Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi
Ortalama puan
3,7
291 Puanlama
Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi hakkında görüşlerin ?

29 Kullanıcı yorumları

5
6 Eleştiri
4
11 Eleştiri
3
4 Eleştiri
2
1 Eleştiri
1
3 Eleştiri
0
4 Eleştiri
Sırala
En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
rasim b.
rasim b.

1 değerlendirme Takip Et!

1,0
6 Mart 2015 tarihinde eklendi
Ben genelde filmleri eşimle izlerim. genelde de önceden izlediğim filmleri veya çok beğenilen filmleri izleriz.
bu filmi tek başıma izledim. Allahtan öyle yapmışım. Bu filmi eşim izlese sıkıntıdan patlardı. bende sonuna kadar ne olacak diye izledim. ve hiç beğenmedim. belki beğenen çıkar ya da benim kapasitem yetersiz.
ercanduran80
ercanduran80

4 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
2 Mart 2015 tarihinde eklendi
çok iyi kamera kullanımı ve saf sinema örneği.....
hatun kisi m.
hatun kisi m.

1 değerlendirme Takip Et!

1,0
1 Mart 2015 tarihinde eklendi
En saçma seneryo alanında Oscar almalıydı bence tamamen vakit kaybı baştan sona sıkılıyorsunuz izlerken, sonunda da öyle saçma sapan bitiyor
mali
mali

Takipçi 79 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
1 Mart 2015 tarihinde eklendi
Bu film neden bu kadar yerlere göklere koyulamadı bilemiyorum. Fakat ben üst düzey bir film olarak göremiyorum. İyi olan tarafları elbette var. Örneğin yönetmen aldığı Oscar ödülünü sonuna kadar haketti. Gerçekten çekim teknikleri çok ustacaydı. Filmi bize başka bir pencereden izlettirmeye çalışması ve bunu başarması takdiri hak ediyor. Onun dışında ne iyiydi bu filmde de Oscar'ı aldı. İnanın bana bilemiyorum.. Orta şekerli sıradan bir film
theyurdal
theyurdal

Takipçi 572 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
28 Şubat 2015 tarihinde eklendi
yok ya millet yapacak filim bulamamış artık iyice saçmalıyorlar film 2 saat ama ben 1saat 20 dakikada pes ettim çok gerksiz bir filim müzikler bile çok kötü
Efe Canik
Efe Canik

Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
27 Şubat 2015 tarihinde eklendi
Alejandro Gonzalez Inarritu çok eşsiz bir yönetmen. Bundan önceki çektiği filmler gerçekten ana akıma hitap etmez ve bundan da hiç pişmanlık duymaz yönetmen. Son filmi Birdman or (The Unexpected Virtue of Ignorance) de kesinlikle herkese göre bi film değil. Oscar gazıyla gidenler olacaktır, hak veririm, bütün Oscar adaylarını izlemiş olarak Birdman'in aldığı bütün ödülleri hakettiğini söyleyebilirim.

