Hesabım
    Çaylaklar Çetesi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Çaylaklar Çetesi

    Ayağı sürekli çelmeye takılan İspanyol komedisi...

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Sırtını yanlışlıklar silsilesine dayayan İspanyol komedileri yakın zamanda ülkemiz vizyonunda sıkça karşımıza çıkar oldu. Belli bir şablonu takip eden bu filmler, öyle olmaması gereken tüm olayların üst üste bindirildiği öyküleri, biraz da espri sosuna bulayıp, seyirci karşısına çıkartıyor. Bu Cuma gösterime giren Santi Amodeo imzalı Çaylaklar Çetesi de tam bu kalıbı uygulayan bir seyirlik.

    Konusunu kısaca özetlememiz gerekirse, acil paraya ihtiyacı olan pizzacı Edu, hafif şaşkın İtalyan ortağı Gigi’yi ikna ederek, büyük bir holdingin patronu olan Bay Larea’yı kaçırma planı yapar. Öte yandan çalışanlarından biri olan David’ni kızı Paula ile birlikte olmasından hiç haz etmeyen Bay Larea, David onu odasına çağırıp, sert bir konuşma yaparken bir anda baygınlık geçirir ve yere yığılır. Ne yapacağını bilemeyen David en yakın arkadaşı Mudo’yu yardıma çağırırken, birbirini izleyen hatalar zincirinin de ilk halkası kopmuş olur…

    Film bu iki öyküyü eş zamanlı bir kurguyla, her iki ekibin başına gelenleri, yaşadıklarını paralel bir anlatımla beyazperdeye taşıyor. Bu Amerikanvari anlatım tarzı ise filmin temposunu bir noktaya kadar yakalamanıza yardımcı oluyor. Kamera iki ekipten birisine geçtiğinde “Acaba bu sefer başlarına nasıl bir saçmalık gelecek?” diye sormadan duramıyoruz. Baya maliyetli olduğu aşikar araba kovalamaca sahneleri, filmin en orijinal dokularından biri olan doğum günü partisi, başa bela açmak konusunda ‘master’ yapmış oldukça inatçı ve kibirli karakterleriyle yapım kendisini iyi-kötü 90 dakika seyrettiriyor.

    Filmin yönetmenliğini üstlenen Santi Amodeo, senaryosuna da üç kişilik bir ekip ile imza atmış. 2003 tarihli Astronautas filmiyle Avrupa’nın çeşitli festivallerinde ödüller kazanmış olan Amodeo’nun dördüncü uzun metrajlı işi olan filmin orijinal adı aslında “Bambi’yi Öldürdü” anlamına gelen ¿Quién mató a Bambi?” ki bu filmin genel öyküsü ile uyumlu bir başlık. Vizyon için yerelleştirirken maalesef buhar olup kaybolan bu esprili gönderme, filmin sürprizli finaline de işaret ediyor.

    Oyunculuklarda Ernesto Alterio ve Julián Villagrán saçmalığın ve inatçılığın dozu konusunda döktürürken, başrol Quim Gutiérrez kendisinden bekleneni veriyor. Bu noktada filmin en özgün iki karakterinin uyuşturucu bağımlısı avukat Adelardo (Joaquín Nuñez) ve doğum günü sahibesi olan Bayan Larea (Belén Ponce de León) olduğunu eklememiz gerek. En orijinal karakterleri hikayenin akışı içerisinde kesiştirmek de akıllıca bir hamle olmuş. Futbol severler içinse başarılı İspanyol futbolcu Andrés Iniesta’nın filmde konuk oyuncu olduğunu ekleyelim.

    Sonuç olarak karşımızda anlatımı yer yer vasata kaçabilen, ama temposunu korumak için elinden gelen çabayı da sarf eden bir film var. Özellikle kaçırılan adamların başına gelenler ve her şeye rağmen hayatta kalmaları mantıksızlık sınırını zorlarken, film derdinin düşündürmeden sırf eğlendirmek olduğunu doğum günü partisinin finaliyle de kanıtlıyor. Bol korku ve gerilimin vizyonu ablukaya aldığı şu günlerde her ne kadar komedi kontenjanından önümüze gelse de, ev sineması alternatifi olarak değerlendirilmesinde de bir mahsur yok kanımca.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top