Clerks III eleştirileri

Senaryosunu yazmasına ilaveten, editörlüğünü de üstlendiği gibi yönetmen koltuğunda da Kevin Smith'in oturmakta olduğu "Clerks III"; herkesi sarmayacağını tahmin etmek de zorlanmadığımız, "kara mizah (dark comedy)" ögelere de sıklıkla yer verilen...

Uçuk kaçık tarzdaki bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

1994 ve 2006'dakilerine ek bir üçüncü devam filmi olarak, 7 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; brüt 4.7 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da, sinemadan biraz olsun anlayanları kesinlikle şaşırtmayacak bir biçimde...

Gişeye çakılmış olan bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Sabahın erken saatinde...

Aracını, önüne park ettiği Quick Stop isimli bakkalı açan Dante Hicks (Brian O'Halloran); günlük gazeteleri yerleştirip, kahveyi de kaynamaya bıraktıktan sonra...

Önlüğünü giyinip, kasanın başına geçer...

***

Ancak bu durum...

Çok da uzun sürmez...

Zira Dante, ortağı Randal Graves (Jeff Anderson) ile beraber...

Bakkalı kapatıp, merdiveni de dayadıkları gibi...

Bakkallarının üstündeki sahada; diğer oyuncularla (Vincent Pereira, Mike Zapcic, Bryan Johnson, Walter Flanagan, Ming Chen, Ernest O'Donnell, Michael Belicose) birlikte hokey oynamak için, bir süreliğine yukarıya çıkacaklar...

***

Arada sırada da...

Bitişiklerindeki, RST VHS & Nintendo adındaki video satış ve kiralama dükkanını...

Uyuşturucu içeren sigaralar üretmek için kullanarak çalıştırmakta olan Jay (Jason Mewes) ve Silent Bob (Kevin Smith) ile de takılacaklardır...

***

Neyse...

Lütfedilip de yeniden müşterilerin hizmetine açıldığında da...

Quick Stop'ın çalışanlarından Elias Grover (Trevor Fehrman) ve onun yakın arkadaşı Blockchain Coltrane (Austin Zajur), ellerindeki İsa Mesih resimli 30 kadar uçurtmayla çıkıp gelirler...

***

Fakat...

Zaten dine inanmayan Randal, bu çağdaki hiçbir çocuğun...

Elli yıl öncesinde kalmış olan uçurtmayla da ilgileneceğini düşünmemektedir...

***

Böyle olunca da...

Randal ile oldukça dindar olduğu gözlerden kaçmayan Elias arasında, din ve İsa Mesih hususunda...

Oldukça sağlam bir tartışma başlar...

Ta ki, ani bir kalp krizi geçiren Randal...

Bayılarak yere düşünceye kadar...

***

Anında, bir ambulansla hastanenin acil servisine kaldırılan Randal...

Hemşirelerce (Kevin O'Donnell, Phallon Adriana, Justin Long), Doktor Ladenheim'ın (Amy Sedaris) yapacağı cerrahi operasyon için hazırlanılacaktır...

***

Aynı esnada...

Kalp krizinin sebebinin, Randal'ı İsa Mesih'e şikayet etmek suretiyle kendi hatası olduğuna inanmakta olan Elias...

Şimdi de tam tersini yapıp, Randal'ı kurtarması için aynı İsa Mesih'e yalvarmaktadır...

***

Ama...

Baktı ki, yalvardığı İsa Mesih'ten tek bir olumlu geri dönüş dahi yok...

Bu kez Elias, Randal'ı kurtarması halinde; ruhunu bağışlayacağına söz vererek, satanizme yelken açar...

***

Elbette...

Doktor Ladenheim'ın, işinin ehli olması nedeniyle buna da gerek kalmayacak ve Randal paçayı kurtaracaktır...

Bundan sonrasında yapılması gereken...

Doktorun da tavsiye ettiği gibi...

Yemek menüsünde, sebzeye ağırlık verilmesinin yanı sıra moralin de yüksek tutulması olacaktır...

Tabii ki...

Hem Randal hem de aynı yaşlar...

Ve...

Dolayısıyla da aynı risk altındaki Dante için...

***

Bununla da yetinmeyen...

Fanatizme varacak şekilde Star Wars ve benzeri bilim kurgu klasiklerin hayranı olan Randal...

Artık film izlemek yerine...

Dante'nin de önerisiyle, bizzat kendi filmini çekecektir...

***

Üstelik de, herhangi bir eğitime gerek dahi duymaksızın...

Çünkü...

Kim için yapıldığını bilmediğimiz ve asla da öğrenemeyeceğimiz, sağlam bir "taşlama" aracılığıyla...

Yirmi yıl boyunca çalıştığı video mağazasında, tüm gün boyunca seyrettiği filmler sayesinde...

Bu işin ruhunu kavradığını düşünmektedir...

Dakika 30...

***

Randal'ın çekeceği filmin, oyuncu kadrosunun seçmelerine...

Sarah Michelle Gellar, Danny Trejo ve Ben Affleck gibi tanınmış isimlerinde katılarak renk kattıkları filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Yeter ki...

Gereksiz yere...

Pek de büyük beklentilere girmiş olmayın...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,