Filme gelirsek, filmin damarı Michael Keaton'ın şahsi kariyerinden yola çıkılarak hazırlanmış(filmin yönetmeni, yazarı ve yapımcısı olan Alejandro G. Inarritu'nun kendi sözleri bunlar). Eskiden bir süper kahramanı oynayan ve kariyerinde atak yapmak isteyen Riggan Thomson'ın (harika bir performansla Michael Keaton)hikayesi, ortalama bir dram olabilecek iken riskli bir hareketle kara komedi olmayı seçmiş. İyi de yapmış. Çünkü filmin mizahı Adam Sandler filmlerindeki gibi zorlama değil. Gayet doğal, bunun bir nedeni de Emmanuel Lubezki'nin görüntü yönetimi, kamera sürekli karakterlere beraber yürüdüğü için oradaki soyut bir karakter gibi hissediyorsunuz kendinizi, arkadaşlar arasında yapılan belaltı ya da ahlaksız şakalara hiç rahatsız olmadab gülüyorsunuz, o espriler yeri geldiğinde edepsiz, terbiyesiz. Ama güldürüyor mu ? Evet. Filmin senaryosu çok katmanlı, evet ve acayip Alfred Hitchcock kokuyor (aman ha, Hitchcock filmleriyle karşılaştırmıyorum filmi, film harika da o kadar değil). Mizah, çok katmanlılık gibi etmenler filmin odağını kaybettirmesindense filmi daha da yüceltiyor. Filmin kurgusu da favori filmlerimden olan Hitchcock'un Rope'unu anımsatıyor. Sanki tek bir çekimmiş gibi gözüküyor. Bu yüzden filmin kurgucularını tebrik ediyorum. Filmin kadrosu da gerçekten muhteşem, inanılmaz zeki bir casting var. Kendini sosyallikten soyutlamış ve hayattan bıkmış kız rolünde yeni jenerasyonun belki de en iyi oyuncusu olan Emma Stone(Oscar adaylığını sonuna kadar hakediyor). Ukala, terbiyesiz ama bir o kadar da yetenekli Mike Shiner rolünde Edward Norton, filmin başrollerinden olan yetenkli ve asil (azıcık dedikoducu) ve Shiner'ın sevgilisi rolünde Naomi Watts. Filmin konusunu oluşturan tiyatro oyunun prodüktörü, Riggan'ın da en iyi arkadaşı rolünde Zach Galifianakis, tiyatro oyunun başrollerinden olan ve Riggan'ın genç ve güzel eşi Andrea Riseborough, süper kahraman filmlerinin sinema sanatını mahvettiğini düşünen, acımasız eleştirmen rolünde Lindsay Duncan ve de Riggan'ın eski eşi rolünde Amy Ryan. Hepsi de muhteşem. Filmin o tartışılabilecek, kimilerinin tiksinebileceği, kimilerinin de hayran olacağı sonu hakkında hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bu sona bütün izleyiciler kendi karar vermeli.

2014'ün en iyi filmi, hiçbir kusuru olmayan Birdman, senaryosu, oyunculukları ve yönetimiyle gerçekten fark yaratmayı başarıyor. Kesinlikle salonları doldurmanız lazım. Özellikle "hardcore" sinemaseverler.
Merve Naldan Kulak
Merve Naldan Kulak

1 değerlendirme Takip Et!

1,0
27 Şubat 2015 tarihinde eklendi
bu boş hollywood hikayesine kariyerinde bird olmak dışında boşa sallayan bi insanın dünyada bu denli çile varken bize çile olarak yutturulmasını ben malesef yiyemedim giden bi kaç kırıntıyıda kusmak ihtiyacı hissettiğimden yazıyorum. birde oscarla şişirilmesine inanamadığım bu garip filme beyaz perdenin 5 vermesini "bizde oscarla aynı fikirdeyiz " çabası olduğunuda görmezlikten gelemedim vel hasılı berbat bir filmdi öok bile yazdım
Birkan K.
Birkan K.

