Hesabım
    Yaz Kampı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Yaz Kampı

    Kampın güzeli öldürmeyenidir!

    Yazar: Burçin Aygün

    Korku sinemasının ardı arkası kesilmeyen projelerinden bir tanesiyle tekrar karşı karşıyayız. İspanya ve ABD ortak yapımı olan ve yönetmenlik koltuğuna Alberto Marini'nin oturduğu Yaz Kampı bilindik bir hikayeyi cesur bir anlayışla perdeye taşıyan, seyircisini neredeyse hiç sıkılmadan perdeye kitlemeyi başaran bir proje. Hepimizin artık ziyadesiyle alışkın olduğu şok sekansları, medeniyetten uzakta, tekinsiz mekanlarda kapana kısılmış karakterler ve ilginç sürprizi ile izleyiciyi kendisine bağlamaya çalışan dinamik aynı şekilde yerinde duruyor. Önemli olansa, çoğu korku filminde olanın aksine bu kez gerçekten formülü tutturabilmiş bir çalışma söz konusu.

    Daha önce Rec serisi gibi önemli bir korku serisinde yer almış, türün sevenlerini kendine hayran bırakan 2011 tarihli Ölüm Uykusu'nda yine kendine yer bulmuş olan Marini, her şeyden önce akıllıca yazılmış bir hikayeyi ilgi çekici bir üslupla anlatmış. Öte yandan görevlerini fazlasıyla yerine getiren oyuncular (ki sayıları oldukça kısıtlı), akışın olabildiğine sorunsuz olmasını sağlamış. Artık bıkkınlık veren korku filmleri klişeleri ise yerini yoğun bir merak duygusuna bırakmış.

    Antonio (Andrés Velencoso) adlı İspanyol kökenli bir kamp yetkilisi, kendisine daha önce de bir başka yaz kampında eşlik etmiş olan Will (Diego Boneta), Amerika'nın bağrından kopup gelmiş ve burada ne aradığına dair pek fikri olmayan Christy (Jocelin Donahue) ve seyircinin empati kurma konusunda hiç zorlanmayacağı, geçmişi hakkında küçük bir gizem taşıyan Michelle (Maiara Walsh). Dört kişik bu grup, birkaç gün içinde İspanya'nın kırsal bir alanında yer alan, eski püskü bir yapıda gerçekleşecek yaz kampının eğitmenleri olarak sunuluyor. Haftalık olarak sürecek etkinlikte amaç ise küçük çocuklara yoğun bir İngilizce kursu verebilmek.

    Genç arkadaşlar bu moral bozucu mekana geliyor, etrafı toparlamaya gayret gösteriyor ve ufaklıklar için tüm hazırlıkları bitirmek için koşturuyorlar. Yolda tek kelimeyle kafası "güzel" birkaç kişiyle de karşılaşan dostlarımız, kendilerini bekleyen tehlikeden de tamamen habersizler.

    Güzel ve ümit dolu başlayan kamp, daha çocuklar gelmeden gerçek bir kabusa dönüşüyor. Bu noktadan sonra akıllara hem zombi, hem de kötü ruhlar tarafından ele geçirilmiş karakterler gibi klişe bir temayı, bir hayli zeki ve ilginç şekilde sunan bir filmle karşılaşıyoruz. Zira izleyeceğimiz korku dolu serüven, özünde ne kötü varlıkları, ne de hayata dönen ölüleri içeriyor. Akla gelmesi pek de kolay olmayan bir gizem ile ilerleyen dehşet anları, sürekli olarak "ölümcül tehlikenin" değişim gösterdiği, biraz sonra neler olacağı, kime güvenip, kimden kaçılması gerektiği belli olmayan sürekleyici bir tecrübeye dönüşüyor.

    İşin sürprizli kısmını bozmamak için daha fazlasını anlatmamamız gereken Yaz Kampı, yer yer akıllara getirdiği "korku filmlerinde 80'ler anlayışı", modern korku hikayelerinin "tazelenmiş sunumu" ve güçlü atmosferiyle kesinlikle bir şans verilmesi gereken projelerden biri olarak bizleri selamlıyor.

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top