Hesabım
    Grinç
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Grinç

    Karlı Dağlar Ardında Bir Grinç Yaşarmış

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Noel’in baş düşmanı yeşil anti kahramanımız Grinç geri döndü. Başrolünde Jim Carrey’i izlediğimiz 2000 yapımı son derece korkutucu çocukluk travmamız How the Grinch Stole Christmas’ın ardındından The Grinch isimli çocuk ve yetişkin dostu animasyon filmi vizyona girmiş bulunuyor. Yönetmenliğini animasyon filmlerinden tanıdığımız Yarrow Cheney ve gençlik filmleriyle tanıdığımız Scott Mosier’ın üstlendiği, orijinal dilinde Benedict Cumberbatch’in sesi eşliğinde, Türkçe dublajında ise Yekta Kopan eşliğinde izlediğimiz Grinç, yılın en eğlenceli dönemlerinden birini konu ediniyor.

    Who kasabasının huysuz, hantal, sevimsiz, yalnız, kıskanç yeşil yaratığı Grinç’in yılın en sevmediği zamanı Noel! Bu nedenle Grinç, Noel’i yok etmeyi kendine görev ediniyor. Müzikten nefret ediyor, gülen, eğlenip mutlu olan herkes ve her şeyden nefret ediyor. Kötü kokulu parfümler sıkıp gezmekten hoşlanıyor. Çünkü onu koklayacak kimsesi yok… Ne kadar da taş kalpli biri değil mi? Ama her şeyin bir nedeni olduğunu unutmayalım. Kimse durup dururken başkalarının mutluluğunu çalmak istemez. Grinç filminde de aklımıza kazınan ilk durum bu oluyor. Çocuklara neden - sonuç ilişkisi içerisinde açıklama yapan ve Grinç’in davranışlarına psikolojik alt yapı sağlayan konu, bu yönüyle minik izleyicilerine mesaj vermekten kaçınmıyor.

    Aslında Grinç’in kalbinin taştan olmadığını anlamak hiç de zor değil. Filmin onun geçmişi hakkında açıklama yapmaya başlamasından önce Max ile olan uzun süreli ve sadakat üzerine süren dostluğu, onun aslında hiç de yalnız kalmak istemediğini bizlere gösteriyor. Grinç’in öne çıkan duygusu huysuzluk değil, intikam. Dünya üzerindeki çoğu suçlu gibi o da kendi yaşadıklarının acısını başkasından çıkarmak istiyor. Kim olduğunun bir önemi yok. Suçlu psikolojisinin temelinde yatan ögelerden biri budur: Birilerinin ona yaşattığı kötü duygular ya doğrudan o insana yönelecektir ya da tanımadığı insanlara. Tanımadıklarına yönelmesinin nedeni, onlar hakkında herhangibir şey öğrendiği anda taştan kalp yontulmaya başlayacaktır. Bunu engellemesi için de onlara yukarıdan bakması gerekir. Tıpkı Grinç gibi. Grinç’e bir suçlu dememiz ağır kaçacaktır, ama bir çocuk filminden çıkarılıp tek başına düşünülürse rahatlıkla bir suç – gerilim filminin baş karakteri olması mümkün.

    Grinç’in taş kalbini eriten şey neydi?

    İstediği hiçbir şey tam olarak yolunda gitmeyen Grinç aslında nerede hata yaptığını hiçbir zaman düşünmüyor. Onun tam ters niteliklerine sahip olan, yani sosyal, dost canlısı, yardımsever, sevgi dolu, oldukça sevimli ve Noel Baba’yı görmek için kutuplara yürüyerek gitmeyi göze alabilecek kadar cesur olan küçük kız Grinç’in ruhunu kurtarıyor. Cindy Lou Who, annesi ve ikiz kardeşleriyle yaşayan minik bir kızdır. Grinç’in ona ve kasabasına mutsuzluk getirmesine rağmen bu çamur kokulu huysuz yaratığı hemen affedebilecek kadar sevecen bir kızdır. Eğer ki hayatınızda sizi değiştirecek bir şey olmazsa, hiçbir zaman değişmeniz gerektiğini anlamayabilirsiniz. Grinç’in şansı bu yönden Cindy sayesinde dönüveriyor!

    İkinci olarak Fred isimli çalıntı geyiğimiz ve ailesi Grinç’e bu konuda yardımcı oluyor. Daha önce hiç görmediği aile kavramını bir geyik sayesinde -yanlışlıkla- yakından tanıyor. Önceki paragraflarda da dile getirildiği gibi Grinç, hayatında hiçbir aileyi yakından tanımak istemiyor. Çünkü yakınlaşırsa kalbi erimeye başlar!

    Son olarak da aslında farkında bile olmadığı en yakın dostu Max, Grinç’in ruhunu kurtarıyor. Grinç ortaya berbat bir fikir sunduğunda bile onu asla yalnız bırakmayan ve en yapamayacağı şeyleri bile yapmayı başaran Max’in sadakat konusunda eline kimse su dökemez.

    Grinç filminde hata nerede?

    İzleyen herkesin gülüp eğleneceğinden ve hüzünleneceğinden emin olduğumuz Grinç’in kurgusu olması gerektiği kadar akıcı değil. Filmin ilk yarısının upuzun bir giriş sahnesi gibi olması nedeniyle, kalan süreye çok fazla konu sıkıştırılmaya çalışılıyor. Bu da ilk yarıda akıcılığı engelleyip, ikinci yarıda her şeyin çok hızlı gerçekleşmesine neden oluyor. Bu nedenle filmin süresinin uzatılması, kurgunun kendini toparlamasını sağlayabilirdi.

    Grinç hikayesi nereden geldi?

    Aslında bir kitap uyarlaması olan Grinç, Dr. Seuss’un How The Grinch Stole Christmas isimli çocuklar için bir grafik kitaptan uyarlandı. Kitap ile animasyon filmi karşılaştırıldığı zaman, kitapta yer alan cümlelerin neredeyse birebir şekilde filmde kullanıldığı görülüyor. Yalnızca cümleler değil, illüstrasyonlar da filmin atmosterinde neredeyse birebir kullanılıyor. Bu bir uyarlama için oldukça olumlu bir durum. 1957’de yayınlanan kitabın da böylece yeniden gündeme gelmesine neden oluyor. Kitabın ilk uyarlaması 1966 yılında televizyonda yayınlanan versiyonuyken adeta bir efsane olarak anılıyor.

    Daha geriye gidersek, Dr. Seuss’un Grinç’i de başka bir roman karakterinden uyarlama. Charles Dickens’ın 1843’te yayınlanan Bir Noel Şarkısı isimli romanındaki Ebenezer Scrooge isimli Noel’den nefret eden, buz kalpli, cimri karaktere bakıldığında oldukça Grinç’i anımsatıyor.

    Yazının başında düşmanımız, sonunda ise dostumuz olan Grinç’i her şeye rağmen özlediğimizi itiraf etmek gerekir. 1957’den bu yana hikayesi nesilden nesile bilinmeye devam eden Grinç, sonraki nesillerin de huysuz dostu olmaya devam edecektir…

    Yazar: Özlem Yenilmez

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top