Takipçi 51 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
21 Şubat 2015 tarihinde eklendi
Alejandro González Iñárritu, her ne kadar Arjantinli U19 milli takımı futbolcu ismi olsa da bu adamın ismi gerçekten sinema tarihine altın harflerle kazınmalı. Bambaşka bir bakış açısı ve kendine has bir anlatımı var. Her filmi son derece vurucu. Amores Perros (Paramparça Aşklar ve Köpekler), Babel, 21 Grams, Biutiful ve şimdi de Birdman. Filmin afişi ve ismi bir Marvel süper kahraman filmleri algısını yaratsa da yönetmenin ismini duyunca bu işin içinde bir hinlik var diyorsunuz. Whiplash’i izledilkten sonra arkada sürekli çalan bateri sesi her ne kadar etkileyici olsa da film boyunca devam etmesi beni biraz yordu. Senaryo, diyaloglar ve kamerayı takip ederek başladığınız yolculuk son derece akıcı devam ediyor. Kamera geçişleri, çekimler gerçekten muhteşem ve büyük emek harcanmış. Sürükleyiciliği arttırıyor. Her sahne geçisinde bu kez hangi karakterimizin peşine sürüklenip, etkileyici diyaloglarına şahit olacağız diye meraklanıyoruz. Alışılagelmişin dışındaki bu yöntem sinematografik açıdan Birdman’i farklı kılacağa benziyor. Her kare bir devamlılık arz ediyor. Filmde Micheal Keaton, Wrestler’da Mickey Rouke’un benzeri şekilde kendi hayatını mı canlandırıyor diye kıllanmıyor değiliz. Bildiğiniz üzere Micheal Keaton eski Batman’lerden. Filmde de çizgi roman karakteri Birdman ile ünlenmiş ama bu şöhreti geride kalmış çaptan düşmüş bir aktörü canlandırıyor. Bu arada Micheal Keaton’da Mickey Rouke gibi küllerinden doğacağa benziyor. Çok doğal ve etkileyici oynuyor. Kendiyle girdiği iç çatışmalarda filmin akılda kalıcı sahnelerinden. Gerçeklikle oyun arasında sürekli gidip geliyorsunuz. Ve Edward Norton en az kamera yöntemi gibi filmin mutlaka izlenmesini gerekli kılacak öğelerden. Psikopat aktör Mike karakteriyle biraz Fight Club’tan esintiler bulduk. Iñárritu’nun kurguladuğı Riggan’ın oyun ve gerçeklik arasından gidip gelen aklı da fiziksel olarakta betimlenmiş sahnelerde. Zaman zaman beynine benzeyen karanlık ve daracık tiyatronun koridorlarında gezinirken zaman zaman da gündüz vakti sokaklarda uçabiliyor; o rüzgarı hissettirebiliyor. bu açıdan; hissettirilen atmosfer ve iç dünyası daha iyi geçiriyor seyirciye. Sinema ve tiyatro oyuncuları arası çekişme, teknolojinin ve sosyal medyanın şöhret üzerinde ne kadar etkiliği olduğu gibi konularda filmde yer almış. Michael Keaton’a Emma Stone, Naomi Watts, Zach Galifianakis gibi iyi oyuncular da eşlik ediyor. Birdman herkese hitab etmeyen ve herkesin hoşlanacağı türden bir film olmasa da bu senenin en farklı filmlerden olacağı kesin.
Engin Yüksel
Engin Yüksel

Takipçi 1.460 değerlendirmeler Takip Et!

3,5
12 Şubat 2015 tarihinde eklendi
kara mizah tadında olan film yer yer sıksa da yoruma açık finaliyle izlenmeye değer 7/10
Alp T.
Alp T.

Takipçi 301 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
11 Şubat 2015 tarihinde eklendi
Geçtiğimiz yılın ve Oscar, Altın Küre, BAFTA gibi ödül yarışlarının da en iddialı filmlerinden birisi olan Birdman'i sonunda izledim. Lafı kısa kesiyorum ve bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum. Evet, filmin konusu oldukça basit ama bu konuyu sanatsal biçimde anlatış şekli muazzam ve kesinlikle ilgiye değer.

Filmin konusu, Riggan adında ünlü bir ismin Broadway oyunu sergilemesi ve geçmişte oynadığı süper kahraman Birdman'i canlandırması arasındaki gidip gelmeler ve sergilenen oyunun geleceğini konu alıyor. İşte konunun temeli bu kadar basit. Ama sonradan gelen elementler filmi daha izlenebilir kılıyor. Peki nedir bu elementler? Öncelikle Alejandro González Iñárritu'nun yönetmenliği. Şimdi, ben Iñárritu'nun hiçbir filmini izlemedim ama bu film ile dikkatimi çekti. Iñárritu, bütün filmi tek çekimmiş gibi göstermiş. Bu da filmin içindeymişiz hissi veriyor. Oscar'da "En İyi Yönetmen" ödülünü kesinlikle alacağını düşünüyorum. Üstelik iyi elementler bununla sınırlı değil.

Michael Keaton, müthiş bir performans sergilemiş. Bu film bir nevi Keaton'ın beyazperdeye geri dönüşünü müjdeliyor. Edward Norton ise canlandırdığı dramatik karakterlerin aksine bu filmde karakterine oldukça hakim olduğu, Keaton gibi akıllarda kalacak bir performans sergilemiş. Aslında Emma Stone, Zach Galifianakis, Naomi Watts, Andrea Riseborough... Filmdeki bütün oyuncular yeteneğini konuşturmuş ve en iyi oyunculuklarını sergilemiş. Bu yüzden bütün oyuncuları ve filmi masalsı bir işe dönüştürdüğü için de bütün teknik ekibi ayakta alkışlamak lazım. Yani herkes o derece iyiydi.

