Bu film hem konusu hem de teknik özellikleri açisindan pek çok "ilk"i barindiriyor bünyesinde. "Ilk gerçek korku filmi" diye nitelendirilir pek çok otoriteye göre. Gerçekten de basi sonu, karakterleri, kurgusu, finaliyle, bugün izledigimiz korku filmlerinden pek bir farki yoktur. Tabii ki kendi zamaninin sartlarini düsündügümüzde. 90 yil önce Alman disavurumculugunun zirve yaptigi yillarda, bu akimin önemli temsilcilerinden Robert Wiene tarafindan çekildi. Peki bu disavurumculuk neydi? Bu filmde de çok net fark edebilecegimiz üzere, basite indirgersek eger "bütçe azligi" kaynakli bir akimdi. Zaten çok da sürmedi bu akim çesitli nedenlerden dolayi. Sayili örnekler verdi sinema tarihine. Dekorlar ilk görüste basit, absürd, özensizdi. Üçgen seklinde kapilar, yamuk pencereler, boyanmis duvarlar vs. Ancak bir gerilimden bahsedeceksek bu durumun gerilimde büyük etkisi oldugunu da söylemeliyiz. Karanlik ve moral bozucu atmosferleri vardir bu filmlerin. Bugün izledigimizde o gerilimi veya korkuyu ne derece hissederiz tartisma konusu, ancak saygi duyulmasi gereken bir çalisma. Disavurumcu tarzinin yaninda konusu ve çarpici finaliyle, günümüz korku filmlerinin babasi niteliginde. Filmin finali, son yillarda çekilen her 5 korku filminin neredeyse en az 2'sinin finaliyle benzer. Bu durum da Dr. Caligari'nin önemini bir baska açidan gözler önüne seriyor. Sinemayi 1990'lardan itibaren bilenler degil de, gerçek sinemaseverler bu filmleri kaçirmamali. Sessiz dönemin bu basyapitlarini görmeli. Digerleri, sikilabilir.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.