zamanda üzüldüm ve göz yaşları döktüm.. Fakat aynı hikayeyi John Green gibi usta bir kalemden dinlemek gerçekten çok farklı . Bu yüzden kitabı okumadan filme gidenler için mutlaka kitabı (hatta John Green'in bütün kitaplarını) okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
    lala
    lala

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Haziran 2014 tarihinde eklendi
    Kitabını okudum okuduğum en iyi duygusal romanlardan biri olmuştu okuduğum andan vizyon tarihi olan 27 hazirana kadar sabırsızlıkla bekledim filmden çok büyük beklentilerim vardı. Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemezsem haksızlık ederim bir çok önemli kitap sahnesi es geçilmiş. Yani kitabı okuyanlar için biraz hayal kırıklığı olabilir ama güzel bir film olduğu kesin. Oyunculuklar çok başarılıydı bence iki kanserli gencin mükemmel aşkı gerçekçi bir şekilde sergilendi. Çok duygusal sahneler vardı salonun tamamını ağlatmayı başardı. Her şeye rağmen bu sonsuz aşk hikayesi güzel oyunculuklarla ve duygusallığa hafif mizah katarak beyaz perdelerimize yansıtıldı. tavsiye ederim. :)
    Burak H.
    Burak H.

    Takipçi 121 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    25 Haziran 2014 tarihinde eklendi
    2014′ün bir diğer filmi Divergent’ta kardeş rollerini üstlenen Shailene Woodley ve Ansel Elgort, her ne kadar Aynı Yıldızın Altında’nın uyarlandığı romanı okumamış olsam da karakterler için biçilmiş kaftan gibi gözüküyor. Woodley’nin geleceğin yıldızları arasında olacağı üç sene önceki Oscar adaylığı ile zaten müjdelenmişken Elgort’un filmdeki en güçlü performansı veriyor oluşu, henüz 20 yaşındaki genç aktörü daha kariyerinin başında aranan bir isim yapmaya yetecek gibi. İkilinin canlandırdığı umutsuz aşıklar profili filmin ilk yarısında daha çok umudun, birlikte olmanın güzelliğinin, yeni maceralar üretip onların peşinde koşmanın sularında seyrederken ikinci yarıda daha durağan, ayrılık vaktinin yaklaştığını gümbür gümbür hissettiren bir portreye dönüşüyor. Her ikisinin performansı da, bir sonraki adımları asla belli olmayan karakterlerinin seyirci ile bir olması için fazlasıyla yeterli. Esasında seyircinin bu iki karakterle bütünleşiyor olmasının önemli sebeplerinden biri de onlara acıyor oluşu. Aynı Yıldızın Altında, yakında ölecekleri günü bekleyen fakat buna rağmen bir şeylerden tat almaya çalışan gençlerin filmi olunca sözde sağlıklı seyirciler olarak biz, bu iki karaktere de acımaktan daha güçlü duygular besleyemiyoruz. Sempati de kursak sebebi acıyor oluşumuz, onların bazı hareketlerinden nefret etsek de sebebi acıyor oluşumuz.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top