İlk filminden 57 yıl sonra vizyona giren Ben-Hur'un "remake" versiyonu, sinemalarda yerini alıyor. Bu filmin başrolünde Jack Hudson ile Toby Kebbell var, yönetmeni de Wanted ile Abraham Lincoln: Vampir Avcısı filmleriyle tanıdığımız Timur Bekmambetov. Ve bu filmi izlemeden önce şu soruyu sordum: Bir başyapıtı yeniden çekmek gerçekten gerekli miydi?
Eğer Ben-Hur'ün hikayesini bilmiyorsanız, size kısaca şöyle anlatayım: Birbirlerini kardeş gibi gören Yahudi olan Ben-Hur ile Romalı olan Messala, ülkedeki bütün Roma ile Yahudi sorununa rağmen çok iyi anlaşıyorlardır. Fakat bir hata yüzünden Messala, Ben-Hur'ü denize sürgüne gönderir ve Ben-Hur de bir gemide 5 yıl boyunca köle olarak çalışır. Gemiye yapılan saldırı sonucunda Ben-Hur, gemiden kaçar ve kardeşinden intikam almak için geri gelir. Ve intikamını da at yarışı ile alacaktır.
Bu filmi izlemeden bir gün önce 1959 yılında çevrilmiş olan, 222 dakikalık orijinal Ben-Hur filmini izledim ve filmi çok sevdim. Hikayesi akıcıydı, uzun süresine rağmen hiç sıkmadı, yaratılan materyal zamanının çok ötesindeydi... Kısacası orijinal Ben-Hur'u bir başyapıt olarak gördüm.
Bundan bir gün sonra da bu filmi en düşük beklentilerim ile izledim (çünkü bu filmin asla orijinali kadar iyi olamayacağını biliyordum). Bu Ben-Hur filmiyle ortaya karman çorman bir sonuç çıkmış. Zaten bu filmin süresi, orijinal filmin yarısı kadar. Yani hikayeye de pek bir şey sığdıramamışlar. Hatta filmin ilk 30 dakikasının orijinal filmle hiçbir alakası yok, senaryoyu doldurmaya çalışmışlar.
Bunun dışında ana karakterler zayıf kalmış, hikayeye tam olarak odaklanamadan her sahne hızlı hızlı geçilmiş. Peki o zaman bu filmin çekilme sebebi neydi?
Bunlardan bir tanesi görsel efektler. Bu 57 yıl içerisinde görsel efektler o kadar gelişti ki, pratik efektlerin yerine CGI kullanılmaya başladı. Bu filmin görsel efektleri genelde kötü olmasa da, 100 milyon dolarlık dev bütçesine bakılırsa epey zayıf kalmış. Mesela filmdeki gemi sahnesinde, Ben-Hur'un dışarıya baktığı sahnelerde gördüğü gemilerin yeşil ekran olduğu çok barizdi. Hatta efektleri geçtim, filmdeki bazı kılıçlar plastik, bazı kıyafetler de çok zayıftı (mesela Morgan Freeman'ın peruğu).
Bu filmin ikinci çekilme sebebiyse, hikayeye getirilen modern bakış. Yani bu film, tahmin ettiğiniz gibi orijinal Ben-Hur'den çok daha farklı sahnelere sahip. Ve açıkçası, filmin bu yönünü çok sevdim. Orijinal Ben-Hur filmi çok güzel olsa da, birkaç kısımın daha farklı yapılabileceğini düşünmüştüm. Mesela bu filmdeki at yarışı sahnesi, orijinalinden daha etkiliydi.
Orijinal filmdeki at yarışı sahnesi çok etkileyici olsa da, sadece ana karakterlere odaklanıyordu. Bu filmse sadece ana karakterlere değil, içinde bulundukları durumun ne kadar tehlikeli olduğunu da gözler önüne seriyor. Yarışın ortasında birden insanların önüne yaralı insanlar ve yarıştan ayrılmış atlar çıkıyor mesela, böylece o sahnenin yarattığı tehlike daha etkili olmuş.
Ayrıca bu film, orijinal filmin aksine İsa'nın yüzünü göstermeyi tercih etmiş. Çok cesur bir karar olmuş ve çıkan sonuçtan da oldukça memnunum.
Son olarak da, bu filmin final sahnesi daha farklı bir şekilde bitiyor. İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra yaşananlar çok güzeldi. Orijinal filmin sonunu çok sevmiştim, bu filmin sonunu da epey iyi buldum.
Gariptir ki, bütün eksiklikleri ve hatalarına rağmen bu Ben-Hur filmini kötü bulmadım. Bu filmin getirdiği yenilikleri ve tarzını beğendim. Ve şunu fark ettim, bu filmin ekibi gerçekten de ortaya güzel bir şeyler çıkarmaya çalışmış. Özellikle de filmin yönetmeni. Normalde yönetmen Timur Bekmambetov'un bu tarz filmlerle hiç alakası olmasa da, bu filmde gerçekten denemiş. Ortaya orijinalin ruhunu yakalamaya çalışan bir film çıkartmış. Bu yüzden filmdeki çoğu sahne epey hızlı geçilmiş olsa da, yapılan emeği takdir ettim.
Son olarak da bu filmdeki performanslar oldukça hoştu. Judah Ben-Hur ile Messala'yı canlandıran Jack Huston, Toby Kebbell, orijinal film kadar iyi olmasa da karakterlerini iyi yansıtmışlar, görevlerini yerine getirmişler. Ayrıca, orijinalinin aksine bu filmde Ilderim karakterine daha çok yer vermişler. Morgan Freeman da bu rolde çok iyi bir iş çıkartmış. Döktürdüğünü söyleyemem ama onu bu filmde görmek çok güzeldi. Bir de, bu filmdeki kısa rolüne rağmen Haluk Bilginer'i izlemek de çok hoştu.
Kısacası bu Ben-Hur filmi, her haliyle orijinali kadar iyi olmaya çalışsa da başaramıyor, ortaya karman çorman bir iş çıkmış oluyor. Fakat ilk filmden farklı olan yönleri ile oldukça etkileyici at yarışı sahnesiyle Ben-Hur, kötü bir film olmaktan kurtuluyor. Film ekibinin ortaya koyduğu emekse göz ardı edilemez. Eğer orijinal filmi izlemediyseniz ilk önce o filmi izleyin, ondan sonra bunu izleyin. Eksikliklerine rağmen ortaya hiç de fena bir iş çıkmamış. Beklediğimden biraz daha iyiydi.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Daha tehlikeli bir at yarışı sahnesi.
+ İsa'yı orijinalinden daha farklı bir şekilde ele alışı.
+ Orijinalinden farklı bir şekilde biten hoş finali.
+ Ortaya koyulan emek.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Neredeyse ilk yarısının tamamının hikayeyle hiçbir alakası olmaması.
- Dev bütçesine rağmen birden fazla sahnede zayıf kaçan görsel efektler.
- Çoğu sahnenin hızlı geçilmesi, ortaya karman çorman bir sonuç çıkması.
TOPLAM PUAN: 5/10