Hesabım
    Pasifik Savaşı İsyan
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Pasifik Savaşı İsyan

    Pasifik Bay ya da Transaksiyon

    Yazar: Burçin Aygün

    Geçtiğimiz haftalarda Suyun Sesi filmiyle En İyi Yönetmen ödülüne kavuşan, kariyerinde Cronos, Blade 2, Pan’ın Labirenti, Hellboy, Şeytanın Bel Kemiği ve kendi yazdığı romandan uyarladığı TV serisi The Strain gibi yapımların yer aldığı Guillermo Del Toro, 2013 tarihli Pasifik Savaşı filmiyle de ününe ün katmış bir isim. Fantastik ve karanlık dünyalarla, gerçek hayatı bir araya getiren, bu birleşimden oldukça orijinal işler çıkartmayı başaran yazar ve yönetmen Del Toro, dönemimizin en dikkate değer isimlerinden bir tanesi. Hatta Hobbit uyarlamalarının da emanet edildiği ancak yıllar süren ertelemeler sonrasında projeyi bırakmış, yaratıcı gücüne saygı duyulan bir sinemacı.

    Meksikalı sinemacı aldığı Oscar ödülü ile artık elini çok daha güçlendirirken, şimdiye kadar bir türlü hayata geçiremediği filmler için de önünü açmış oldu. Adından bahsettiğimiz Pasifik Savaşı’nın devamı ise ne yazık ki bunlardan bir tanesi olamadı. Yönetmen her ne kadar stüdyonun baskısıyla bazı orijinal fikirleri traşlamış olsa bile, Kaiju ve Mecha dünyasına ait ortalamanın çok üstünde bir filme imza atmıştı. Devam filminin yaşadığı gecikmelerin ardından kendi yolunu çizen Del Toro, 5 yılın ardından gelen Pasifik Savaşı İsyan’ın “etkili adamı” olamadı.

    Marvel’s Daredevil gibi serilerin yönetmenliğini yapan, hatta meşhur Spartacus markasını yaratan Steven S. DeKnight ise yeni bölümün başına geçti. İlk uzun metrajlı filmini çeken DeKnight bu büyük ismin ne kadar yakınında ya da gerisinde kaldı? Aslında yanıt pek de şaşırtıcı değil. Pasifik Savaşı İsyan filmi, öncülünün aksine daha aydınlık, biraz daha hafif ve aksiyon açısından daha heyecanlı bir yapım. Deyim yerindeyse daha Hollywoodvari bir iş.

    Yeni nesil Star Wars’lar ile ünü artan John Boyega’nın başrolünde olduğu İsyan, Kaiju adı verilen canavarların gezegenimize olan saldırıları ve kahraman savaşçılar tarafından yenildiği günlerin 10 yıl sonrasında geçiyor. Kaiju istilası için geliştirilen insan kontrolündeki Jaeger adlı robotların artık arka planda kaldığı, pilotların eğitimi ve dev mechaların üretimini de gerçekleştiren PPDC’nin yine de hayatına devam ettiği zamanlar. Babası Stacker (Idris Elba)’nın kendisini feda ederek bitirdiği işgalin ardından eğitimini yarı bırakan ve hayatını eski Jaeger parçalarını çalarak devam ettiren Jack (Boyega) bir gün şans eseri küçük bir yetim olan Amara (Cailee Spaeny) ile tanışıyor. Bu arada suç üstü yakalanan ikiliye ya hapishane ya da pilotluk seçenekleri sunuluyor. Eğitimi kabul eden Jack, hem bir yandan Amara’ya bir bakıma ağabeylik yapıyor, bir yandan da eski Jaeger pilotu Nate (Scott Eastwood)’un desteğini alıyor.

    Hikayemiz dallanıp budaklanırken, PPDC’nin bir yandan drone üreticisi özel bir şirketle çatışma halinde olduğunu öğreniyoruz. Yönetimdeki Liwen Shao (Jing Tian) ve yardımcısı Dr. Newt (Charlie Day), bu özel drone savunmasıyla olası bir Kaiju saldırısına karşı hazırlık yapıyor ve dev robotlara göre çok daha başarılı olduklarını savunuyor. Nitekim beklenen gerçekleşince, yeni bir işgal başlayınca işlerin çok daha karmaşık olduğunu öğreniyoruz.

    Pasifik Savaşı İsyan filmi, ilk bölümü düşünecek olursak karakter dramasından biraz daha uzaklaşıp odağı aksiyon ve görselliğe kaydırmış. Çoğunlukla geceleri yapılan çatışmalar, denizin ortasındaki ölüm kalım savaşı, gün içindeki şehir merkezli kapışmalara bırakıyor yerini. Daha fazla patlama, heyecan ve şok dalgası İsyan’ı izleyecekleri bekleyen ana öğeler haline geliyor. Bir bakıma Michael Bay usulü bir Pasifik Savaşı var ortada. Neyse ki son Transformers’ları düşünecek olursak İsyan çok daha önde, çok daha güçlü ve eğlenceli.

    Filmin sürükleyici gücü ise hem oyunculuğu, hem de kendisi için yazılan karakteriyle John Boyega. Jake’e olan bakış açısı, kattığı yorum ve espiriler ile çıkarttığı oyun görülmeye değer. Keza Scott Eastwood ve özellikle de Charlie Day çekimlerden gerçekten keyif almış, oynarken de epeyce eğlenmiş aktörler olarak göze çarpıyor.

    İlginç fikirlerle bezeli Kaiju vs. Jaeger sahneleri seyirciyi tatmin edecek düzeyde. Lakin Del Toro’nun hınzır girişimlerinin eksikliği de hissedilmiyor değil hani. Meşhur sürpriz “kılıç” örneğini versek yeterli olur sanırım. Heyecan kat sayısını yükselten, daha fazla mecha, daha çok canavar fikri doğru şekilde işliyor, ancak yönetmenin tercihi olan hızlı kesmeler, kapışmaların detaylarını kaçırmaya meden oluyor. Bu da sunulan tazelikten yeteri kadar faydalanmaya engel oluyor.

    Pasifik Savaşı İsyan, Guillermo Del Toro’nun yarattığı markayı farklı bir bakış açısıyla devam ettiren, üstüne yeni şeyler katan, izlemesi keyifli ancak yeteri kadar “zeki” olamamış bir Hollywood eğlenceliği.

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top