Hangimiz masalları sevmedik? Küçük yaşlarda, hayatın gerçek yüzünü görmeden önce, bizleri bu korkutucu dünyadan koruyan, ruhumuzu sakinleştiren hikayeleri. Çoğunlukla bölgenin folklorik geçmişinden beslenen, her ne kadar Andersen gibi isimlerin yorumu ile tüm insanlığın benimsediği masallar her birimizin yüreklerine yerleşti. Unutmadan not düşelim ki, bu sevimli masalların kökeninde, daha çok çocuklara öğütler veren ve karanlık olaylar anlatan serüvenler yatar. Örneğin Kırmızı Başlıklı Kız'ın hikayesi, orijinal köklerde çok daha üzücü bir şekilde sona erer, kötü kurt küçük kızı da mideye indirmeye çalışırken, minik kurbanı tarafından ürkütücü şekilde biçilir!
İşin bu "gerçek" tarafını bir yana bırakacak olursak, dünyanın genelinde artık kabul görülmüş, aslı budur denilen masallar birbiri içine de geçmiştir. Özellikle de sinema ve televizyon dünyasında, örneğin Once Upon a Time dizisinde olduğu gibi en meşhur masal kahramanları bambaşka bir gerçeklikte bir araya gelir. Bahsini ettiğimiz karma masal ürünlerinden bir tanesi de, geçtiğimiz yıllarda gişede fena iş çıkartmayan, böylece ikinci projeyi de garantileyen Pamuk Prenses ve Avcı filmidir. Bildiğimiz hikayeye bambaşka bir açıdan yaklaşan, Kötü Kraliçe'nin, Prenses'i öldürmesi için gönderdiği avcı karakterine daha çok eğilir. Bilindik ilerleyişi bozan, ortaya çok daha farklı, daha yetişkin işi bir film çıkar.
Bu hafta vizyona merhaba diyen ve serinin ikinci filmi olarak karşımıza dikilen Avcı: Kış Savaşı ise ilk filmin hem öncesini, hem de sonrasını birbiri ile harmanlayan ilginç bir iş. Daha önce yönetmenlik koltuğunda oturan Rupert Sanders, büyük merakla beklenen büyük bir Hollywood yapımı, manga uyarlaması Ghost in the Shell ile uğraştığı için, yeni bölüme bir başka kişi imzasını atıyor. Pamuk Prenses ve Avcı'da yardımcı yönetmenlik görevini üstlenen Cedric Nicolas-Troyan, Avcı: Kış Savaşı'nın yetkili kişisi olmuş.
Avcı: Kış Savaşı, şayet önceki bölümü düşünecek olursak bir parça da olsa "daha yetişkin" bir hikaye sunuyor. Charlize Theron'un canlandırdığı Kötü Kraliçe Ravenna geri dönüyor, ancak işlerin çok öncesini de anlatan senaryoda da yerini bulmayı başarıyor. Ravenna'nın gençliğinden beri güç ve hüküm arzusuna sahip biri olduğunu görürken, kardeşi Freya (Emily Blunt)'ın çok daha duygusal, yapıcı ve aşk dolu bir kız olarak sahnelendiğine tanık oluyor. Bir Dük'ten gayrımeşru çocuğu olan Freya, bebeğinin öldürülmesi ve ablasının entrikalarının da etkisi ile buz kesmiş bir yürekle yeniden doğuyor. Artık aşk yok, yerine sadece intikam ve nefret var!
Buzlar Kraliçesi hikayesini bu şekilde bünyesine katan filmde, Freya'nın küçük çocukları ailelerinden kopardığını, kendi ordusunu yaratmak için hepsini eğittiğini görüyoruz. Büyüyünce bir Avcı olacak çocuklar, aynen Freya gibi sevgisiz ve sert olmalıdır. En başarılı Avcı'lardan olan Eric (Chris Hemsworth) ile Sara (Jessica Chastain) bu arada aşık oluyor, sevgisiz kraliçe tarafından engelleniyorlar. Bu noktadan sonra ilk filme geri dönüş yapıyor, Pamuk Prenses ve Eric tarafından mağlup edilen Ravenna'yı geri getirmek için çabalayan buz yürekli kardeşi izliyoruz. Kötücül aynayı ele geçirmek ve dirilişi sağlamak için elinden geleni yapan Freya'nın karşısına ise pek tabii Eric çıkıyor.
Dediğimiz gibi, Avcı: Kış Savaşı hem bir devam filmi, hem prequel hem de bir bakıma spin-off niteliği taşıyor. Başarılı bir kurguyla izleyiciyi hiç sıkmadan, bu "farklı" masalın katmanları arasında dolaştırmayı başaran yönetmen Cedric Nicolas-Troyan, iş özel efektlere geldiğinde ise tek kelimeyle döktürüyor. O muazzam mekanlar, karanlık atmosfer, buzlar içindeki acı dolu yalnızlık, hepsi harika bir şekilde resmedilmiş.
Teknik olarak pek bir kusuru olmayan filmin eksik noktalarından biri ise maalesef ki Emily Blunt oluyor. Elindeki karakter ile çok daha fazlasını sunabilecek olan kadın oyuncu, verilen sınırlu malzeme yüzünden çok boyutlu bir karaktere can veremiyor. Aynı şey bir bakıma Theron'un Kötü Kraliçe'si için geçerli. Yine de Ravenna'yı daha önce gördüğümüz için, bu açık bir şekilde kendi kendini kapatıyor.
Kafaları kurcalayan bir konu daha var. İyi kadın karakterlerin kurtarıcıları daimi olarak erkekler olurken, güçlü ve ayakta tek başına durabilen kadınlar ise ne yazık ki hep kötü özelliklere sahip. Bir başka deyişle, gerçek hayatta olduğu gibi, kadınsanız işiniz pek kolay değil bu dünyada!
Avcı: Kış Savaşı filmi, artısı ve eksisi ile çok keyifli bir seyirlik. Fantastik dünyaları seven, bolca aksiyon, hafif bir romantizm ve çokça heyecan arzulayan izleyiciler için oldukça başarılı bir seçenek.
burcinaygun@gmail.com