Aslında film daha iyi olabilir miydi? Bence evet. Çünkü dediğim gibi, filmin en temeli yani ele alınan konu biraz basit olduğu için daha iyisi olabilirmiş hissine kapıldım ben. Ama o basit temelin üstüne eklenen etkenler, ortaya başarılı bir sonuç çıkarıyor. Yazdıklarımın en ana özeti buydu bence.

Sonuca gelelim: Birdman bir o kadar basit ama bir o kadar da etkileyici bir film. Ortaya çıkan sonuç başarılı ve mutlaka sinemada veya evde izlenmesi gereken bir film. Son zamanlarda izlediğim en başarılı filmlerden birisi. İzlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler.
Deniz O.
Deniz O.

Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
28 Ocak 2015 tarihinde eklendi
Birdman (Atmaca) filminin kahramanı Riggan, aktörlük hayatının ilk zamanlarında Birdman karakteri ve filmleri ile meşhur olmuş ve bu konumu devam ettirmeye çabalamaktadır. Kendi tiyatro oyununa hem yönetmenlik hem de aktörlük yapar. Özel hayatı dağılmış olan Riggan birlikte çalıştıkları kızı Sam’in baba olarak yanında olamamıştır. Riggan’ın durumu o kadar vahimdir ki, kafasının içindeki Birdman rolü onunla konuşmaktadır devamlı. Olmak istediği kişi ile olduğu kişi arasındaki ikilemi yansıtmaktadır bu konuşmalar... Bu durumdaki Riggan’ın oyununa yetenekli oyuncu Mike’ın dahil olması ile olaylar altından kalkılamaz bir hale gelmek üzeredir...

Başroldeki Micheal Keaton’ın kendi hayatı belki de filmle fazlaca benziyor... Gelmiş geçmiş en iyi Batman olarak kabul edilen Michael Keaton, 1989’da 38 yaşında oynadığı Batman ve 1992’deki Batman Returns filmlerinden sonra çok önemli bir filmde rol alamadı... Bu sefer, 64 yaşında Oscar ödülü’ne aday!
Tamamı blog'da...
rudeonerudeone
rudeonerudeone

Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
27 Ocak 2015 tarihinde eklendi
Bu seneki Oscar yarışı son birkaç yıla göre bayağı bir çetin geçecek. Oldukça sağlam filmler var. Henüz tüm adayları görmemiş olmama rağmen bunu söyleyebiliyorum. Inarritu'yu "pek çok hikayeyi, kesişen hayatları iç içe anlatan, harika senaryolu filmler çıkaran Meksikalı yönetmen" olarak tanımıştık öteden beri. Bu tarzını Bardem ile çektiği "Biutiful" ile biraz terk etmiş göründü. "Birdman"de de yine bambaşka bir tarz ile çıktı karşımıza. Bu filmi birkaç kelime ile özetleyin denseydi eğer, sanırım ilk tercih edileceklerden biri "plan sekans" olurdu. Sinema tarihine geçecek, muhteşem bir tercih ve bunun harikulade uygulanmasına şahit oluyoruz. Oyuncu kadrosu? Kusursuz. Keaton ve Norton'ın başını çektiği ekibin her üyesi çok başarılı. Özellikle Norton uzun yıllar unutulmayacak performanslarından birini sergiliyor. Kolay bir film değil aslında. Konu ve kurgu açısından. Ancak içine girebilirseniz aklınıza kazınacaktır. Sanat, sanatçı genelinde, tiyatro ve oyunculuk özelinde muhteşem söylemleri var filmin. Sık sık yapılan göndermeler var, ünlü oyunculara özelliklere. Tarih boyunca tartışılan ve tartışılmaya devam edecek "yaratıcılık" süreci de önemli yer kaplıyor aslında filmde. Gözden düşen bir aktörün klasik bir tiyatro oyunu sahneleme hikayesini, tüm bunların ışığında, çok farklı bir tarz ile izliyoruz. Senenin tartışmasız en iyilerinden. Mutlaka görülmeli. Finali üzerine konuşulmaya değer. Bu arada muhteşem müzik kullanımını da es geçmeyelim.
volkanick
volkanick

Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

3,5
25 Ocak 2015 tarihinde eklendi
Çektiği her film Oscar'a aday gösterilmiş ama izlediğim hiçbir filmini neredeyse hiç beğenmediğim yönetmen Iñárritu'nun en beğendiğim filmi.
Sinema ve tiyatro üzerinden sanat tartışması yapan film,eleştirmenlere ve popüler sinemaya yapılan giydirmeler ile dikkat çekiyor.Oyuncu kadrosu bile bu giydirmeleri yapacak şekilde oluşturulmuş.Özellikle Michael Keaton'ın oynadığı Riggan karakteri ile neredeyse kendini canlandırdığını söyleyebiliriz.
Filmde Naomi Watts ile birlikte oynadıkları The Painted Veil filminde olduğu gibi sorunlu bir ilişki yaşayan Edward Norton performansıyla benim açımdan öne çıkarken diğer oyunculuklar da oldukça iyiydi.
Hareketli kamera kullanımı,tek planda çekilen uzun sahneler,sanki filmin içindeymiş gibi hissettiren ve zaten filmin içinde, filmin bir parçası olan müzikleriyle;özellikle sinema-tiyatro dünyasının arka planında olanlara ilgi duyanların çok beğeneceğini düşündüğüm bir film olmuş.
cemertem
cemertem

Takipçi 55 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
18 Ocak 2015 tarihinde eklendi
Modern sinema içerisinde oldukça yaratıcı fikirlerle, hamlelerle ve zekici kurgularla karşımıza çıkan 21 Grams ve Babel filmlerinin yönetmeni Inarritu'nun nefes kesici bir deneyimi bizlerle buluşturduğu film. Senaryodan hareketle gidersek şaşalı günlerinin ardından işi bitmiş sönük bir yıldızın hayatta var olma amacı ve azmi anlatılıyor. Dövüş Kulübü filmindeki gibi bir alter ego olayı kullanılmış. Karakter ve onun alter egosu arasındaki çekişme ve nihayetindeki kabulleniş izlenmeye değerdi. Görüntü yönetiminde her zamanki gibi Emmanuel harikalar yaratmış. Kendisini Cuaron'ın filmlerinden tanıyoruz ki muhteşem bir görüntü yönetmenidir. Burada da yine görüntülerin yönetiminde sanki tek kameradan çekilmiş gibi her bir sahnenin ustaca hiç göze batmaksızın harmanlanması karşısında saygıyla eğilmek istedim. Film alt metinde gerek sinemaya gerekse tiyatroya da bir saygı duruşunda bulunuyor. Oyunculuklarda Keaton'ı ve Nortan'ı karakter oyunculuğu konusunda aşmış buldum. Ama Inarritu öyle bir film çekmiş ki teknik konuşmuş, oyuncular arkada kalmış. Komediyi pek iyi hissedemedim ama mizahı ve dramın iyi karıştırıldığını belirteyim. Film teknik manada yönetmenin en iyi işi olmakla birlikte çekim tekniklerine bir kez daha hayran kaldığımı da ekleyeyim. Film sanki tek planmış gibi hiçbir kesme görüntü olmadığından kurgu da bir şey yokmuş gibi algılanmasın, son derece seyirlik bir kurgusu var. Her bir sahne ve olay örgüsü ustaca kuruluyor ve bir sonraki sahnenin etkisini de iyiden iyiye hissedebiliyorsunuz. Hele o finaldeki kurguya bayıldım. Sonunu Life of Pi filmindeki gibi seyirciye bırakmaları, ana karakterin akıbetinin ne olacağına ilişkin ucu açık kısım çok isabetli olmuş. Sinema sektörü açısından taşlama niteliğinde de görülebilecek bir yapım çıkmış ortaya. Çekim ve kurgu tekniği açısından eşsiz olan bu filmin oscar ödüllerinde en azından kurguda ödül almasını canı gönülden istiyorum. Sahnelerdeki karanlık noktalar üzerinden görüntü yönetmeni kamerayı da bu karanlık yerlere sürükleyip oralardan çıkarıyor oldukça hoş bir yanılsama ile plan sekans yapmışlar. Yönetmen ve görüntü yönetmeni açısından takdire şayan. İyi seyirler. 9/10
Daha Fazlasını Göster
  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler